Çok büyük acılarla karşılıyoruz yeni bir Kurban Bayramını, yüzlerce şehidimizin acısı yüreğimizdeyken, yüzlerce fidanımızı teröre kurban etmişken nasıl bayramı bayram gibi yaşarız bilemiyorum.
Zaten bayram anlayışımız tamamen değişti, bayramları tatil, deniz kum, güneş olarak algılar olduk. Bayramları önce tatil günleri ilan ettik, sonra ziyaretleri bırakıp bayram kutlamalarını kısa mesajlara sığdırdık. Teknoloji tüm değerlerimizi alt üst ederken sanallaşmaya devam ettik.
Aslında değişen bayramlar değil bizleriz… Çocukken bayram akşamları yatamazdık, sabahlara kadar tüm heyecanla bayramın ilk gününü beklerdik. Çünkü sabah olduğunda bayram olacak ve biz o çocuk halimizle komşularımızı gezip, şeker ve para toplayıp, dedemizin , ninemizin elini öpeceğiz..
Şimdi ne o bayramlar, ne de elini öpeceğimiz dedelerimiz, ninelerimiz kaldı çoğumuzun hele yeni alınan elbiselerimizi giyecek olmamız başka bir heyecanlandırırdı bizi. Çocukken bayramlarımız çok neşeli ve heyecanlıydı. Kart postallara ebediyat derslerinde bayramlarla ilgili mesajlar yazar duygularımızı anlatırdık.. Şimdi klişe mesajlarla her şeyi özetler olduk. Sanallık her şeyi unutturdu. Bayram şekeri toplamak dahi ayıplar içerisine girdi, gelenekleri de zaman aldı götürdü.
Çocuklarımız bayramlarımızın neşe kaynağı olmaya devam etsinler. Bizlere gelince, sanırım bayramı en kötü yaşayan bizleriz. Yıllardır rutin şekilde yaşamaya çalıştığımız Bayramlarımız artık ellerimizden kayıp gidiyor. Bayram heyecanlarımız kalmamış. Hayat meşgalesine vurmuşuz kendimizi. Her bayramda tatil yapmayı tercih ediyoruz. En yakınımızda ki bir dostun kapısını bile çalmaktan aciz hale geldik. Eski bayramları ararken aslında kendimizi ve kaybolan değerlerimizi arıyoruz ne yazık ki…
Hayat biçimimizi etkisi altına alan postmodern dünya, geleneklerimizi de yaşamamıza engel oluyor. Aile ziyaretleri için vesile olan bayramlar; bugün tatil için fırsat olarak görülüyor. Gelenekler unutulmaya yüz tutuyor ve herkesin dilinde "Ah o eski Bayramlar" sözü dolaşıyor.Gelin, bu sene Kurban Bayramımızı eski bayramların tadında yaşayalım..Büyükleri ziyaret edelim,(tabi ki memlekete gidecek biletinizi bulabildiyseniz) çocuklara harçlık ve şeker dağıtalım. geleneklerimizi uygulayalım. Kısacası bayramı bayram gibi yaşayalım…
Günümüzde şehirde aynı apartmandaki komşumuzu bile tanımıyoruz. Bu durumu düzeltmek için mutlaka komşularımızı ziyaret edelim… Yaşlılar ve hastalarımızı ziyaret edelim. Onları bir nebze de olsa neşelendirelim ve hayatın tecrübelerinden yararlanmak için mutlaka onları ihmal etmeyelim. Fakir fukaralarımız, hatırlanmayı en çok bekleyenler onlar olsa gerek. Bir gün dahi olsa onları hatırlayalım. Sıcak bir aile ortamı içinde bulunmalarını sağlayalım.
Ben, eskiye özlem ve hasretle, çocukluğumdaki, o bayramlar; ne güzel günlerdi değil mi? demek istemiyorum, yaşamak istiyorum… Bayram namazı sonrası; kurulacak olan sofrada ailecek birlik ve beraberlik içinde olmayı, bayramlaşmayı istiyorum…
Bütün bayramlar, barış, kardeşlik, birlik, beraberlik ve mutluluk demektir. Bayramı bayram tadında yaşayalım...
Bu vesile ile tüm okuyucularımızın bayramını en içten dileklerimle kutluyor, teröre gencecik fidanlarımızın kurban edilmediği, anaların, babaların, eşlerin ağlamadığı, çocuklarımızın öksüz kalmadığı, değerlerin unutulmadığı nice bayramlar diliyorum.