‘’ İşte tam olarak budur! Konuşmakla tükenmez hikayemiz. ‘’
Gerekmedikçe konuşmayı, bolca laflar tüketmeyi ve kendini anlatmayı pek sevmezdi. Yıllardır yalnız yaşıyor ve sadece kendini duyuyor oluşu bu durumda oldukça etkiliydi. Zaten her şeye kolay bağlanabilen bir adam da değildi.
O yalnızca annesini sevdi.
Ve annesinin, onun için düzenlediği doğum günü sürprizlerini de annesi kadar kıymetli bildi.
Başlangıçta sürpriz olarak planlanan ve adlandırılan o etkinliklerin tümünü, arkadaşlarının da plana dahil olması nedeniyle hep bir şekilde plan hayata geçmeden öğrendi.
‘’Sürpriz bilinmezliğinde bir anlam olmalı.’’ diyenlerden değildi.
Kendini hep o güzel günlerde, o güzel pastalar için hazırlar,
Ve ağzına başka bir lokma dahi koymayarak, arkadaşları yüzünden farkında olduğu fakat oldukça sürpriz gelen o kutlamalar için beklemeye koyulurdu.
Aynı sebepten olacak, kimsenin tadının kaçmaması için de bu durumu asla bozuntuya vermez, iyi bir oyuncu gibi o akşam yalnızca rolünü oynardı.
Her yıl aynı şaşırmış ifadeyi yüzüne düstur edinir ve annesine aynı sıcaklıkta sarılırdı.
Dedim ya, zaten onun için sürprizler, sürpriz olduğunda değil annesiyle olduğunda kıymetliydi.
Kesilen pastalardan evvel mumları, asla başka insanlar gibi yeni şeyler düşleyerek değil mevcut halinin bozulmaması için üflerdi.
Şükür kavramı onun için hep annesinin yaptığı yaş pastalardan ileri gelirdi.
Her sene aslında aynı şeyi yüklediği o mumlara bir süre sonra öyle düşman oldu ki, kimi zaman hiçbir sebep yokken bile elektriklerden mahrum kalmamak için dua ederdi.
Mumlara mahkum kalamayacağını bilirdi.
Karanlığın her türlüsünü, en aydınlık muma tercih edeceğini yıllar evvel asla tahmin edemezdi.
Bu yüzden olacak, mücadele edemeyeceği şeylerin tümüyle yüz göz olmayı aynı zorlukla bırakabildi.
Önce mumlarla başlayan bu zorlu vedalaşma süreci, yıllardır onu yaş pastaları göremeyecek duruma getirerek zorlamaya devam etti.
O yalnızca annesini sevdi.
Kırk dördüncü yaş gününde bir kez daha fark etti.
Çok öncesinden haberdar olduğu sürprizler, soluksuz yiyebileceği yaş pastalar ve uzun zamandır toprak olan annesini büyük bir hileyle içtiği tütünlerle ile tekrar tekrar düşledi.
Annesine bir kez daha sigara içmeyeceği üzerine bundan yıllar önce, yan yanayken söz vermişti.
Sigara içemezdi fakat pipo içebilirdi.
Yaptığı büyük bir hileydi.
Annesini ise hilesiz çok özlemişti.
Gece yarılarında küflenmiş musluklardan akan tek tük damlalara,
Vapurda zorlukla yediği simidine ortak olan martılara,
Mumlara,
Yaş pastalara,
Ve annesinin toprak olmasına,
Artık tahammül edemezdi.
Konuşsa günlerce susmayabilirdi.
Fakat hikayesi asla konuşmakla tükenmezdi.
O yalnızca annesini sevdi.