Merhaba Yarın,
Hayli zaman oldu sana yazmayalı, kusura bakma. Hani; şöyle bir içine dönersin ya zaman zaman. Fotoğraf albümünü eline alır, sayfalar arasında geçmişe doğru uzun bir yolculuk yaparsın ya. Ya da başını alıp çocukluğunu/gençliğini yaşadığın topraklara gidersin. Derinlere dalarsın. Nereden nereye gelmişim dersin. Hey gidi günler hey diyerek iç çekersin, hayaller kurarsın…
Ben de öyle yaptım. Otuz iki yıllık mesleki yaşamımda neler yapmışım diye geriye doğru iz sürdüm bu ara. Konutlar, toplu konutlar, sosyal konutlar, oteller, iş merkezleri, kreşler, sağlık yapıları, sanayi yapıları, otogar, yeşil alanlar, parklar, meydanlar, inanç merkezleri… Derken ben de derinlere daldım işte. Her projenin doğum sancılarını sanki bir kez daha yaşadım. Yapıların ilk malikleriyle, son sakinleriyle, gelip geçen kullanıcılarıyla dertleştim. Özellikle kamu elinde olanlarının (nedendir bilinmez!) bakımsızlığına tanık oldum. Tanık oldum da kahroldum. Ötekilerden oy alıp iktidara gelenlerin, buraları hor görmesi… Ne desem ki…
Sonra, bir kenti tek tek yapılarla ne kadar değiştirebiliriz ki diye sordum. Sınırları gördüm. O halde dedim kendi kendime. O halde hayaller kurarak başlayabiliriz işe. Yakın geçmişimiz bile hemen unutulmaya yüz tutmuşsa. Hele hele amerikayı yeniden keşfetmeye koyulmuşsa birileri. Yakın geçmişteki hayallerimizi paylaşabiliriz birbirimizle. Belki o zaman hayallerimiz gibi ellerimizi de buluşturabiliriz. Kentsel devrimi Denizli’mizden başlatabiliriz…
İşte sevgili Yarın,
O hayallerin peşinde koşuyordum ne zamandır. Beş bölümlük bir ürün haline getirdim. Sırasıyla yayınlandığında umarım izlersin. İzlersin de yeni hayaller eklersin.İşte hayalim;
Bir yandan; Çocuklarımızın gülücükleriyle yankılanan yapılara imza atmak gerek.
Öte yandan; Bir şehrin, çalışan analarına ve çocuklarına sahip çıkmak için hayaller kurmak.
Bir yandan; Kadına karşı taciz ve şiddete dur demek gerek.
Öte yandan; Kadınlar insandır, erkeklerse insanoğlu diyerek hayaller kurmak.
Bir yandan; Zengin fakir demeden herkesin, benim de bir evim var dediği yapılara imza atmak gerek.
Öte yandan; Bir şehrin tüm yapıları sağlam, kullanışlı ve güzel olsun diyerek hayaller kurmak.
Bir yandan; Adalet ve demokrasi uğruna, meclis sıralarında ağzı bantlı oturmak gerek.
Öte yandan; Milyonlarla birlikte yürümek.
Bir yandan; Sılaya gidenlere kucak açan yapılara imza atmak gerek.
Öte yandan; Bir şehrin ana ulaşım planı için hayaller kurmak.
Bir yandan; Tarih, termal ve beyaz cennetle buluşturan yapılara imza atmak gerek.
Öte yandan; Bir şehrin kültür ve turizmle kalkınması için hayaller kurmak.
Bir yandan; Yüzyılın altyapı rezaletini gözler önüne sermek gerek.
Öte yandan; Bir şehrin çağdaş alt ve üst yapıyla buluşması için hayaller kurmak.
Bir yandan; Tarihine ve kent belleğine sahip çıkmak için direnmek gerek.
Öte yandan; Geleceğine ve Berkinlere sahip çıkmak için direnmek.
Bir yandan; Çocuk tacizine ve gerici eğitime karşı çıkmak gerek.
Öte yandan; Çocuklar ve okullar bizim diyerek hayaller kurmak.
Bir yandan; Yok sayılanların da yaradanla buluştuğu yapılara imza atmak gerek.
Öte yandan; Bir şehre yaraşır inanç merkezleri için hayaller kurmak.
Bir yandan; Benim işyerim burada dedirten yapılara imza atmak gerek.
Öte yandan; Bayramyeri, Kaleiçi ve tüm kenti cazibe merkezi yapmak için hayaller kurmak.
Bir yandan; Umut ve öfkeni cümlelere dökmek gerek.
Öte yandan; O cümleler manzumesini kitaplaştırıp Yarınlarla paylaşmak.
Bir yandan; Gençlik geleceğimizdir diyerek yollara düşmek gerek.
Öte yandan; Geleceğimize sahip çıkmak için hayaller kurmak.
Bir yandan; Bir kediyi sevmekle başlar her şey demek gerek.
Öte yandan; Onların da hakları var diyerek sokağa dökülmek.
Bir yandan; Bize zehir solutanlara isyan etmek gerek.
Öte yandan; Çevre dostu tertemiz bir şehrin hayalini kurmak.
Bir yandan; İsyanını ve aşkını mısralara dökmek gerek.
Öte yandan; O mısraları kürsülerden haykırmak.
Bir yandan; Gerçek demokrasinin yaşatılacağı mekanlara imza atmak gerek.
Öte yandan; Her türlü haksızlığa karşı meydanlara çıkmak.
Bir yandan; Faşizmin zindanlarında bedel ödemek gerek.
Öte yandan; Bir devrimcinin adını ölümsüzleştirmek.
Bir yandan; İlçe ilçe dolaşıp dert dinlemek gerek.
Öte yandan; Kurtuluşun, bilgi ve teknoloji devrimi ışığında bölgesel kalkınmayla olacağını göstermek.
Bir yandan; Tek adama karşı ayağa kalkmak gerek.
Öte yandan; Bize yaptıklarıyla çıldırmamak için oynamak.
Hayallerimizi buluşturup gerçek kılmak için yollara düşmek dileğiyle, kendine iyi bak emi.