Rakamlarla aranız nasıl? Sözele daha yatkın birçok insan
matematikten, rakamlardan nefret eder. Ya da arası onlarla çok iyi değildir; iyi
geçinemez rakamlarla…Ama rakamlar hayatımızın her yerinde ve her köşesindeler,
buyrun;
“3’ün 1’i” şeklinde ünlenen terimi duymuşsunuzdur. Genellikle
ve argo konuşmanın icap ettiği yer ve zamanlarda, herhangi bir şeyin çok
istenip de, elde edilemediği durumlarda, onun yerine ele geçmiş gibi kullanılan
argo bir terimdir 3’ün 1’i… Bahsini ettiğim ‘3’ içerisindeki ‘1’; elde
edilemeyen her şeyin yerine geçer vesselam!
Bir de “3in1” şeklinde yorumlanan bir terim var ki,
dilimize “üçü bir arada” olarak oturmuş ve koyu akşam sohbetlerinin vazgeçilmez
ve kolay hazırlanan kahve türlerine verilen ad olmuştur; şu küçük bir fincanlık
paketlerde satılanlardan…
Yeğenim anlatmıştı sağ olsun, bu üçü bir arada denilen
kahvelerin yeni satılmaya başladığı dönemlerde, başından geçen bir hadiseyi;
İşyerine gelen bir müşterisinin içecek talebine yanıt
olarak, “3in1” var demek yerine “3’ün 1’i” var demesin mi? Neyse ki, bu konuda
dilinin dönmediğini anlayan ve önceden samimi oldukları müşterisi anlayışlı
biriymiş de, bizimki baltayı taşa vurmamış. Yoksa maazallah…
Spor dünyasında da, özellikle futbol antrenmanlarında
sıklıkla kullanılan bir antrene şekli, daha doğrusu bir oyun da var rakamlardan
oluşan ve “5’e 2” şeklinde tabir edilen...
Futbolcuların antrenmanlarda en sevdiklerinden olan bu
oyunu kısaca şöyle tarifleyim;
Çalıştırıcı tarafından, huni veya plastik tabak adı
verilen ekipmanlar ileyaklaşık olarak altıya altı ya da altıya beş bir alan
belirlenir. Yaş gruplarına veya ortama göre bu alan küçültülebilir de,
büyültülebilir de... Ardından, beş oyuncu sınırlandırılan bölgenin kenarlarına,
iki oyuncu ise ortaya geçer. Ve bir çeşit; eskiden sokak aralarında patlamış
plastik toplarla çocukların oynadığı türden, bir ortada sıçan oyunu başlar. Ortadaki
iki oyuncu, tek pas ya da kontrol-pas yapan dışarıdaki beş oyuncuya baskı
yapmak suretiyle topu kapmaya ve ortadan dışarıya çıkmaya gayret ederler. Yeteneklerine
göre de hemen ya da uzunca bir müddet sonra çıkarlar ortadan… Ve hatta bazen
hiçbir zaman çıkamazlar dışarıya, antrenmanın veya oyunun sonuna dek!
Güncel spor olayı Tokyo 2020 ile devam edelim ama yazının
sonu, 3’ün 1’iyle mi, yoksa 5’e 2’yle mi sonlanacak, görelim!
23 Temmuz’da, bir yıl gecikmeli de olsa başlayan Tokyo 2020
olimpiyatları, 8 Ağustos tarihinde sona erecek. Biz de ülke olarak pür dikkat
oyunlara odaklanmıştık ki, dikkatimiz; cayır cayır yakılan ve bir türlü
söndürmeye muvaffak olamadığımız ormanlarımıza çevrildi. Ve haklıydık! Onca vergilerimiz,
onca zamandır nerelere harcanıyordu da, ülkemin kıyı şeritlerinde binlerce
kilometre karelik ormanları korumaya para mı kalmıyordu? Akıl mı yetmiyordu
oralara yetişmeye?
Neticede, şu günlerde canlı canlı yaşadığımız orman
yangınları, ülkemiz için ne ilkti, ne de son! Ama gelin ve görün ki, tarihten
bir türlü ders almayan ve hatta Cumhuriyet tarihimizi; tembel temizlikçilerin
yaptığı gibi, halının altına süpürme gayreti içerisinde olanlar, Cumhuriyet
kazanımlarımızdan olan Türk Hava Kurumunu da iç etmişler.
Aynı zihniyetin sporla, olimpiyatla, madalyayla ne işi
olabilir ki? Allahtan,Türk milleti; damarlarında dolaşan asil kanın varlığı ile
muhtaç olduğu kudretin farkına varıyor, çalışıyor, çabalıyor, başarılı da
oluyor.
Her ne kadar, milyar nüfuslu Çin gibi, dünya devi Amerika
Birleşik Devletleri ya da paramparça olan demir perdeden arta kalan Rusya gibi,
kendilerine kısaca UK (Birleşik Krallık) diyen ama aslında Galler, İskoçya,
Kuzey İrlanda ve İngiltere ülkelerinden oluşan Büyük Britanya (GB) gibi ya da
teknoloji devi Japonya gibi madalya sayımız ellinin üzerinde değil ve hatta
parmak sayımızı geçmiyorsa da, sporcularımızın mücadele azimlerini görüyor ve
gelecek için umutlanıyoruz.
Ha, gelelim ülkemizi yirmi yıldır yöneten bu iktidara;
Onlar, zaten bu kafayla ilk seçimlerde 3’ün 1’ini
alacaklar, 5’e 2’de de ortaya geçecek, ama topa bir türlü sahip olamayacaklar.
Değil 5’e 2, antrenman dahi bitecek ama bir daha top yüzü göremeyecekler!