Siyaset İlmi,ya da Siyaset Bilimi,akademik bilgilerle
Sadece sosyolojik incelemeler sonucu söylenen
Bilgilerle ifade edilemeyecek kadar hafife alınacak
İlim değildir ve de olmamalıdır.
Siyaset İlmi,siyaset tarihi bilmekle başlar.
Bugüne kadar dünya siyaseti içinde isim yapan siyasilerle,
Türkiye’de Cumhuriyet sonrası ve günümüze kadar
siyasi tarihimizde isim yapan siyasi parti Genel Başkanları,
millet vekilleri ve Bakanlar,Siyaset Bilimi okumuş
siyasiler değildi.
İsmet İnönü ile Başlayıp Adnan Menderes ile devam
Eden Türkiye siyasetine damgasını vuran bir Süleyman
Demirel,Necmettin Erbakan,Turgut Özal,Alpaslan Türkeş,
Bülent Ecevit,Mesut Yılmaz,Tansu Çiller den günümüzde
İse Sayın Recep Tayyip Erdoğan,Devlet Bahçeli ve Kemal
Kılıçdaroğluna kadar siyasilerin geçmişlerine bakarsan
Hepsi de partilerinin delegelerinin seçtiği genel başkanlardır.
Mesut Yılmaz,Tansu Çiller ve Kemal Kılıçdaroğlu ise,
Diğer liderlerden farklıdır.
Bu üç kişi genel başkanlık,başbakanlık ve bakanlık yapmış
Olsalar bile-Kemal Kılıçdaroğlu hariç-şartlar ve şansları
ile siyasi lider ve başbakan olarak atanmışlardır.
Siyaseti halk için yapanlar,ve partilerinin değişmeyen
Lideri olan,Menderes,Demirel,Ecevit,Türkeş,Erbakan ve
Erdoğan,halkın sevgisini,heyecanını,desteğini
Her zaman elinde tutmasını bilen liderler olmuşlardır.
Demek ki,Siyasi lider olabilmek için,ille de akademisyen,
Siyaset bilimler ilmi bilmesi gerekmiyor.
Sayın Erdoğan’ın 1994 yılında İstanbul belediye
Başkanlığı yarışında,önce İstanbul’un panoramasını ve
Belediyenin nasıl yönetildiğini bakmak gerekir.
SHP’nin Belediye Başkanı Prof.Nurettin Sözen’in
beceriksizliği ve İski olayları,
Sol seçmen üzerinde büyük bir handikap yarattı.
Recep bey’in rakipleri ise İlhan Kesici,Zülfü Livaneli,Bedreddin Dalan.
İzmir,Ankara ve İstanbul,solun kaleleri idi.
İşte Bu kaleyi yıkan Refah Partisinin adayı Recep
Tayyip Erdoğan oldu.Halbuki Recep bey,Beyoğlu Belediye başkanlığını
Daha önce kaybetmişti.
Peki nedir o zaman Sağ görüşlü hatta aşırı görülen RP’nin
Adayını seçen irade?
İstanbul’daki çöp yığınları,akmayan sular,yolsuzluklar,gece kondu
Yapılarının artması sonucu,Solun belediyecilik görüşü çökmüş oldu.
Sayın Recep bey de,kendisine verilen yetkiyi iyi değerlendirdi.
Belediye hizmetlerinde İstanbul’u yeniden fethetmiş oldu.
3 Kasım 2002 Genel seçimlere gelince!
1999 seçimleri sonunda DSP+ANAP+MHP üçlü koalisyonlu
Bir hükümet ortaya çıkmış oldu.
Koalisyonu meydana getiren siyasi partiler arasındaki huzursuzluk
İMF’nin borç vermediği,Merkez Bankasının 70 sente muhtaç
Olduğu,esnafın yazar kasalarını Başbakanlık önünde
Başkana fırlatmış olması,Kemal Derviş’in ABD’den getirilerek
Ekonomi bakanı yapılması,gecelik faizlerin yüksekliği
Bankaların batmasına sebep olması,Devlet bankalarının
Zarar etmesi gibi sebepler Sonunda,erken seçim istenmiş oldu.
Bu da 3 kasım 2002 genel seçimi oldu.
Yeni kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi de seçimlere
Katılmış oldu.
Sayın Erdoğan,AK Parti ile hem yeni seçim stratejisi
Geliştirdi,hem de kadınları ve gençleri siyasette
Büyük yer verdi.
Türkiye’nin üç büyük siyasi partisinin Türkiye’ye içine
Düşürdüğü durumdan kurtulması için,AK Partiye teveccüh
Gösterip iktidar yaptı.
Bazı sol ve sağ seçmenler bile KERHEN DE OLSA AK Partiye
Oy verdiler.İstanbul sadece,Bebek,Arnavutköy,Taksim,
Beyoğlu,Cihangir,Adalar ve Suadiye’den ibaret değildi.
AK Parti de kendisine verilen yetkiyi verdiği hizmetlerle
Çok iyi değerlendirdi ve başarılı oldu.
Elbette bu bir bilgili,tecrübeli ve başarılı siyasilerin yanında
Teknokratların,Bürokratların da başarısıdır.
Başarısını AK Parti,17 yıldır sürdürmüş ki,
Hala seçmen başka bir siyasi partiye oy vermiyor.
7 Haziranda 2015 genel seçimlerinde,Türk seçmeni
AK Partiyi uyarmıştır.Seçim sonrası hükümet kurulamadı.
