Kur’an, baştan sona kadar, nasihat ve öğütlerle doludur.Zira,Din,nasihat ile ayakta durur.
Diğer taraftan ise Ziya paşa; “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” Nasihat ile yola gelmeyenin azarlanması gerektiğini, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkının dayak olduğunu anlatan Ziya Paşa tarafından söylenmiş bir vecizedir, yani özdeyiştir.
Anne, baba, aile büyükleri, öğretmenler yaşama dair tecrübelerini bize nasihat şeklinde öğütlerler…
Hayatı öğrenmek; sadece kitap okumakla, sinemaya gitmekle, sosyal hayat içinde öğrenilmiyor. Bunlar fertlerin bireysel yaptıkları eylemlerdir.
Geçmişimizi öğrenmek, tarihi bilmek ve bizi eğitenlerin öğütlerini dinlemek, her zaman kişiyi yapacağı hatalara karşı adeta önceden bilgilendirme, değerlendirme beyin jimnastiği yaptırır…
Cuma namazının hutbesi çok önemlidir. Bu sebeple, Atatürk cuma hutbelerinin Türkçe okunmasını istemiştir.
Hz.Peygamber’e(s.a.v) gelen bazı vahiyler, daha önceki kavimlerin başına gelenleri ifade etmektedir…
“Bunlara ne oluyor ki öğütten yüz çeviriyorlar” (Müddesir-49) İnsanın olgunlaşması, kemale ermesi için, nasihat önemlidir. Yeter ki, ders alınsın. O zaman hatalar tekrar etmez.
Karanlıklar olmasa, ay ve yıldızları görmek imkansız olurdu…
Muhyiddin Arabi hazretleri derki;”Körün kadına bakmasında hayır yoktur. “Yani, gözün görmediğinden, kulağın duymadığından ders alamazsın. Göreceksin, yorumlayacaksın, hayır ve şer olduğuna karar vereceksin”…
De ki, bu Kur’an büyük bir haberdir ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz.”(Sad,67-68)
“Ey Nebi; Kur’an, sana sıkıntıya düşesin diye değil, ancak Allahtan korkanlara bir öğüt ve yeri ve gökleri yaratan Yüce Yaratanın katından bir kitap olarak indirdik.” (Ta’Ha,2-4)
Öğrenmek ve öğretmek, insanlık alemini huzuru ve selameti için oldukça önemlidir…
Yüce Peygamber şöyle buyuruyor. “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.”
Allah(c.c) Kur’an da şöyle buyuruyor.” Peygamber göndermediğimiz hiçbir kavme eziyet edecek değiliz.” (İsrâ-15)
“Mümin kadınlar, mümin erkekler, birbirlerinin velileridir. İyiliği emrederler kötülükten alıkoyarlar. Namaz kılarlar, zekat verirler. Allah ve peygamberine itaat ederler.”(Tevbe-71)
“Rabbimin sözlerini size bildiriyor, öğüt veriyorum.”(A’raf-63)
Gençlere verilen nasihat ve öğütlerin, onların beyninde olumlu eylemlere dönüşmediğini görüyoruz. Tv’lerde uyuşturucu kullananların durumları sık, sık görüntülenmesine rağmen, uyuşturucu kullananların sayısında maalesef düşüş yok. Hatta, kullananların yaş ortalaması 12-14’e kadar düştüğünü istatistikler söylüyor…
Nasihat ve öğütlerin etkili olabilmesi için, söyleyen kişilerin de bilgi birikimi ve kullandığı kelimeler de çok önemli.
Söyleme zamanını iyi belirlemek gerekir…
Okumayan, okumaktan keyif almayan milletimiz insanlarına NASİHAT ve ÖĞÜT çok önemlidir.
Gençlerimiz sadece okul kitaplarını okuyorlar, bir de lise ve üniversiteye hazırlanırken okuyorlar…
Hayat bir mekteptir, ders almasını bilenlere.
İyiyi de kötüyü de hayattan öğrenirsin. Lakin kötüler iyilerden fazla.
İnsan, her şeyi bildiğini sanır. İşine geleni kabul eder, gelmeyeni ise reddeder. Ret etmek işin en kolayıdır.
İnsan, verdiği sözü çoğu zaman unutur, hatta nankördür de. “Canı çıksın o insanın o ne nankördür. Neden yaratıldığına bir baksın” (Abese,17)
Nasihat edip, öğüt verenlere Yüce Allah(c.c) şöyle buyuruyor; “Sabret” (Hud-115)
Kur’an’ın bir diğer can alıcı ayetini sizlerle paylaşmak isterim. Bu ayet-i kerime Nasihat edenlere atfen söylenmiştir.
“Kitabı okuduğunuz halde kendinizi unutur da, başkalarına mı iyilikle emredersiniz?” (Bakara-44)
Nasihat veren kişi, aynı zamanda nasihat alan kişi durumunda olmamalıdır. Hal ve hareketlerini kontrol etmelidir. Bütün mesele, şuurlu ve vicdanlı olmaktır…
Sadece akıllı olmak yetmez, aklı yön veren, şuurlu bir beyin ve vicdanlı bir kalptir.
Ne mutlu nasihatten ders alanlara, öğüt verip, öğütlerini tutanlara…