Işıklı Gölü; Çivril İlçesi sınırları içerisinde, Büyük Menderes Nehri yatağı üzerinde tatlı sulu, maksimum 7 metre derinliğinde, yüzölçümü 7300 hektar olup, 900 hektarlık Gökgöl’le birlikte yüzölçümü 8200 hektara ulaşmaktadır.
Işıklı Gölü, Büyük Menderes Nehri, Işıklı Çayı, Karanlık Dere, Kufi Çayı ve yeraltı suları ile beslenmekteyken,1960’lı yıllarda Işıklı ’ya yönlendirilen ve göl suyunun yaklaşık % 60’ını karşılayanKufi çayından yeterli su gelmemektedir.
Işıklı gölü, Çivril sınırları içerisinde olmasına rağmen öncelikle kaynağa yakın olan Çivril’in arazileri sulanması gerekirken dönemin Başbakanı Adnan Menderes döneminde politik mülahazalar nedeniyle öncelikle Aydın yöresinin sulanmasına öncelik tanınmıştır. Daha sonra Çivrilli Sayın Adnan Keskin’in kısa bir süre de olsa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı dönemde Sundurlu Mahallesi ve çevresi sulama kanalları yoluyla sulama imkânına kavuşabilmiştir. Günümüzde kendisini Çivrilli olarak tanıtarak iktidar partisinde siyasette yol bulanlar da, Çivrillileri sadece seçim döneminde görmektedir. Işıklı Gölü’nün durumu başta olmak üzere Çivril ile ilgili sorunlar gündeme taşınmamıştır.
1980 öncesi göldeki en yaygın ve en çok gelir getiren kerevit çıkarılırken, mantar hastalığı nedeniyle 1984 sonbaharından itibaren kerevit tümüyle yok olmuş, balık ise oldukça azalmıştır. Çivril’de 2017 yılı itibariyle köyler(mahalleler) boşalmış, okullar kapanmış, futbol takımları kalmamış, geçim derdi başlamış, sosyal aktiviteler bitmiş durumdadır. Bu süreci hazırlayan son 16 yıldır uygulanan tarım politikalarının yanında Işıklı Gölü’nün kendi haline terk edilmesi anlayışı yatmaktadır.
Işıklı Gölü’nde yaşanan sorunlar ve gölün kendi haline terk edilmesi nedeniyle sulama imkânı azalmış, sulama ücretleri artmış, kontrolsüz sondajlar yapılmıştır. Konya’da olduğu gibi Çivril ovasında da obrukların oluşması kaçınılmaz gibi görünüyor. Tedbir alınmazsa yer altı suları da tehlikeye girebilecek ve susuzlukla karşılaşılabilecektir.
Işıklı Gölü hakkında hazırlanan yüksek lisans tezleri ve çalıştay sonuçları göz ardı edilmeseydi,siyasi mülahazalar nedeniyle Çivril ihmal edilmeseydi, Çivril ve Işıklı kaderine terk edilmemiş olurdu.Işıklı Gölü’nü bataklığa dönüştüren sorunlar yumağının elbette çözüm yolları mevcuttur. Tarım kesimine suyu daha ucuza verebilmenin, sondajlara mahkûm etmemenin yolları mevcuttur. Köylerin boşalmasının önüne geçerek, yaşanabilir hale getirilmesinin elbette yolları mevcuttur.
Vakit geç olmadan Işıklı Gölü kurtarılmalıdır. Ekolojik denge bozulmadan, geleceğimizi kuraklığa mahkûm etmeden, köylerimiz daha çok boşalmadan tedbir alınmalıdır. Çocuklarımız ve torunlarımıza karşı sorumluluk bilinciyle hep birlikte duyarlı olmak durumundayız.