Çok partili döneme geçtiğimiz 1950 den beri,
Eğer siyasi partileri Sağ, ve sol olarak,hatta
Ortanın Solu olarak adlandıracak olursak,
Siyasi partiler İl, İlçe ve Büyük şehir belediye
Başkanlıklarını seçim ile kazandılar ya da kaybettiler.
Seçimler, Demokrasimizin asla VAZ GEÇİLEMEZ
Siyasi partilerin mevcudiyeti gibi, gerçek demokratik
Seçme ve seçilme hak ve hürriyetidir.
11 şubat 1961 de kurulan Adalet Partisin GENEL BAŞKANI
Rahmetli Ragıp Gümüşpala olmuştur.
Ölümü üzerine sayın Süleyman Demirel, Adalet Partisinin Genel başkanı oldu.
20 kasım 1961 de CHP ve AP, ilk koalisyon hükümetini kurdular.
25 haziran 1962 tarihine kadar devam etti.
Daha sonra AP, CKMP ve TKP gibi sağ partiler 1965 seçimlerine
Kadar hükümet oldular.
1965 yılında Adalet Partisi genel seçimlerde İktidar oldu.
12 mart 1971 tarihine kadar devam etti. Bu tarihteki muhtırayı veren ,
TSK Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, KKK Kemal Gürler,
DKK ise Kemal Kayacan olmuştur.
1960 ihtilalından yeni, yeni toparlanmaya çalışan Türkiye Siyasi
Tarihinde 12 mart muhtırası, siyasetle beraber Türkiye’nin geleceğine
Vurulan bir darbe ve ayağına vurulan bir pranga olmuştur.
Rahmetli Demirel’in,” 6 defa gittim 7 defa geldim derken”
Hem demokrasiyi hem de demokrasi üzerinde oynanan
CIA, MI6 istihbaratlarının projelerini ifade etmeye çalışmıştı.
70’li yıllar Türkiye ve Türk milleti için yaşanmamış yıllardı.
Türkiye Kuyruklarla tanışıyordu. Kuyruklar, YOKLUK demekti.
Ülkenin, 70 sente muhtaç olduğunu Başbakan Bülent Ecevit söylüyordu.
1983-1990 ve sonrası, malum üzere, Asala ve Pkk ile askeri
Mücadele ile geçti. Rahmetli Turgut Özal, Başbakanlığında
Türkiye’yi tabir yerinde ise ÇAĞ ATLATTI...
1990-2002 Yıllarında yine koalisyonlar devri başlamıştı.
İşte Türkiye ilk defa koalisyonlardan 2002 deki 3 kasım genel
Seçimlerinden sonra kurtuldu.
Refah Partisinin adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 mart 1994 deki
İstanbul Belediye seçimlerini kazanmasıyla, taşlar yerine oturuyordu.
Zira, Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerin Belediye başkanlıklarını
CHP, SODEP, SHP gibi sol partiler kazanıyordu.
İşte 24 mart 1994 yerel seçimi,İstanbul ve Sağ seçmen için,
Adeta yeni bir başlangıç demekti.
Recep beyin, CHP ‘li Belediye başkanı Prof.Nurettin Sözen’den
Hakkında yolsuzluk sebebiyle soruşturma açılan, İski’li,
susuz, çöp yığınları içinde devraldığı İstanbul’u, 5 yıl
İçinde yaşanacak ve Avrupa şehirlerinden biri haline getirmesi,
Sağ seçmenin ve yerel halkın da teveccühü ile Ankara ve
İstanbul, artık sağ partinin kalesi olmuştu.
Buna rağmen, Denizli, Aydın, Muğla, Bursa, Balıkesir gibi
Sağ’ın kaleleri de Sol partilerin belediyeleri olmuştu.
İkinci bir sağın seçim zaferi 2002 deki 3 kasım
Seçimleri ile geldi.
3 kasımın başarısının altındaki gerçek ise; 1999 yılında kurulan CHP+ANAP+MHP koalisyondaki Çatlaklıklar, ekonomideki deliğin büyümesi ve İMF’nin Türkiye
Cumhuriyeti Devletine artık kredi vermeyeceğini söylemesi ile, erken
Seçim istendi. Erken seçimin tarihi, 3 kasım 2002 oldu.
