Çağımız
teknolojilerinde bilgiye ulaşmanın artık çok kolaylaştığını ve bilginin
uygulanabilir kısmına daha çok bakılması gerektiğini hatırlatarak sözlerine
başlayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, konuşmasına “Bu da üretimi
getirecektir. Biz Pamukkale Üniversitesi olarak artık ders anlatma tarzımızı
değiştirme kararı aldık ve bunun ilk uygulamasını yaptık. Tabii bunlar zaman
alacak süreçler. Klasik ders anlatmaktan ziyade öğrenciyle o dersin ilgili
alanındaki problemi, vakayı, örnekleri tartışma dersleri yapıyoruz. Buna ters
yüz eğitim deniliyor. Ülkemizde belki de bunu ilk uygulayan üniversitelerden
biriyiz.” şeklinde devam etti.
Rektör Kutluhan: “Ar-Ge yalnızca sanayi
ve makine ile sınırlı bir alan değildir.”
Pamukkale
Üniversitesi’nin Teknokent bünyesinde gerçekleştirdiği AR-GE çalışmaları noktasında
çok önlerde yer aldığını belirten Rektör Kutluhan “Teknokent dediğimiz
yer, Ar-Ge projelerinin bizzat icraata
döndüğü yerdir. Bu Ar-Ge’ler yazılım alanında olabilir, üretim alanında,
tasarım alanında olabilir. Kısaca teknolojinin ve hayatımızın her alanında
olabilir. Teknokent denildiği zaman sadece sanayi ve makine aklımıza geliyor.
Psikoloji alanında da Ar-Ge olabilecek çalışmalar var. İnsanları psikolojik
olarak rahatlatabilecek çalışmaları Teknokentimizde bekliyoruz. Üniversitemizde
Psikoloji bölümünü yeni kurduk. Şimdi öğrencilere yönelik bir televizyon
programı yapılacak. Sınav stresi nedir, nasıl atlatılır gibi sorular üzerine
çocuklarımızı rahatlatacak bir program yapılacak. Bunun ardından meslekleri
tanıtıcı, üniversitedeki fakültelerimizi tanıtıcı programlarımız olacak. Böyle
şehirle bütünleşmede birinci basamak olan ortaöğretim ile üniversitesi nasıl
bütünleşir sorusunun cevabını burada bulacağız. Çünkü Denizli’deki ortaöğretim
öğrencisinin üniversiteyi bizden öğrenmesi lazım. Doktorluk nedir, mühendislik
nedir bunları bizlerden öğrenmesi gerekir.” dedi.
“Sanayinin Ar-Ge taleplerine karşı
gerekli altyapı çalışmalarımızı tamamladık”
Üniversitenin
şehirle bütünleşmesi, elle tutulur gözle görülür olarak sanayi alanında
gerçekleşmekte olduğuna değinen Rektör Kutluhan, sanayi ve üniversitenin
beraber yürümesi gerektiğinin altını çizdi. Sanayinin Ar-Ge taleplerine karşı
Üniversitenin gerekli altyapı çalışmalarını tamamladığını da hatırlatan Rektör
Kutluhan, “Teknokent içerisinde Teknoloji Transfer Ofisi var. Üniversite sanayi
iş birliğini hukuksal olarak da kurduk. İleri Teknoloji ve İLTAM adını
verdiğimiz laboratuvarımız var. İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (İLTAM)
çok aktif çalışmaya başladı. Sanayideki birçok testin kalibrasyonunu yapabilme
gücüne sahip bu laboratuvarımızı bizim bilimsel çalışmalarımızın yanında Denizli
sanayisinin hizmetine açtık.” dedi. Denizli’nin tekstil alanında önemli bir
ihracat kendi olduğunu vurgulayan Rektör Kutluhan, makine grupları, mermer,
maden sanayisi, kablo, elektrik sanayisi gibi farklı sektörlerden sanayiciler
ile PAÜ’lü akademisyenleri ortaklaşa geliştirilecek projelerde bir araya
getirmek istediklerini belirtti. Nanoteknoloji alanında da çalışmalarının devam
ettiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Pamukkale Teknokent bünyesinde
oyun geliştirme projelerinin devam ettiğini ve bu projelerin gelecek adına
damga vuracak çalışmalar olduğuna dikkat çekti.
