Çocuklarımıza Milli ve Manevi değerlerimizi
Gerek okullarda gerekse aileler tarafından
Evlerde kısmen de olsa verilmiştir.
Ama bu eğitim sadece sözeldir.
Tıpkı baba evladına “SİGARA İÇME, ÖLÜRSÜN” der.
Ama kendisi bir fazla içmeye başlar…
Çevre temizliğinden söz eder,”Temiz İnsan-Temiz Çevre”
Sloganları üretiriz.
Ama nerde? Piknik yaparız, sonra piknik artıklarını orada
Bırakır gideriz. Piknik sonrası, ormanı yakar, sonra da,
Pişmanım derler…
Yol geçecek, ev yapacak, mutlaka ağaçlar kesilmeli!
Kimse bir ağacın yaşını sormaz. Yazın gölge bir yer arayan
İnsan, kestiği ağaçların bedduasını alır…
Yolda bir ekmek parçası görsek, hiçbir kimse onun
Üzerine basım da geçmez… Para versen bile
Yaptıramazsın. Herhangi bir yerde eski yazı bir kağıt
Parçası görse, onu ayet sanır,tutar yerden kaldırır,çiğnenmeyecek
Bir yere koyar…
Bir dilenciye sadaka vermeden göndermez.
Bir kişi yere düşse,100 kişi başına toplanır.
İşte bu ne kadar da güzel bir hassasiyettir.
Bunlar DEĞERLER EĞİTİMİNDEN kaynaklanır..
Amma velakin, yalan söylemek, iftira atmak,
Yerlere tükürmek, takiye yapmak…
Başkalarının malını çalmak, namus değeri üzerinden
Cinayetler işlemek, çocuk istismarları, tecavüzler, menfaati için
Değerlerinin üzerine bile yemin etmek artık sıradan
Bir hale geldi.
Bütün bunlar KİMSELER YOK İKEN yapılır..
Birileri varken, elindeki peçeteyi bile sokağa atmaz.
Yerlere tükürmez…
Neden biliyor musunuz?
“KİM NE DER, NE DERLER?”
Toplum, ahlaken, manevi ve milli değerlerin eğitimini
Yeterince veremedik. Zira hepimiz,”EVLATLARIMIZIN
İYİ EĞİTİM ALMASI, DOKTOR, HAKİM, MÜHENDİS”
Olması için dünya para harcadık…
Halbuki DEĞERLERİMİZİN EĞİTİMİ için, para harcamaya
Da gerek yok…
Para versen bile ekmek parçasının ve Arapça yazan bir kağıdın
Üzerine basmayan insan, para için her türlü cinayeti işler ve
Hayatını YALAN BİR DÜNYA üzerine kurar…
Milli Eğitim Bakanlığı!
Allah aşkına okullarda neyin eğitimini verdiniz?
Sadece yaptığınız ÖĞRETİM! O da, malum…
O zaman, Öğrenciler sınıfta kalmadı, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Sınıfta kaldı… Bakanlığın karnesi, hepten sıfır…
Şimdiye kadar, kaç bakan ve her bakana göre de sistem değişti.
Bakın, MİLLİ EĞİTİMİN SİSTEMİ, DEVLETİN İDARE TARZINA
BENZER. Asla değiştiremez…
Soran, sorgulayan olmayınca, bindik alamete geldik kıyamete…
Vatandaş, suç ve günah eylemini “KİMSELER GÖRMESİN”
Yeter ki;her zaman potansiyel suç işlemeye namzettir..
O zaman, NE DERLER EĞİTİMİ değil,
DEĞERLERİMİZİN EĞİTİMİNİ verelim ki;
Bu toplum da HAK ETTİĞİ değeri görebilsin…
Benden söylemesi…
Gerçi bu işler yazmak, söylemek, konferans vermekle de
Olmuyor…
Bildiğini okuyan BÜYÜKLERİMİZ var…
Benim derdim, TÜRK MİLLETİ…
Türkiye Cumhuriyeti Devletine VATANDAŞLIK BAĞI ile
Bağlı olan her kimse, benim can dostumdur…
Dili ve anası,babası yalnız ona ilgilendirir..
Ben, onun karakterine bakarım. Milletimize olan faydasını
Arar, zararını beraber eğitirim…
Yeter ki; Değerlerimizi kaybetmeyelim…
Sonra, kendimizi bile tanıyamaz hale geleceğiz…