Türkçülük,birinci dünya savaşının başlamasıyla değişik bir vecheye büründü.
Savaşlar gizli duran milli duyguları kamçıladı.
Cephede hareketler devam ederken, siyaset alanında da bir çok faaliyetler görülüyordu.
Türkçülüğün esas belli başlı göstergesi,Dünya Türklerinin bir araya gelmesi,devlet olmasıdır.
Bunun yolu da siyasetten geçiyordu.
1915 de “Rusya’daki Türk-Tatar Müslümanların haklarını koruma komitesi” kuruldu
Bu komitenin içinde Hüseyinzâde Ali,Yusuf Akçura,Abdülreşid İbrahimov,Çelebizâde Mehmet Esad,Ağaoğlu Ahmet gibi siyaset,felsefe ve bilim adamları bulunuyordu.
Bunların tamamı Rusya’dan göç etmiş Türkçüler idi
“Kafkasya,Türkistan,Kırım,Kazan Türklerinin haklarını korumayı ve gasp edilen haklarının iadesi için mücadeleyi “ hedef almıştı.Tam bir bağımsızlık sağlanmadıkça, bu halkların gelecek güvenceleri teminat altına alınmış sayılmayacağı belirtilen muhtıralarda,başlıca istekler şuydu;
“Osmanlı Saltanatının ve Halifeliğin dostları ve müttefikleri olan Avusturya İmparatoru ve Macar kralından,Alman İmparatoru ve Bulgar Kralından ve Onların kahraman halkından istirham ediyoruz;bizi Rus boyunduruğundan kurtarınız.”
2.meşrutiyet zamanında 1908 de İttihat ve Terakki partisi kuruldu.Bunlar kendilerine “Jö Türkler” adını vermişlerdi.Bunlar Talat Paşa,Enver Paşa ve Cemal Paşalar idi.
Osmanlının işgalinden sonra,Talat ve Cemal Paşalar,Almanya’ya kaçtılar.
1915-1916 yıllarında Komite adına siyasi çalışmaların çoğunu Yusuf Akçura yürütüyordu.
İstanbul’da Sultan Ahmet meydanında ve Fatihte aydınlar mitingler yapıyor,Yusuf Akçura da Avrupa’da Türklerin haklılığını anlatmaya çalışıyordu.
“Panislamizm,din ortaklığını temel alan bir federasyon demektir.
Panturanizm ise,ırkı yani soyu temel alan aynı tür bir çaba ve ihtiras ortaklığını temsil ediyordu.
Panislamizm düşüncesi viyana kapılarında,Türklerin Avrupa’da ulaştığı en kuzey noktada öldü. Panturanizm ise,doğu ovalarında mahvolup gitti.
Her ikisi de kuvvet ve emperyalizm anlamına gelen fetih fikrine dayanıyordu.
İngiltere emperyalistlerinin,kendi milletlerinin bize karşı devamlı bir haçlı seferlerine sürüklemeleri için uydurulmuş birer korkuluktular.
Pan,bütünlük,turan ise Müslüman Türk demektir.
Turancılık,Ural-Altay kavimlerin birliği anlamına gelir.
Divanü lügat-it Türk “Alp Er Tunga” Turan hükümdarından bahseder
Turancılık,tüm Ural-Altay kavimlerin birliğine savunan siyasi görüştür. İlk defa Macarlar,finler,Estonlar ve Rusya içindeki Fin-Ugor kavimleri ile beraber Tunguzlar,Moğollar ve Türklerin bir araya getirilmesi olarak ortaya çıkmıştır.
Hüseyin Nihal Adsız beğ,Türk-Turancılık ülküsünden asla taviz vermemiştir.
Türkeş bile Türkçülüğü adsızdan öğrenmiş daha sonra Türk-İslam sentezine yönelmiştir.
Zira,Adsız,Kürkleri Türklerden tamamen ayrı tutmuştur.Türkeş ise,Türk ve Kürlerin asla yarılmayacağı,Türk Milliyetçiliği içinde,Türk-Kürt kardeşliği beraber görmek istiyordu.
Ziya Gökalp de,Büyük bir Turancıdır.Ve Turan adlı şiirinde der ki;
“Vatan,ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan,
Vatan,büyük ve müebbet bir ülkedir Turan.
Atatürk de Turancıdır,ama Atatürk’ün Turancılığı,ne Adsıza,Gökalp’a benzer.
Atatürk tamamen Türk Milliyetçisidir.Onun milliyetçiliği,asla “Nasyonal ırkçılık değil, Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk vatandaşıdır.
“Her kavim,kendi ırkı ile övünebilir.” Hadis-i Şerif.
Yeter ki;ırkçılığın altında kuru bir kafa tasçılık,faşizm yatmasın.
“Biz,insanları kavim,kavim yarattık.İsteseydik sizi bir kavimden yaratırdık.Gidip birbirlerinizle tanışıp dost olasınız.” Hucurat-13
21.asırda ne “Panislamizm “ ne de “Pantürkizm” geçerlidir.
Milletler,ilim,fen,teknoloji ve dünyaya yaptıkları hizmetlerle övünmelidirler.
Elbette Ben Türk Milletinin bir ferdiyim.İslam’ın ve Kur’an Müslümanı,Allahın da bir kuluyum.”La İlahe İllallah” diyerek,Allahın dışındaki bütün ilahları reddederim.
Bütün ırklara,dillere,dinlere,inançlara,mezheplere,kısaca milletlere saygılıyım.
İnsanların “din ve vicdan hürriyeti” ile “Fikir ve düşünce hürriyetlerini” savunurum.
Hukuk ve adaletten yanayım.Başka milletlerin fertlerinin din,dil,mezhep,inanç,kültür ve medeniyetlerine saygılıyım.Onların da en az benim kadar “Müslüman Türk Milletine saygılı” olmalarını isterim.Bu dünyada her şey insanlar içindir.
Unutmayın;Irk,insanların kaderidir.Din ise tercih meselesidir.