Her doğan büyüyor, her ölen de unutuluyor!
Cenaze törenlerine bakmayın siz, sonuna bakın.
Şimdiye kadar kimler geldi kimler geçti…
Unutmamak istiyorsan, unutturmamak lazım…
Ölen bedenin olacak, ama fikirlerin, hayırlara vesile olan yaptığın iyilikler, yazdığın kitaplar, içinde ilim yapılan mektep, ibadet edilen mescit, devamlı suyu akar çeşme bırakırsan, dualarda her zaman olursun…
En önemlisi, HAYIRLI EVLAT…
Evladının yaptığı her iyilik bonus olarak sana dönecektir.
Kendi yaptıklarından ve evladından da gelecek olanları üst üste koyacak olursan, dünyan da ahretin de cennet olur…
Bedene ve nefsine hizmet etmiş olanlar, sadece dünyada yıldız gibi parlar ve sönerler…
Kalıcı olmak kolay değil…
İşte bunun da şartları var…
İnsan nefsi KATIR gibidir… İnatçıdır…
Her zaman Sana hizmet etmez. Seni ve senin yükünü taşır, ama fırsatını bulursa tekmesini de atar…
O zaman, o katır süvarisi sensin…
Terbiye etmek de sana kalmıştır…
Biz ne yapıyoruz, bırakıyoruz katırı biz arkasından gidiyoruz.
Kartallar yükseklerden uçar… Deve kuşu da kanatlara sahip olmasına rağmen, uçamaz. Bedenini kanatları kaldıramaz. Niçin? Bedenine ne varsa doldurmuştur…
Yükü fazla olan uçak bile havalanamaz…
O zaman, deve kulu değil, kartal ol!
Ne yersen ne içersen iç, ama kararında ye iç…
Helalinden ye iç…
Kul hakkını dikkat et ki, sen de bir kulsun, sen de hakkını ararken bir başkası hakkını yemiş olmasın…
Onun, bunun açıklarını arayıp bulma.
Bırak! Gece gibi ol.
Hoşgörün okyanuslar gibi olsun…
Denizler gibi de cömert ol…
Ne yaparsan yap, akıllı ol…
Sen topraktan geldin, toprağa gideceksin…
“İnne lillahi ve inne ileyhi raciun”
Her canlı mutlaka ölümü tadacaktır…
Bırakacağın mal için çocukların başında dövüşecekler.
Ama sen onların hesabına vereceksin…
Allah’ı, camide, Mekke’de, Medine’de, yeryüzünde, gökyüzünde arasan bulamazsın. Kalbinde ara, kalpte olmayan sevgilimi olur? Hz. Peygamberi, Medine’de kabrinde arama, hadislerde, ayetlerde ara…
Mevlana’yı, Hoca Ahmet Yesevi’yi, Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Hacı Bayram-ı Veli’yi, Yunus’u kabirde arama, nefsinde, nefsinin terbiyesinde ara…
Kendini kendinde ara… Aynada gördüğün sadece senin suretindir… Gerçek olan gönlündür…
Dildeki sözün manası yoksa sadece Laf-ı güzaftır…
Bulduklarınla yetin… Daha fazlası için de, aramaya devam et…
Dün, geriye gelmez…
Bugün de dün olacaktır…
Bugün ise güzel şeyler yapmak lazım…
O sebeple; dilin, dinin, rengin, kültürün, ırkın, mesleğin, malın, mülkün ne olursa olsun, önce kendin ol…
Her zaman göründün gibi olmaya gayret et…
İşte, dünya ve ahretin mutluluk reçetesi bu…