İYİ Parti Denizli
Milletvekili Yasin Öztürk, Acıpayam’da yaşanan depremden sonra, bakanların
ziyarete gelip, depremzelere sözler verdiğini ve bu sözlerin havada kaldığını
belirtti. Öztürk, gündem dışı söz alarak bu konuyu gündeme taşıdı ve verilen
sözlerin seçim malzemesi olarak kullanıldığını söyledi. Öztürk, “Adı üstünde gündem dışı söz aldım.
Belki ülke ve Meclisimizin bu günden yoğunluğunda gündem dışı ama –memleketimin
güzel ilçesi Acıpayam’da hala gündemde olan- bir konuya değinmek için, Acıpayam
Depremi nedeniyle vatandaşlarımızın yaşadığı, devam eden sorunlarıyla ilgili
önemli bir konu. Yüce heyetinizi ve depremden zarar gören hemşerilerimi
saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
VERİLEN SÖZLER HAVADA KALDI
Öztürk, depremden sonra Acıpayam’lı depremzedelere verilen
sözlerin havada kaldığının altını çizerek, “Bildiğiniz gibi Denizli’nin
Acıpayam ilçesi 20 Mart’ta meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremle sarsıldı.
Allah’a şükür can kaybımız yok ama depremde
kesin hasar tespitlerine göre ağır hasarlı 1246 adet konut, bu konutların alt
katlarında bulunan 795 adet depo, 26 samanlık ve 148 ahır, 26 ticarethane, 62
metruk yapı, 6 resmi kurum binası olmak üzere toplamda 2309 adet taşınmazda
hasar tespiti yapılmıştır. Tam da 31 Mart seçimlerinden 11 gün önce meydana
gelen deprem nedeniyle, sağolsunlar Devlet büyüklerimiz ‘geçmiş olsun’ demek ve
hasarı yerinde tespit etmek üzere bölgeyi ziyaret ettiler. Ben de buradan bölgemize
teşrif eden sayın bakanlara hemşerilerim adına ‘teşekkürlerimi’ bildirmek
istiyorum. ANCAAAKKK; keşke deprem hasarının yaraları ‘geçmiş olsun’ ve
‘teşekkür ederim’ hassasiyetiyle çözülebilecek kadar kolay olsaydı ve depremden
kaynaklı vatandaşlarımızın sorunları, bölgeye ziyarete gelen bakanların verdiği
sözlerle birlikte, seçimlere malzeme olmasaydı” dedi.
VALİLERİ DE İTİBARSIZLAŞTIRIYORSUNUZ
Öztürk, “Depremin ardından belki seçim, belki depremin halkın
üzerinde yarattığı moral bozukluğunu hafifletmek adına AFAD, Acıpayam’ın “afet
bölgesi” ilan edilmesine karar verdi, Denizli Valimiz de 5 Nisan’da bir
açıklama yaparak bölgenin İçişleri Bakanlığı tarafından ‘Genel Hayata
Etkililik’ kapsamına alındığını duyurdu. Buraya kadar her şey normal ve olması
gerektiği gibi, ancak sonrasında yaşananlar ne mevzuata uygun bir şekilde
ilerliyor, ne de çözüm bulunuyor. Vali bir şehirdeki en büyük mülki amirdir ve
valinin verdiği söze halk; “şahsının sözü diye değil, Devlet Babanın sözü” diye
bakar… Dolayısıyla valileri de itibarsızlaştırıyorsunuz. 7269 sayılı Kanun,
afetlerden etkilenen yerleşkelerin, o yerin genel hayata etkinliği, afete maruz
bölgelerin tespiti ile bu bölgelerde yapılacak yerleşme ve yapılaşmalarda uyulması
gereken koşulları belirlemekte ve esaslarını hükme bağlamakta. 4123 sayılı
Kanun da, tabii afet nedeniyle meydana gelen hasar ve tahribata ilişkin hizmetlerin
yürütülmesini düzenlemekte” şeklinde konuştu.
