Merkezefendi ilçesinde yaşayan, 6'ncı çocuğuna 36 haftalık
hamile ev kadını Heves Tektaş, 6 Aralık 2018'de kontrol için Denizli
Devlet Hastanesi Kadın Doğum Polikliniği'ne gitti. Muayene edilen Tektaş'ın
karnındaki bebeğinin kalp atışlarının zayıf olduğu belirlenip, acilen
ameliyatla alınması kararlaştırıldı. Hastanede yeterli yer olmadığı
gerekçesiyle Tektaş, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Tektaş'a,
iddiaya göre, yatan hasta olmadığı için ambulans verilmedi. Heves Tektaş da
inşaat işçisi eşi Ergin Tektaş'ı arayarak, hastaneye çağırdı. Kendi
imkanlarıyla aynı gün Pamukkale Üniversitesi Acil Servisi'ne giden Tektaş
çifti, iddiaya göre, durumun acil olduğunu anlatmalarına ve doktorla görüşmek
istediklerini söylemelerine rağmen evlerine gönderildi. Çaresizce evlerine
dönen çift, 7 Aralık sabahı tekrar Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Kadın Doğum
Polikliniği'ne gitti. Yapılan muayenede, karnındaki bebeği ölmek üzere olan
Heves Tektaş, acilen ameliyata alındı. Doğumdan sonra yoğun bakıma alınan erkek
bebek ise 6 gün sonra hayatını kaybetti.
'İHMAL OLMASA BELKİ YAŞAYACAKTI'
Tektaş çifti, bebeklerinin ölümünden sorumlu tuttukları
hastanelerdeki görevliler hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda
bulunup, Sağlık Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na
şikayetçi oldu. Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan Heves Tektaş, "3
aydır kendi doktoruma gidiyordum. Hamilelik döneminde ortaya çıkan şeker
hastalığı nedeniyle dikkatli yiyip içiyordum; ama bana doktorum, bebeğimle
ilgili hiçbir şey söylemedi. En son gittiğimde, kalp atışlarının zayıf olduğunu
ve acilen operasyon gerektiğini söylediler. Üniversite hastanesine ambulans
vermeden gönderdiler. Üniversite hastanesindekiler de bizi acil bir durum
olmadığı gerekçesiyle evimize gönderdi. Ertesi gün tekrar gittik. Doktor, bana
neden geç kaldığımı sorup, kızdı. Biz de durumu anlattık. Kimse bize inanmadı.
Ameliyatla bebeğim alındı; ancak 6 gün yaşayabildi. 5 çocuk doğurdum.
Hiçbirinde sağlık sorunu çıkmadı; ama bebeğimi ihmal öldürdü. İhmal olmasıydı
belki de yaşayacaktı. Beni eve göndermeselerdi, yaşayabilirdi. Elimden ne
geliyorsa yapacağım. Bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.
'ACİLDEN EVE GÖNDERİLMEMİZE İNANMADILAR'
Ergin Tektaş da bebeğinin ölümünün gerekçesinin, ihmaller
zinciri olduğunu savunarak, "Denizli Devlet Hastanesi'nde bebeğin
durumunun ciddi olduğu söylenip, Pamukkale Üniversitesi'ne sevk ediliyor; ama
ambulans verilmiyor. Üniversite hastanesinin acil servisindeki personel ise
bizi eve gönderiyor. Biz durumu anlattık; ama bizi yine de eve gönderdiler.
Çaresiz kalınca eve döndük. Sabah tekrar üniversiteye gittik. Bebek acil
ameliyatla alındı, kalbi durmak üzereymiş. Doğumdan sonra 9 dakika kalp
masajıyla hayata döndürülmüş; ancak beyin ve böbrek fonksiyonları durmuş. 6 gün
yaşayabildi. Başhekime yaşadığım olayı anlattım, araştıracağını söyledi. Bizim
acilden eve gönderilmemize inanmadılar. Bizde olayla ilgili hakkımızı aramak
için iki bakanlığa şikayette bulunduk. Ayrıca Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunduk" dedi.
Pamukkale Üniversitesi Hastanesi yetkilileri ise idari
soruşturma ve hukuki sürecin başlatılması nedeniyle konuyla ilgili bilgi
verilemeyeceğini belirtti. Denizli Devlet Hastanesi yetkilileri de
açıklama yapmadı.