Rektör Prof. Dr. Kutluhan: “Yerleşkemizde
enerji verimliliğine yönelik ileri teknolojileri kullanacağız”
Sözlerinin
devamında enerji verimliliği konusuna değinen Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan,
enerji alanında israfın önlenmesine yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini
belirtti. Üniversite bünyesinde enerji verimliliğine yönelik projeler ile enerji
tüketimini yarı yarıya indirmek istediklerini dile getiren Rektör Prof. Dr.
Kutluhan, “İsrafı önlemek kadar enerjinin kontrolü de önemli. Yapay zekâyla,
yangını önleme, yangını önceden haber verme gibi uygulamaları da projelerimize
eklemek istiyoruz. Böylelikle üniversitemizin her binasını enerjisini kontrol
edilebilir bir hale yani akıllı binalara çevirmek istiyoruz. Bu da önem
verdiğimiz, üzerinde çok çalıştığımız yatırım projelerinden biridir”
ifadelerini kullandı.
Rektör Prof. Dr. Kutluhan: “Milli
teknolojiler Pamukkale Üniversitesi’nin öncelikli hedeflerindendir”
Sözlerinin
devamında PAÜ’nün milli teknolojiler geliştirmesi yönünde yaptığı çalışmalara
ve bu konuda PAÜ’nün yaklaşımına değinen Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, ithal
edilen her teknolojik ürünün ülkemizde üretilebilir olmasının kendilerinin
amaçlarından biri olduğunu hatırlattı. Milli teknolojiler Pamukkale
Üniversitesi’nin öncelikli hedeflerinden biri olduğunu kaydeden Rektör Kutluhan
sözlerine şöyle devam etti. “Teknofestte üst üste iki yıl roket yarışmalarında
yüksek ve orta irtifa kategorilerinde birinciliklerimiz var. Hazar Takımımız
bunu başardı. Bizim artık bu roketleri milli teknolojilere kazandırmamız gerekiyor.
Gerekli alt yapı için de gerek askeri gerekse sivil havacılık ilgili yerlerle
temasa geçip bu çocuklarımızın önünü açıyoruz.”
“İleri teknolojilerle iç içe bir
Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri”
PAÜ’nün
sağlık alanında yaptığı çalışmalara temas eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan,
Dünyada sağlık turizminde önemli bir merkez olmayı hedeflediklerini belirtti.
Bu bağlamda tercih edilebilir ve sağlık konusunda ilk akla gelen kurum olmayı
hedeflediklerini dile getiren Rektör Kutluhan, Pamukkale Üniversitesi
Hastanelerini ileri teknolojilerle iç içe bir hasta olma hedeflerine dikkat
çekti. Bu noktada bazı eksiklikleri olduğuna değinen Rektör Prof. Dr. Ahmet
Kutluhan, “Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri çok değerli hocalara sahip bir
hastane. Hocalarımız alanlarında oldukça başarılılar. Bu başarıları sadece
Denizli ve çevresinde değil, ulusal ve uluslararası platforma taşımamız lazım.
Bunun için altyapımızı çok güçlendirmeliyiz. Sağlık turizminin Denizli’de
başlatılması gerekiyor. Karahayıt’ta yer alan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Merkezimizin açılması ile Pamukkale havzasında sağlık turizmi başlatılmış
olacak. Buna Pamukkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ve Hastanesi’ni
eklemeyi amaçlıyoruz. Ciddi bir sorun olan engelli çocukların ve ileri yaştaki
bireylerin diş tedavilerini lokal anestezi ile değil de genel anestezi ile
yapılabilmesine imkan sağlayacak bir merkez ihtiyacı böylelikle giderilmiş
olacak. Bu merkezler dünyada çok az sayıda. Bunu başardığımızda Denizli,
Karahayıt’tan sonra ikinci önemli bir sağlık merkezine kavuşmuş olacak.”
