Sürecin takipçisi olduklarını
belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Kirazlı Altın Madeni
ile ilgili hukuki süreçte, mahkemenin bilirkişi raporunu baz aldığını ancak
sunulan bilirkişi raporunda yer alan imza konusunda şaibe bulunduğunu gündeme
taşıdı.
Altın madeni ve hukuki süreci hakkında
Gülizar Biçer Karaca’nın açıklaması:
ÇANAKKALE’DE HUKUKİ SÜREÇ
Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni
Kapasite Artışı ve Zenginleştirme projesi için verilen 02.08.2013 tarihli ve
3117 sayılı ÇED olumlu kararı hakkında Çanakkale Belediye Başkanlığı tarafından
dava açıldı.
Çanakkale İdare Mahkemesi’nde
görülen davada, 07.02.2019’da davanın reddine karar verildi. Çanakkale
Belediyesi’nin temyiz talebi ise, Danıştay 6. Dairesi’nin 19.06.2019 tarihli
kararı ile reddedildi.
Çanakkale İdare Mahkemesi’nin
07.02.2019 tarihli davanın reddine dair kararında, dosya kapsamında hazırlanan
bilirkişi raporu dayanak gösterilmiş. Bahse konu bilirkişi raporunu hazırlayan
heyet içerisinde yer alan ve bilirkişi raporunda imzası bulunan Prof. Dr. Turan
Karadeniz (Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi) daha önce de birçok çevre davasında
bilirkişilik yapmış bir isim…
HUKUK VE MAHKEMELER YANILTILDI MI?
Prof. Dr. Turan Karadeniz
Çanakkale Karabiga’daki termik santral projeleri davaları, Artvin Cerattepe
davasında da bilirkişilik yapmıştır. Kamuoyuyla paylaştığımız fotoğraflarda
Prof. Dr. Turan Karadeniz’in hazırladığı başka bilirkişi raporlarında yer alan
imzaları ile Kirazlı Madeni Davasında hazırlanan bilirkişi raporunda yer alan
imzasını kamuoyunun takdirlerine sunmayı bir sorumluluk olarak görüyorum. Her
üç imza bir arada karşılaştırıldığında; Prof. Dr. Turan Karadeniz’in Kirazlı
Madeni dava dosyasına sunulan bilirkişi raporundaki imzasının daha önce
hazırladığı diğer raporlardaki imzaları ile uyuşmadığı gözle görülür bir
biçimde ortaya çıkmaktadır.
MADEN PROJESİ DAVASINA İMZA GÖLGESİ!
Bu imza uyuşmazlığı; Çanakkale
İdare Mahkemesi’nin Kirazlı Maden projesi ile ilgili ÇED davasının reddine
karar verirken esas aldığı bilirkişi raporu hakkında şaibe doğurmaktadır.
Bu bilirkişi raporunun kim
tarafından hazırlandığı, kim tarafından imzalandığı konusunda tek bir şüphenin
dahi olması hak hukuk ve adaletin tesisinde ciddi yaralar açmaktadır.
MAHKEMENİN ALTIN MADENİ KARARINDA YANILTMA VAR MI?
Kamuoyunun takdirlerine
sunduğumuz bu İmza bu kişi tarafından atılmadıysa, hukuk ve mahkeme
yanıltılmıştır. Verilen kararın adilliği, bu şaibe ile gölgelenmiştir.
Bizler gerçeklerin görmezden
gelinmesini, hukukun çiğnenmesini asla kabul edemeyiz. Binlerce yurttaşımızla
birlikte Çanakkale’de verdiğimiz mücadelenin hukuk mücadelesiyle devam
edeceğinin bilinmesini istiyoruz. Kimsenin bu ülkenin insanına, doğasına,
varlıklarına hukuk dışı girişimlerle müdahale etmeye hakkı olmadığını hatırlatmak
istiyoruz.
Şaibenin ortadan bir an evvel kalkması gerekliliğiyle şaibeli görülen ve altın madeni ile ilgili hukuki süreci doğrudan etkileyen bu imzaları kamuoyunun gözü, kulağı ve vicdanına teslim ediyoruz.