Otizm, bireyin dış dünyadaki uyaranları algılamasını, aldığı bilgileri düzenleyip kullanılmasını etkileyen, yaşam boyu süren gelişimsel bozukluktur.
Kaynağı psikolojik değil, nörolojiktir, diğer bir deyişle beynin işlev bozukluklarına bağlıdır. Otizmin beynin ve merkezi sinir sisteminin yapısındaki organik farklılık ya da bozukluktan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Sadece, sebep bu değildir. Otizm birçok sebebe dayanmaktadır.
GDO’lu besinlerin artması, çevresel kirlilikler, kadın yumurta erkek sperm bozuklukları da otizmin etkin sebeplerindendir.
Önceleri yüz doğumun ancak birince görülmesine rağmen, şimdi ise yüzde 68 gibi yüksek orana fırlamıştır…
Yapılan araştırmalara göre, 2034 yılında bu oran her iki çocuktan bir tanesinin otizmli olma ihtimalinden söz ediliyor…
Devletimiz; anasız, babasız çocuklarımıza, evsiz-barksızlarımıza, kadınlarımıza, yaşlılarımıza sahip çıkmaktadır. Aile ve sosyal politikalar Bakanlığımız da, OTİZMLİ çocuklara sahip çıkmalıdır. Sadece İstanbul’da, otizmliler için bir tane barınma yeri bulunmaktadır…
Türkiye’nin geneline otizmli çocuk yuvaları ve rehabilitasyon merkezleri açılmalıdır…
Devletin verdiği aylık 12 saat ücretsiz tedavi yetersizdir. Zira otizmli çocukların tedavisi her gün gereklidir. Bu ömür boyu devam edecektir. Bu programların yanında, bu çocukları topluma kazandırma ve onları birey yapma etkinlikleri devam edecektir. Devletimiz gerekli önlemleri almadığı takdirde, gıda terörü ve gıda teröristleri milletimizin geleceğini yok edeceklerdir.
Asıl KİMYASAL SAVAŞ budur…
Dünya Otizm Farkındalık Gününde, “Biz, çocuklarımızı seviyoruz. Arkalarında devletimiz var.
Gereken her şey yapılıyor ve yapılacaktır” gibi; beyanatlar vermek, çocuklarla konuşmak, başlarını okşamak yetmez…
Sahip çıkmak gerekir. Otizmli çocukları kişilerin vicdanına bırakamayız…
Mutlaka Devletin sosyal eli olmalıdır…
İfade etmeye çalıştığım OTİZM için, gerekli önlemler ivedilikle ele alınmalıdır. Devletin BEKASI kadar önemlidir. Hele, otizmli çocukların sayılarının her yıl artış göstermesi, bu ciddiyeti ortaya koymaktadır.
HAMASİ nutuklar yerine akıllı icraatlar gerekir…
Benden söylemesi…