“Ülküsüz insan, çamurdan adama benzer”
Ülkü; Devletin bölünmezliği…
Milletin ikbal ve İstiklali, manevi ve milli değerlerin korunması…
Devleti ve milleti için ölünceye kadar çalışmak…
Türk-İslam kültür Medeniyetinden nasiplenmeyi…
Türklük gurur ve şuuru, İslam fazilet ve ahlakını yaşam biçimi haline getirmeye ÜLKÜ denir.
Ülkücü: Ülkü değerlerine sahip, şuurlu, akıllı, ahlaklı, Türk-İslam kültür ve medeniyetine sahip olan, kendisini Türk olarak ifade eden herkes Ülkücüdür.
Ülkücü; Tek Devlet, tek Vatan, tek millet, tek Bayrak için, hizmette kusur etmeksizin, bütün bu değerleri şeref ve namusu bilir.
Ülkücülük; Siyasi değil, “İDEOLOJİKTİR”
Ülkücü, bir siyasi partinin arka bahçesi değildir.
Ülkücü, statik değildir. Daima kendisini yeniler.
Okur ve sorgular.
Doktrinlere bağlı kalmaz. Değişen şartlara ayak uydurmasını ve kendisini yenilemesini bilir…
Sadece, yürüyüşlerde, mitinglerde, kortejlerde, Bozkurt işareti yapmakla, ülkücü olunmaz.
Ülkücü; öncelikle, ahlaklı olmalıdır. Şuurlu düşünür ve hareket eder. Yaşam biçimi ile örnek olandır. Okur ve çevresine daima ışık olur. Konferanslara katılır, öğrendiğini etrafındakilerle paylaşır.
İnsanlar arasında saygılıdır. İnsana ve onun fikrine inancına, dünya görüşüne saygı gösterir.
Türk-İslam kültür ve medeniyetinden istifade ederek, Müslüman Türk gibi yaşar.
Sözde değil, ÖZDE Ülkücüdür…
Slogan ve sokak ülkücüsü değildir..
Fikir ve eylemleri birdir.
Türk ve İslam Tarihini okur.Bilgilidir…
Nizam-ı âlem içinde bir fert gibi nizamlara saygılıdır…
Ülkücü, teşkilatçıdır… Asla nemelazımcı olamaz.
Milletinin derdini kendi derdi gibi görür…
Derdi olanlarla dertleşir. İhtiyaç sahibi olanların ihtiyacını görür. Sağ elinin verdiğini sol el bilmez…
Kavgacı değil, mücadelecidir. Alkol, uyuşturucu, kumar ve sigaradan uzak durur.
Adli suçlara karışmaz. Devlet ve Millet söz konusu olunca, diğer bütün işlerini teferruat olarak görür. Vatan toprağını, şehit kanı ile sulanmış olması, Vatanın misak-i milli sınırlarını korumak için, her zaman hazır ve nazırdır…
Bayrak ise; Şehidinin son örtüsü ve kız kardeşinin gelinliği gibi görür.
Bayraksız vatan, vatansız millet olmaz…
Bayrak göndere çekilecek ki; ezanlar okunsun…
Türk Milletinin hassas milli ve manevi değerleri,
Ülkücü için, hayat felsefesidir…
Kendisini ülkücü olarak ifade etmeyen, bu değerlere
Hassasiyeti olan birçok vatan evladı vardır.
Bunlara da saygı göstermek, kendisini ülkücü olarak ifade eden kişilerin vazifesidir..
Unutma! Devlet hepimizindir… Birlikte mücadelemiz, devlet, millet ,bayrak ve ezan
Düşmanlarınadır…
Cami cemaatının veya bölük, alay ya da ordu içindeki görevlilerin faklı siyasi fikirlere sahip olabileceği gibi, milli ve manevi değerlere sahip olma durumunda ise, hep beraberdir…
İşte bütün mesele de burada…
“MİLLİ BİRLİK ve BERABERLİK”…
Fert olarak ne kadar mükemmel olursak olalım, mesele vicdan, şuur, akıl ve sevgide bir olmak lazım…
Öncelikle kendi içimizdeki problemlerimizi çözmeliyiz.
Alıngan olmayalım.
Ülkücü, ne faşist, ne kafatasçı, ne de nasyonal milliyetçidir.
Türk’üz ama asla diğer Irklara mensup olanlara saygısızlık yapamayız. Hepimizin atası Hz. Ademdir…
Diğer ırklardan ve kendi içimizdekilerden gelebilecek her türlü oyunlara karşı uyanık olmak lazım…
İşte, bütün bu değerlere sahip çıkan, inancını yaşayan ülkücünün yolu ülkücülüktür. Bu ise Ergenekon’dan başlar, ahrete kadar da devam eder.
Ne mutlu! Türk Milletinden, İslam Ümmetinden ve muasırlaşmaktan yana olanlara..