İdeolojik kavramları öylesine birbirlerine
Karıştırdık ki; DNA’nın (Deoksribo Nükleik Asit)
Yapısı bile bu karışık değildir.
Ülküsü, yani Her şey Devlet ve Vatan için, milletin
İkbal ve istiklali için, Devlet, Vatan, Millet ve Bayrak
Sevgisi ile bunları korumak ve yaşatmak,ilke ve
İnkılaplara bağlı olmaktır.
Bu haslara sahip olanlara ÜLKÜCÜ denmiştir.
Ülkücüler kendilerini TÜRK MİLLİYETÇİSİ olarak
İfade ede gelmişlerdir.
Siyasi arenada ise, Ülkü Ocakları kurulmuş,
MHP’nin arka bahçesi olarak adlandırılmıştır.
Ülkücüler, Türk Milliyetçiliği savunurken, karşı kesim
İse, ülkücülere atfen “Türkeşçi, Kafatasçı, Irkçı, Faşist, Köpekçi” gibi
İthamlarda bulunmuşlardır.
Çok daha ileri gidilerek, Ülkücü Türk Milliyetçiliğini,
NASYONEL IRKÇILIK olarak isimlendirmişlerdir.
Bu sebeple; ”Nazi,Alman Irkçılığı, Musallini Irkçılığı”
İle eşdeğer görmüşlerdir.
Sosyolojik olarak, Tük Milliyetçiliği “KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİNİN”
Doğması daha doğrusu PKK’nın terör malzemesi olarak
Kullanılması olarak değerlendirdiler.
Türkiye’de yaşayım ve Devlete T.C Vatandaşlık bağı ile
Bağlı olan herkes, Türkiye Cumhuriyetinin öz evladıdır.
Bu vatandaşların, anne ve babaları, Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez,
Boşnak olsa bile, bunlar ayrıcalık ve kişisel suç değil,
Tamamen kader çizgimizdir.
Sosyalizm, ne kadar halkların özgürlüğü, yüksek demokrasi
Çözülürlüğünden, köy kentleri projeleri ile Hakça paylaşım
Ve kapitalin değil, alın terinin, çalışanın hakimiyetini savunur.
Bu düzende de, sendika ağalığını ve sosyal sistemin yöneticisi
Olan Mao ya da Karl Maks, Lenini yaşatır.
“Toprak ekenin su kullananın” sloganı tutmamıştır.
Dünün demir perde ülkeleri, bugün kapitalizmin çarkları
İçinde öğütülmeye başlamış ve de öğütülmüştür.
Kapitalist ülkelerin tüketim malları, eski Bolşevik ülkelerin
Günlük hayatlarında yerini çoktan almıştır.
Atatürk Milliyetçiliği, yerli ve milli düşüncenin, yerli ve milli
Olan üretim mallarını kullanmanın önsözüdür.
Kurtuluş savaşının 9 eylül 1922 de bitmesi üzerine,
Atatürk’ün şu veciz sözünü unutmak olmaz.
“Esas, mücadele ekonomimle ilgili olan mücadeledir.
Vatanımızı korumak adına verdiğimiz mücadelenin
Aynısını ekonomik kalkınmada da uygulamalıyız. İşte,
O zaman, mücadelemiz boşa gitmemiş olacaktır.”
Ne kadar doğru bir bakış ve düşünce.
Bu gün Donald Trump, bize ekonomik savaş açarak
Türkiye’yi tehdit etmektedir.
Türk milleti devletinin BEKASI için sınırlarını
Terör ve teröristlere karşı korumaya çalışırken,
Emperyalist güçler, kendi çıkarları için, tehdit silahlarını
Kullanıyorlar. Dış politikamızda,dış işlerinin en önemli,
Kullandığı siyaset biliminin argümanı olan karşılıklı
Bire bir konuşmayı yeğlemektedir.
Olması gereken de budur. DİALOG, DİALOG VE DİALOG.
Lakin, emperyalistler için, diyalogların temel maddesi.
Çıkar ilişkilerine dayanır.
Kemalizm; Atatürkçülüğün DOĞMATİK olan fikir ve
Felsefesidir.
Atatürk’e,nutuk ve görüşleri için “KEMALİZM” düsturunu
Tavsiye eden gazeteci Falih Rıfkı Atay’a” Çocuk,düşünceler
Buz dolabında doldurulmak için değil, hayata geçirmek içindir.”
Demiştir. Bu sebeple, KEMALİZM diyerek, Atatürk’ün
Türk Milleti için Düşünce ve Tavsiyelerini, ”İZM’LE” sınırlandırmamak
Gerekir. Bütün İZM’LER (kominizim, sosyalizm, Nazizm, kapitalizm)
Gün gelir toprak olur, ama Atatürk’ün fikirleri her zaman
Taze ve güne önem kazandırır.
Bizi biz yapan temel ilke, ülkü, Nutkun içinde mevcuttur.
Ülkücülük, Atatürkçülüğün Turan kokan bir başka versiyonudur.
Atatürk’ü anlayan, nutkunu okuyan, anladıklarını
Devlet idaresinde uygulayan idareciler, başka bir sisteme
İhtiyaç duymazlar.
Atatürk’ün ilkelerini Kendi hayat felsefesi haline getirenler de,
Milli ve yerli fikrin temsilcileri olurlar..
İşte bu sebeple, Atatürkçülüğü ne Cumhuriyet Halk Fırkası,
Ne de Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası anlayabilmiştir.
Anlamak yetmez,uygulayan JÖNLER DE,halkı tepeden
Bakmamalıdırlar. Siyasiler, halkına efendilik değil, hizmet için
İktidar olurlar.
Bir siyasi partinin iktidar olması değil, Atatürk felsefesinin,
Atatürk Milliyetçiliğinin , doğru, düzgün, şerefli ve onurlu
Siyasetçilerin politikaları iktidar olmalıdır.
Halkını eğitmeden onları eleştirmek, sadece yabancılara
Özel bir karakter yapısıdır..
Biz, Türk milleti olarak, diğer milletlerin dışa yansıyan
Kültürlerinin emperyalist küllerine benzemeyiz.
Bilgisi olmayanın ilmi olmaz.Politikalar da, siyaset ilminin
Halk idaresinde tecellisidir.
Halk içinde muteber ol ki, halk ile bütünleşen devletlerin
Gelecek korkusu olmaz. Beka gibi bir sorunu da
Bulunmaz...