DEVLET VATANDAŞINI MAĞDUR ETMEZ, KORUR
Öztürk, “Kanunun aslında özeti şu: Devlet herhangi bir afete
maruz kalan vatandaşını ‘afet bölgesi ilan ederek’ korur, mağdur etmez,
yaralarını sarar. Kanun da bizim altına imza attığımız ‘Devlet sözümüz’… Eski
usulde Kararı Bakanlar Kurulu alır, Cumhurbaşkanı onaylar ve Resmi Gazetede
yayınlanırdı. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yeterli olacaktır. Yeterli
olacaktır diye özellikle diyorum, bürokrasinin azaltılması ve hizmetin
hızlandırılması gerekçesiyle bu yapıya geçilmiş ve Kanunda yapılan bütün
düzenlemelerde yürütme görevi Cumhurbaşkanına verilmiştir. ANCAAAAKKKK CUMHURBAŞKANI
KARARNAMESİ İMZALANMAMIŞTIR.
AMAAAA, sözde afet bölgesi ilan edilen Acıpayam, hala esasen afet
bölgesi sayılmamıştır. Ayrıca, depremden sonra Bakanlarımızın vatandaşlara verdiği
sözler de tutulmamıştır” dedi.
ACIPAYAM HALKININ BORÇLARI ERTELENMELİYDİ
Acıpayam’ın afet bölgesi ilan edildikten sonra, halkın ve
esnafın borçlarının ertelenmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, “Çünkü; ‘afet
bölgesi ilan edilmesi’ ile birlikte, esnafın Halk Bankasına olan borçlarının
ertelenmesi gerekirdi, ertelenmemiştir. SGK, vergi, kredi, esnaf kefalet
borçlarının ertelenmesi gerekirdi, ertelenmemiştir. Bölge tarım bölgesidir,
Ziraat Bankası, TİGEM ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan mevcut borçların 3
yıl süre ile ertelenmesi gerekirdi, ertelenmemiştir. 657 sayılı Kanuna tabii
personele fazla çalışma ücretinin iki katını geçmemek üzere fazla çalışma
ücreti verilmesi gerekmektedir, verilmemiştir. Belediyenin tabii afet nedeniyle
toplayamadığı emlak vergisi dahil açığı gidermek amacıyla yardım yapılmış
mıdır? Yapılmamıştır. Toplu konut projelerinin 3 ay içinde hazırlanacağını,
mağdur olan vatandaşların ev sahibi olacağını büyük müjde gibi veren siyasiler
verdikleri sözleri unutmuşlardır. Velhasıl, ‘Afet bölgesi ilanıyla’ vatandaşa verilen 2Devlet sözü’ yerine
getirilmemiştir” diye konuştu.
VATANDAŞ İKİ ARADA BİR DEREDE BIRAKILIYOR
Acıpayamlı depremzdelerin sorunlarının hiç birinin halledilmediği
gibi vatandaşlara zorluk çıkarıldığını söyleyen Yasin Öztürk, “Ne yapılmıştır
onu da söyleyeyim: SADECE GÖZ BOYANMIŞTIR. Çözülebilecek çok küçük bir sorun
bile, vatandaşlarımız için eziyet haline gelmiştir. Örneğin yıkım kararı alınan
bir binada, elektrik, su gibi aboneliklerin iptali için DASK’ı olanlardan DASK
tahliye raporu isteniyor ama AFAD, ne belediye, ne özel elektrik şirketi böyle
bir rapor veremeyiz diye vatandaşı iki arada bir derede bırakıyor. Acıpayam
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı hesabına, takdiri Vakıf’a bırakmak üzere
200 bin TL’nin serbest tahsis olmak üzere toplam 1 milyon 400 bin lira kaynak
aktarılmıştır. Artçı sarsıntıların devam etmesi nedeniyle Acıpayam Kaymakamlığı
ilgili Bakanlığa bir yazı yazarak, temel ihtiyaçların bile karşılanmasına bu
paranın yetmeyeceğini bildirerek 2 milyon 500 Lira ek kaynak talebinde bulunmuştur.
Ancak, yazıyla yapılan talep, yazılı cevapla Fon tarafından reddedilmiştir. Afet
Kanunun atıf yaptığı ilgili bakanlıkların, kanun ve yönetmeliklerinin birçoğunda
afet tarihinden itibaren 3 ay içinde müracaattan bahsedilmektedir. 3 aylık süre
doldu” dedi.