Değerli Dostlarım, gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti haberi almış olmayalım. Maalesef yüreğimizi dağlayan bu kadın cinayetleri ne zaman bitecek? Sorusunun cevabını bir an önce öğrenmekhepimizin beklentisidir. Lakin bu yaşananların fazlalığı gösteriyor ki, sorunun cevabını almak çok uzun zaman alacağı kesin!
Neden mi? Bu kadın cinayetlerini ve şiddetini, tacizini bir anda toplum hayatından çıkaramazsınız! Adli ve idari tedbirlerle de bu problemleriçözemeyiz.Çözemediğimiz istatistiklerde görülmektedir. Ancak eğitimle çözebiliriz!
Bu günlerde eğitim sistemimizin 2015 ile 2018 yıllarını kapsayan PISA Eğitim Raporu yayınlandı. Bir önceki döneme göre, bir miktar gelişme göstersek de,gelişmiş ülkelere göre hâlâ çok gerilerdeyiz.
Bu sonuçların negatif etkileri bize toplumsal yara haline gelen tacizler, cinayetler, gasp, uyuşturucu bağımlılıkları şeklinde degeri dönmektedir!
Son elli yıl içinde maalesefözellikle 1980’den sonra iktidara gelenpartiler, siyasi eğilimlerine göre; Milli Eğitim sistemine yön verdiler.İktidara gelen bir önceki iktidarın yaptığının iyi ya da kötü olup olmadığına bakılmaksızınkendi ideolojilerine göre icraatlar yapmışlardır. Değişen müfredatlar, sınav sistemleri, ders geçme-kalma sistemleri kuşaklar arası bir çokfarklılıklarıve çatışmaları da beraberinde getirdi.
Çağın gereklerine uygun bir eğitim modelini bir türlü geliştiremedik. Çünkü bilim insanlarımıza değer verip eğitimimize yön vermelerine imkan tanımadık!Maalesef eğitim uzmanları değil desiyasiler her şeyin en iyisini bilirler! Böyle olunca da kaçınılmaz sonlardan yakamızı kurtarmıyoruz!
Kadın cinayeti faillerinin hepsini de bir kadın olarak anneler yetiştirdi. Zannediyorum ciddi bir araştırma yapılsa, bu faillerin anneleri de ya eşleri ya da birileri tarafından şiddet görmüş,tacize uğramış veya öldürülmüştür. Bir eğitimci konferansında “Eğer bir evde eşler demirci dükkanı gibi sesler çıkarıyorsa,o evden müzisyen ruhlu bir nesil yetişmez!” dediğini hatırlıyorum.
Toplum bu yaralardan kurtulabilmesinin zaman alacağı aşikardır.Zira toplumun katmanlarınıX, Y, Z ... gibi onar yıllık kuşaklar arasında kültürel, sosyal ve yaşantı tarzı olarak ciddi farklılıklar var.Bu farklar zaman zaman da kuşaklar arası kopukluklara veçatışmalara neden olmaktadır. Bu çatışmalarının neticesinde vahim olayların yaşanması da kaçınılmazdır.
Kadın cinayetleri konusunda enson yapılan araştırma raporları incelendiğinde eğitimsizliğin ne kadar önemli bir etken olduğunu görmekteyiz.
Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak başkanlığında
yapılan araştırma raporuna göre, Türkiye'de son 3 yılda 932 ve son 10 yılda ise
2337 kadın cinayete kurban gitti. En çok cinayet İstanbul, Ankara ve İzmir'de
işlenirken, faillerin ve maktullerin yüzde 46'sının ilkokul mezunu olduğu
belirlendi.
Yine rapordaki verilere göre, cinayete kurban
giden her dört kadından biri 26-35 yaş aralığındayken, son 3
yıldakicinayetlerde en yaşlı kurban 88, en genci ise henüz bir yaşına bile
basmamış bir bebek oldu.
Yıllara göre kadın cinayetleri istatistiğine
bakılırsa;2008 - 80 kadın, 2009 - 109
kadın, 2010 - 180 kadın, 2011 - 121 kadın, 2012
- 201 kadın, 2013 - 237 kadın,2014 - 294 kadın, 2015 - 303 kadın, 2016 - 328
kadın, 2017'de 409 kadın ve 2018'de 341
kadınöldürüldü.2019 yılında da çok fazla olacağı gelen üzücü haberlerle kesin!
Son yıllarda kadın cinayetlerininartışında eğitimsizlik,töre
cinayeti, sosyal vekültürel farklılıklar ile ekonomik nedenlerin etkisinin çok
fazla olduğu görülmektedir. Bunların aşılabilmesi için köklü çözümler
üretilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda konunun uzmanlarının ve iç dış
paydaşlarının, sivil toplum örgütlerin deçağrıldığı geniş katılımlı toplantılar
yapılmalı ve çözüm önerileri de acilen hayata geçirilmelidir.
Kalbimizi paralayan üzücü kadın-çocuk cinayet ve istismarlarının bir daha yaşanmaması için Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda giden, cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan, erdemli ve sağlam karakterli nesiller ve eğitimciler yetiştirmek zorundayız!
Cerenler, Şuleler, Ayşeler... Burada isimlerini
zikretmediğim hayatını kaybeden tüm kadınlarımıza ve
çocuklarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Saygılarımla 06.12.2019
Doç. Dr. Şevket CİVELEK