1 kasım 2015 seçimlerinde AK Parti yeniden iktidar oldu.
Siyasi partilerde uzun süre bakanlık,vekillik ve belediye
Başkanlığı yapan kişilerde,METAL YORGUNLUĞU
Kaçınılmaz oluyor.Tıpkı,jübilesi gelen futbolcuyu takımı
Ya satıyor,ya da yedek de bekletiyor.
Bazen bir ve ikisini ilk 11 de ağabeylik ve kaptanlık
Yapması için yer veriyor.
Ama,Takımın kurucu kadrosu değişmiyor,sadece,
bu kadroya başarılı olanlar dahil ediliyor.
Büyük Şehir,İl ve İlçe Belediye başkanları,AK Partinin
Ekmeğini yiyerek seçildiler.Çoğunun kişisel başarısı
Değildi.AK Parti.Merkez Sağın partisi olma yolundaydı.
Seçmen AK Partiye karşı muhalefet yapacak parti göremedi.
CHP’nin baş muhalefet görevini yeterince yapamadığını ve iktidar
Olabilecek durumda görmediğinden,AK Partiyi hep iktidar
Yapmış oldu.Yani,AK Parti siyaset arenasında hep rakipsizdi.
Önceki yıllarda,Aydın,Bursa,Balıkesir,Denizli,Muğla gibi
İller SAĞ’IN KALESİ iken,sola teslim edildi.
Merkez sağ gün geçtikçe erimeye başladı.
2002 seçimlerinde MHP ve CHP baraj altı kalmıştı.
Geldik 31 ekim 2019 mahalli seçimlerine geldik.
İlk defa Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olarak,
Seçimlere girildi.
Seçmenler Cumhur ittifakında AK Parti belediye başkanı ve
Belediye meclis üyelerine de bir ders verdi.
AK Parti il ve İlçe teşkilatları,seçim sonrasını
Değerlendirmek için,yeniden yapılanmaya gitmek zorundalar.
Aynı durum MHP ve CHP içinde geçerlidir.
İ Y İ Parti ise bir tane belediye başkanlığını alamamış.
Özetle söylemek gerekir ki;
Siyasi partilerin İl ve İlçe teşkilatları,Genel başkanlara
Brifing verecek bir seçim sonrası konjonktür ortaya çıkmıştır.
Demem odur ki;siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez
Kurumlarıdır.iyi-kötü,başarılı-başarısız gibi seçim sonuçları
Almış olabilirler.
Şurası da asla unutulmamalıdır ki;Siyasette,iktidarlar her zaman
Yıpranmaya mahkumdurlar.Zira,iş yapanın ,imza atanın mesuliyeti
Vardır.Görev,yetki ve sorumluluk içinde,haklı-haksız eleştirilir.
Muhalefetin her zaman tuzu kurudur.
Devlet ve millet adına iş yapmayan,elbette eleştirilmez.
Mevcut siyasi partileri yok edip,yerine İthal yurt dışı patentli
Siyasi partililer getirilecek değil...
Her siyasi parti,iktidar olmak için,seçimlere girer.
Hiçbir siyasi parti de,ömür boyu başarılı olup,iktidar olamazlar.
Kendilerini seçmenlerine iyi anlatmaları gerekir.
Bir de en önemlisi,seçmen,gerek millet vekillerinden,gerekse
Belediye başkan adaylarından öncelikle,TEVAZU,SAMİMİYET
Ve GÜLER YÜZ beklemektedir.
KİBİR,HASET ve HIRS,Şeytanın silahlarıdır.
ok,kılıç ve kalkan gibi aletlerle savaşa girerlerse,
Savaşı kaybederler.
Seçmen,kendisine değer verirsin,başkanına,vekiline kolay
Ulaşmak istiyor.Mahalli seçimlerde,seçmenlerden duyduğum
Yakarış ve sıkıntı olan bunlardı.
Patates,soğan,patlıcanı hiçbir seçmen problem olarak söylemedi.
Seçimler için güvenilen siyasi partilerin,mahalle sorumluları,
Mahalle koordinatörleri,kadın ve gençlik kolları,grup liderleri,
Yorgun,daha önceki enerjilerini görmedim.
Belediye meclis üyesi adayları ise,yerleri garanti olanlar
Sahada yoktular.
“İnsandır sanırdım mukaddes yüke hamal,
Bu hamallığın sonunda,ne rütbe var ne de mal”
Sözünü yaşam felsefesi yapan,Dava adamı olan insanlar
Seçimlerde,bir lokma,bir hırka düşünmeden,kora kor
Saha çalışması yaparlar.
Hem de seçilemeyeceklerini bile,bile.
Bir futbol teknik adam sözü vardır;
Maç sonrası,”bu maç bitti,şimdi önümüzdeki maçlara bakacağız”
Derler..Şeref tribününde oturarak,sadece maç kritiği yapabilirsiniz.
İlk 16 içinde,yedek de bile olsanız,oyunun ve rakibin taktiğini,
Görebiliyorsunuz.
Ama,rapor veremiyorsunuz.verseniz ciddiye alan yok.
Maçın sonucunda,takım kaybediyor,ya da berabere kalıyor..
Şimdi 5 yıl sonra ki seçimlere mi entegre olmak mı lazım?
Elbette Büyüklerimiz bizden daha iyi bilir!
Yeter ki,Devlet,Millet ve Vatan kazansın.