Yeni kurulan, emeklemeden yürüyen Adalet ve Kalkınma Partisi,
Bu seçimi çok iyi değerlendi.
İşte bu tarihten itibaren AK Parti’li hükümetler ve AK Partili
Belediyecilik başlamış oldu.
Başarılı bir belediyecilikten gelen sayın Recep Tayyip Bey de,
Hem tek başına İktidar olması, hem de siyasi birikimini
17 yıllık iktidarı ve belediyeciliğinde göstermiş oldu.
Rahmetli Adnan Menderes’in,1950 ‘li yıllardaki büyük başarısı
Sonrası, ”Şuna oy verin desem seçmenim ona oyunu verir. Hatta
Bir odun göstersem, buna oy verin desem, bu millet beni kırmaz,
Ona oyunu verir.” Demişti.
AK Partili belediyelerinin başarısı,belediye başkanlarını tek
Başına başarısı değildir. Arkalarındaki güçlü AK Parti iktidarı,
Onları başarılı kılmıştır.
Gerek siyasi iktidar içinde yer alan AK Partili vekiller, gerekse
AK Partili belediye başkanı ve onun meclis üyelerinde,
“Doygunluk, rehavet, metal yorgunluğu, samimiyetsizlik, tevazudan
Uzak, seçmenle arasına SEKRETER koyan bir anlayış hakim
Olmaya başladı.
2015, 6 haziran genel seçimlerinde seçmen AK Partiye
Sarı kartını gösterdi. 1 kasım 2015 de tekrar iktidar olabildi.
İşte 24 haziran genel seçimler ve 31 MART 2019 MAHALLİ
SEÇİMLERİ büyük bir uyarı niteliğinde idi.
Mahalli seçimlerin kritiğini bilimsel yapabilenler şunu
Göreceklerdir. Bu seçimlerde, ” TEVAZU,SAMİMİYET, GAYRET”
Sloganı, belediye seçiminin en etkili, en yetkili verebileceği en büyük
Mesaj idi!... AK Parti, ilk defa bu sloganları niçin kullandı?
Tevazu ve samimiyetini kaybeden BELEDİYE BAŞKANLARI
Vardı. Diğer taraftan, sadece belediye hizmetlerini anlatmakla
Siyaset yeterli olmayıp, seçimleri kazanamayacağını seçmen anlattı.
Seçmen ne istiyordu o zaman? Çok basit; ”TEVAZU,SAMİMİYET,
Ve BAŞKANINI ARALARINDA görmeyi isteyen bir seçmen
Vardı. Sahada adım, adım dolaşan, kadınlar, gençler, mahalle
Sorumlularındaki ilk ateş sönmüş, küle dönmek üzereydi.
Bu durumda bir başkan kaybederse,diğer rakip, siyaseten ve
Seçildiği yerde hiçbir şey yapmamış bile olsa, seçmenin
Teveccühünü kazanır. Biraz da, kızgın seçmenin kırmızı kartını
Göstermiş olmasıdır...
Tarihten ders alırsan, mazini iyi bilirsen, bugünü İstikbalin için
İyi değerlendirirsin. Yoksa, tarihin arka odası, ölü siyasi partilerle
Doludur. Mesajı iyi okumak lazım.
Siyaset Tarihini bilmeyen, İlm-i Siyaset yapamaz.
Adalet Partisi, Ferruh Bozbeyli’li Demokratik Partiyi, CHP de
Prof.Turhan Feyzioğlu’nun Güven Partisini doğurmuştu.
Sancılı doğumlar bazen prematüre olur, bazen de ömrü kısa olur.
Son sözüm odur ki; şimdiye kadar Türk siyasetinde 17 yıl iktidar
Olan ve %52 seçmen oyu alabilen siyasi parti olmamıştır.
Bu mahalli seçimlerin sonucundan çıkan; Bütün mesele,tekrar edersem, ”TEVAZU, SAMİMİYET ve GAYRET”
İçinde olan, bir belediye başkanı arayan, seçmenin seçim sonucudur.