Türk’ün Anadolu’ya gelişinden,Büyük Türkiye Devletinin
Kurulmasına kadar geçen zaman içinde,Tarih kronolojisine
Göre;Anadolu’daki Türk beylikleri,1071 Malazgirt Savaşından
Sonra,1074 yılında,Anadolu Türkleşmeye başlamıştır..
Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu topraklarına yerleşen Türkler,
1300 yılına kadar,Beylikler halinde yaşarlarken,Osman beyin,
Osmanlı Devletini Kurmasıyla yeni bir Türk Devleti kurulmuş oldu.
Malazgirt savaşından sonra,1453 yılında İstanbul’un fethi ile,
Anadolu tamamen Türkleşmeye başlamıştır…
Kuruluş,Fetret Devri,Yükseliş devri,İsyanlar,Lale Devri,duraklama ve
İmparatorluktan Türkiye Cumhuriyetine geçmek elbette kolay olmadı..
Tarih kitaplarındaki bu önemli konuları,maalesef dersten geçer not
Alacak kadar öğrendik..
Gerisini Tarih Öğrencilerine bıraktık..
Ama,dini öyle yapmadık..
Kur’an ve İslam dinini sadece İmam-Hatip liselerine ve
İlahiyat Fakültesi öğrencilerine bırakmadık..
Kur’an’ı öğrenmek için,cami hocalarına,Kur’an Kursu öğretmenlerine
Gittik.Kur’an öğretmek için,tarikatlar,mezhepler,Vakıflar
Canı gönülden çalışanlar oldu ve de devam etmektedir.
Bu duruma kimsenin bir şey dediği yok…
Yeter ki;Kur’an ehil ellerde,resmi görevliler tarafından öğretilsin..
Sadece Arapça Kur’an öğretmek ve öğrenmek yetmez..
Öncelikle İslam ahlakı ile Türk Kültür ve medeniyeti de beraber
Öğretilmelidir.
İslam,sadece,namaz,oruç,haç ve zekattan ibaret değildir..
İslam sosyolojik olarak anlatılmalıdır..
“Tanrı Dağı kadar Türk,Hıra Dağı kadar Müslüman’ım”
“Bedenim Türk,Ruhum İslamdır”
Demek sadece slogandan ibarettir.
Tarihi iyi anlayan Milletin evlatları,
Devletlerine daha sahip kar olurlar…
Bu sebeple,Vatan toprağının sadece bir ARSA gibi gören
Zihniyetin yok olmasa da,azınlık olarak kalmasına sebep
Olacaktır..
Malazgirt Meydan Savaşı her şeyiyle önemlidir.
Malazgirt’ten,Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu ile İstanbul’un fethi,
Bizleri dünya devleti haline getirmiştir..
Son Osmanlı vezir-i azam-ı Tevfik Paşanın,saltanatın kaldırılması
İle emekliye ayrılmıştır.
Saltanatı ve Hilafeti kaldıran,İmparatorluktan,Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin kuruluşuna kadar,geçen savaşları ve şartları unutmamak
Lazımdır.
Osmanlı İmparatorluğu,Payitahtın Padişah Hazretlerinin
Ülkeyi terk etmesi ile,1918-1922 Türklerden ve Kürtlerden,hatta Arnavutlardan,
Boşnaklardan bir ordu meydana getirilerek,BÜYÜK TAARUZ başlatılmış,
“ORDULAR,İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ” emriyle,
9 Eylül 1922 günü,Yunan askerleri,İzmir’den denize dökülmüştür.
Türklerin tarih boyunca 16 Devlet kurması ile gurur duymamak lazım.
Eğer,bizler devlet kurmaktaki başarımızı,Devleti yaşatmakta
Göstermiş olsaydık,Şimdi kalkınmış dünya devletleri arasında olurduk..
Evet,Anadolu Selçuklu,Büyük Selçuklu Devletlerinden sonra,
Osmanlı İmparatorluğunun kurulması,ama İmparatorluğu,İngilizler
Gibi uzun ömürlü yapamadık..
50 milyon kilometre kare topraktan,bugün savunmak zorunda
Bırakılan 780 bin kilo metre kare toprağa sahip bir Türkiye
Cumhuriyeti Devletini kurabildik..
Yıkılan Türk devletleri,içimizdeki ajanlar,entrikalar,taht kavgaları,
Dış düşmanlar,kumpaslar,Ali Cengiz oyunları sebep olmuştur.
Devlet olmak kolay değil,ama devlet olarak kalmak da,hiç kolay
Değildir..
İşte geçmişimizden ders alarak,geleceğimizin stratejisini iyi
Yapalım.Aynı hataları yaparak,aynı oyunlar sonunca
Tahtı kaybederek,bahtımız için üzülmeyelim..
Sloganlarla,Türkçülüğümüzü savunmak yeterli değildir.
Türk,ırkıyla övünebilir.Bu ÖVÜNME,Başarı ile olmalıdır.
Kendisine güvenerek,devlet iyi yöneticilerle yönetilerek,
İnsanların ufkunu açarak,demokrasi,adalet,hürriyet ve eşitlik
Sağlayarak olacaktır..
O zaman,2023-2053-2071 tarihleri,Türkiye Cumhuriyeti
Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan,milletimizin
Yılları,devri olmalıdır..
Unutma! Türk,siyasal bir kimliktir.Asla,ırksal bir üstünlük
Değildir.Zira,asil Türk evladı,her ırk mensubuna saygılıdır.
Bizim,yerli ve milli davamız;Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
Bölünmez bütünlüğü ile Milletimizin İkbal ve İstiklalini
İlelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Devlet ahlakı,Din ahlakı bunu emretmektedir.
Devlet ve Millet için çalışmak,FARZ-I AYINDIR..