şeklinde konuştu. Kovid salgını sürecinde PAÜ Hastanelerinde, doktorundan
hemşiresine, tüm sağlık çalışanlarının ciddi bir çalışma ve yoğun bir emek
sergilediklerini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Kutluhan, tüm sağlık çalışanlarına
teşekkürlerini iletti. Aşılama kampanyasında da PAÜ Hastaneleri olarak önemli
aşılama sayılarına ulaştıklarına dikkat çekti. Tıp Fakültesi Hastanelerinin
teknolojik ve mekân imkânlarını arttırarak uluslararası platforma
taşıyabileceklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, sağlık dışında
diğer alanlarla da sanayi ile ortak projeler geliştirmeyi hedeflediklerini
belirtti.
Rektör Prof. Dr. Kutluhan: “Denizli
tarihindeki medeniyetlerin ve önemli olayların aydınlatılması yönünde bölümlerimiz
projelerini sürdürüyor”
Programın
devamında sosyal bilimler alanında yapılan çalışmalara değinen Rektör Prof. Dr.
Ahmet Kutluhan, oluşan, sosyal bilgiler alanlarının araştırma ve geliştirmeye
kapalı olduğu algısına katılmadığını ifade etti. Sosyal bilimlerin farklı
alanlarının olduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Denizli
tarihindeki medeniyetlerin ve önemli olayların aydınlatılması yönünde
arkeoloji, tarih ve sanat tarihi bölümlerinin önemli proje çalışmalarını
sürdürdüklerini dile getirdi.
Rektör Kutluhan: “Ziraat Fakültesi’ni
açmayı başarırsak Milli Tohum çalışmalarına büyük katkı yapmış olacağız”
Pandeminin
bize üretimin önemini bir kez daha hatırlattığını söyleyen Rektör Prof. Dr.
Ahmet Kutluhan, “Tarımın çok önemli bir hale gelmesindeki diğer faktörler de
iklim değişikliklerinin olması, üretimin tarladan seraya dönmesi hatta
topraksız tarıma dönmesi gibi faktörler. Ama sağlımız için mutlaka gıdaya
ihtiyacımız var onun için tarımın mutlaka olması gerekiyor. Ziraat Fakültesi
için çalışmalarımız devam ediyor. Ziraat Fakültesi’ni açmayı başarırsak Milli
Tohum çalışmalarına çok önemli bir katkı yapmış olacağız. Bitki Genetiği ve
Tarımsal Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezimiz (BİYOM) var. Yani biz
tohum ıslah çalışmasını en son teknoloji ile yapabiliyoruz. Yani bir tohumu biz
hibrit hale getirebiliyoruz. Biz bu
çalışmayı büyütürsek, genişletirsek bize yerli ve Milli tohumlar gelebilir. Biz
buna önem verdik ve başlattık. Şu anda bizzat koordine ettiğim nohut çalışması
var. Tavas’ta ve Çal’da çalışmalar yapıldı. Türkiye’de 33 çeşit tohumum
içinden, Denizli’ye uygun en iyi tohumu bulmaya çalıştık. BİYOM’da iki hocamız
vardı ama biz tarımla ilgili olan Organik Tarım, Gıda İşleme gibi bölümlerimizi
buraya dâhil ettik. Şu anda herkesin bir görevi var. Biz nohut çalışmasını
birkaç yıl içerisinde sonuçlandırabiliriz.” şeklinde konuştu.
Programın sonunda
üniversite sanayi iş birlikleri konusunda taraflara teşekkürlerini sunan Rektör
Kutluhan, “Üniversite-Sanayi iş birliği örneklerimiz olarak DESİAD, MAKSİAD,
DETGİS ile öğrencilerimiz için staj anlaşması yaptık. Sanayiyle ilgili
dernekler böyle önemli bir konuya sahip çıktıkları için buradan kendilerine
teşekkürlerimi sunuyorum. Öğrencilerimiz artık staj yapma yeri aramıyorlar. Bu
çok önemli bir konu. Üniversite hayatın rehberidir. Hayatta herhangi bir yer
varsa o üniversite olmak zorundadır.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Programın ardından Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan,
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar ile birlikte EGE TV Yönetim Kurulu
Başkanı Adem Erdağı ve program ekibi ile bir araya gelerek hatıra fotoğrafı
çekildi.