Değerli Dostlarım,Yurdumun Güzel İnsanları,
Son günlerde bir tartışmadır, gidiyor:
“Felsefe kitapları okuyan 10 yaşındaki çocuk sosyal medyada gündem olmuş, küçük yaşta hafız olan kızımız o kadar trend topik olmamış!” vesaire vesaire...
Sosyal medya o kadar hayatımıza girdi ki, insanımızın büyük bir kısmı küçücük yavrularımızdan tutun da, en yaşlımıza kadar herkesin elinde aklımızı başımızdan alan akıllı telefonlar zamanımızın büyük bir kısmını alıp götürüyor.
Sosyal medyada insanlar bir takım paylaşımlar yapacağım diye belki bilerek belkide bilmeyerek ya da farkında olmayarak insanların kişilik haklarına girebilmekte, hatta bilerek suçlar işlemektedirler.
Devletimiz bu konuda güvenlik birimleri oluşturarak, bilişim suçlarını işleyenler hakkında idari ve adli soruşturmaların yürütülmesini sağlamaktadır.
Bu kapsamda hakaret, cinsel taciz, dolandırıcılık, terör propagandası vb. olmak üzere adli mercilerde bir çok davalar açılmış ve cezalar verilmiştir.
Konumuza geri dönersek, çocuk hakları beyannamesinde çocukların toplumsal hayatta bedensel, zihinsel, ruhsal, sosyolojik ve psikolojik yaşantılarının korunması konusunda başta ebeveynlerine ve devlete büyük sorumluluklar yüklemiştir.
Bazı çocuklarımız bir takım üstün yeteneklerle donatılmıştır. Bu yetenekli yavrularımız topluma afişe edilerek, takdir görmesini beklemek gibi masum bir düşünce ile yapılan sosyal medya paylaşımları veya televizyon programlarına çıkarılması,aslında bu yavrularımızın gelecekteki eğitim ve öğretim hayatlarını riske atmaktadır.
Netice olarak; bu yavrularımız toplumda beklenen statü ve kariyerlere ulaşamamaktadırlar.
Bunun bir çok örneğine geçmiş yıllarda sıkça rastlamışızdır. Çok üstün yetenekli yavrularımız gelişim çağlarında medyatik olmanın bedeline karşılık, geliştiremediğimiz üstün yeteneklerinin altında kalarak ezilip gitmişlerdir.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk, konunun önemini binaen bu şekildeki üstün yetenekli yavrularımızın medyatik yapılmamasını ve bakanlık olarak sahip çıkılacağını dile getirmiştir.
Burada sorulacak önemli bir soru da; “Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstün yetenekli ve üstün zekalı çocuklar için her eğitim kademesinde bir programının var olup olmadığıdır?”
Bakanlığın böyle bir programı varsa günün şartlarına uygun olarak yeniden gözden geçirilip, revize edilerek etkin bir biçimde uygulanmasını sağlamak olmalıdır!
Ayrıca üstün yetenekli olsun ya da olmasın çocuklarımızın özel hayatlarına ait bazı şeylerin paylaşılması, bir çok davalara da konu olmuştur. Bu konuda farklı görüşte olan ebeveynler, reşit olmayan yavrularını korumak adına birbirlerini sosyal medya konusunda dava etmişlerdir. Gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde çocukların sosyal medya üzerinden gelebilecek olumsuzlukların ve zararların önlenmesi için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çeşitli tedbirler almıştır. Hatta çocuklarını sosyal medya zararlarından korumayan ailelerin çocukları devlet himayesine alınmaktadır.
Değerli Dostlarım, Yurdumun Güzel İnsanları, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emanet ettiği Cumhuriyete ve kazanımlarına sahip çıkacak,onu yüceltecek olan nesillerimizi sosyal medya zararlarından koruyarak, sağlam karakterli ve çağın gereklerine uygun donanımda yetiştirmek milletçe hepimizin üzerine düşen bir vazifedir.
Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin yetişmesinde emeği geçen başta eğitimciler olmak üzere herkesi kutluyorum. Saygılarımla.
21.02.2020
Doç. Dr. Şevket CİVELEK