Aynı mahallenin çocuğuydu Kerim ile Necati..Canciğer arkadaştılar..Birlikte büyüdüler..Birlikte askere gittiler..Aynı birliğe düştüler..Kısa bir süre sonra kendilerini savaşın ortasında buldular..Cephedeydiler..Ateş hattında yani..Yağmur gibi kurşun yağıyordu..Kerim Necati'nin 3 metre önündeydi..Makinalının hedefindeydi..Bir anda kendisini yerde buldu..Necati Kerim'in düştüğünü görünce yerinden fırladı..Komutanı sırtından tutup engelledi."Delirdin mi sen..Bak delik deşik oldu..Büyük olasılıkla öldü..Hayatını tehlikeye atma.. Sen de mi ölmek istiyorsun."Necati komutana baktı.."Lütfen komutanım" dedi, "Lütfen izin verin..Ya yaşıyorsa."Komutan hayır dedi..Necati ısrar etti..Sonunda komutan onay verdi..Necati siperden ok gibi çıktı..Kurşun yağmuru altında yerde yatan Kerim'i sırtladı..Tekrar sipere döndü..Kerim ölmüştü..Komutan Necati'ye çıkıştı.."Sana demiştim..Bak ölmüş..Hayatını tehlikeye atmaya değdi mi?""Değdi komutanım" dedi Necati.."Değdi..Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi.""Son sözleri neydi?" diye sordu komutan.."Geleceğini biliyordum Necati, geleceğini biliyordum."*. *. *Dergahta bir bektaşi piriydi..Bir gün öğrencileri sordu."Sevgiyi sözde yaşayanlarla, özde yaşayanları nasıl anlarız?""Göstereyim" dedi pir..Öğrencileri büyük bir masaya oturttu..Önlerine bir kazan çorba koydu..Ellerine birer metre boyunda kaşıklar verdi..Sonra "Hadi afiyet olsun..İçin çorbayı" dedi..Bazı öğrenciler uzun kaşıkla kazandan aldığı çorbayı ağzına götüremiyor, yerlere döküyordu..Bazıları ise kendi kaşığıyla karşısındaki arkadaşını besliyor, arkadaşı da aynı hareketi ona yapıyordu..Pir bir süre öğrencileri izledi..Sonra "dinleyin" dedi.."Sevgiyi sözde yaşayan egoisttir..Sadece kendini düşünür..Özde yaşayan ise paylaşımcıdır.Kendisi gibi karşısındakinin de mutlu olmasını ister.. Sofradaki durumunuza bakın, kendiniz hakkında kararı siz verin"*. *. *Roma başkumandanı Titus bir diktatördü..Astığı astık, kestiği kestikti..Ülkesinde her şeye o karar verirdi..Herkes ona biat etmek zorundaydı..Ona biat etmeyen tek kişi bir bilgeydi..Her soruya cevap veren bir bilge..Halk ona büyük saygı duyuyordu..Hergün evi dolup taşıyordu..Her konuda ona danışıyorlardı..Titus onun ismi altında eziliyordu..Sinirleri bozulurdu..Uykuları kaçıyordu..Bu işe bir çözüm bulmalıydı..Bilgeye öyle bir soru sormalı ki, asla bilmemeliydi..Danışmanlarıyla günlerce konuştu.Düşündüler, taşındılar..Sonunda karar verdiler..Titus eline bir kelebek alacak ve bilgeye soracaktı.“Elimdeki kelebek ölü mü, diri mi?”Bilge “Diri” derse, sıkıp öldürecekti.“Ölü” derse elini açıp serbest bırakacaktı..Böylece bilge bilmemiş olacaktı.Artık plan hazırdı..Halka duyuru yapıldı..Bilgeye haber salındı..Titus halkın gözü önünde bilgeye sordu..“Elimde bir kelebek var. Ölü mü, diri mi?”Bilge hiç düşünmeden cevapladı..“O senin elinde.”*. *. *Hikayeler bazen hayatın gerçeğidir..Ve hikayenin mutlu sonla bitmesi de bazen insanın kendi elindedir..Önümüzde bir referandum var.."Evet" ile "Hayır" ile anlatılamayacak kadar önemli bir referandum bu..Siz siz olun, sevgiye, dostluğa, demokrasıye, barışa oy verin..Güçlü devleti değil, güçlü insanlığı tercih edin..*. *. *İncir Reçeli filminin unutulmaz repliğidir."Herkesin bir hikâyesi vardır…Kimi kâğıda kazır hikâyesini, kimi etine…Kâğıt yanınca, et gömülünce biter hikâye.."Siz kağıda kazıyın..Hikayeniz bitmesin.#hayır'lı günler...
Siyaset
06 Şubat 2017 - 08:59
REFERANDUM HİKAYELERİ
Sedat Kaya'nın köşe yazısını okumak için tıklayınız
Siyaset
06 Şubat 2017 - 08:59