NATO; Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü anlamına gelir.
4 Nisan 1949'da 12 ülke tarafından imzalanan Kuzey Atlantik Antlaşması'na dayanarak kurulan ve farklı dönemlerde 17 ülkenin daha katıldığı uluslararası askerî ittifak.
Kuruluş tarihi: 4 Nisan 1949, Washington, DC, ABD
Genel merkezi: Brüksel Başkent Bölgesi, Belçika
Kurucular: Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Fransa,
Türkiye,1950 yılından beridir, NATO’ya bağlı ve
Nato’nun verdiği her türlü görevi yerine getirmiştir.
Bu sebeple, hiçbir Nato ülkesi,Türkiye’yi, Nato içindeki
Askeri güç ve diğer Nato ülkeleri ile olan “STRATEJİK
ORTAKLIĞINA” helal getirmemiştir…
68 yıldır, Nato içinde başarılı görevler ifa eden Türkiye’ye karşı
Has miyane tutum içinde olan, başta ABD olmak üzere, diğer
Avrupa Nato devletlerinin de, Nato ülkesi olan Türkiye’ye karşı
Yapılan ekonomik, siyasal, sosyal saldırılarda, Bizi yalnız bırakmalarıdır.
Sadece Almanya’dan gelen CILIZ bir sesten başka, kimseden
Bir ses çıkmamıştır.
NATO; Demir perde ülkesi olarak adlandırılan, Varşova Paktı ülkelerine
Karşı kurulmuştu.
Kendi içinde ki dost ülkeyi yıkmaya gayret eden,şimdiye kadar da,
Türkiye’nin kırmızı çizgilerini çiğneyen,Türkiye’nin düşmanı olan,
PKK, YPD, YPG’yi askeri,siyasi ve ekonomik yönden destekleyen
ABD’NİN, bu yaptıkları, yenilir, yutulur cinsten değildir.
ABD’nin, Orta Doğu ve dünya siyaseti üzerindeki oynadığı
Oyunlar, 100 yıllık ABD planlarının birer uygulamalarıdır.
ABD’nin nasıl devlet olduğunu bir bakmak lazım..
Bu kovboyların, ne Devlet Kültürleri ne de Devlet yönetme tecrübeleri vardır.
İngilizler geldiler, buldular, sonra kovboylara buraları terk ettiler.
Onlar da, bütün yerlileri katlederek bugüne geldiler.
Kızılderililerin beyaz adam için, söyledikleri bir atasözleri vardır.
“BEYAZ ADAMIN DİLİ ÇATALDIR, UNUTMA! YILANIN DA
DİLİ ÇATALDIR” derler…
Bizim de Devletimizi yönetenler, Küçük Amerika olmak için,
Şimdiye kadar, her şeye evet dedik.
Her seçim sonrası, ABD Başkanından icaz at aldık.
ABD’nin tasvip etmediği hiçbir kimse Başbakan olamazdı..
Onlar da, kullanabilecekleri! Alacakları her karara itiraz
Etmeyecek, adamların seçilmesini desteklediler.
ABD’nin plan ve projelerinin dışına çıkan, ABD’nin
Stratejisini ayak bağı olan, hiçbir Başbakanı görev
Yaptırmadılar.
İşte,27 Mayıs 1960,12 Mart 1971, 12 Eylül 1980,
Sonra da 15 Temmuz 2016…
NATO ülkesi olan bir ülkeyi, kendisi istemeden, NATO ile
İlişkisini kesemezler.
Ancak, bir NATO ülkesi kendi isterse, birlikten ayrılabilir.
ABD, NATO içinde her yönden sıkıştırmaya
Devam edecektir.
Türkiye de bu baskılara ya boyun eğecek, ya DİK duracak,
Ya da NATO’dan ayrılacaktır…
Türkiye’nin NATODAN ayrılması bile düşünülemez.
Zira Irak, Suriye, Libya’nın başına gelenler gelebilir.
Türkiye’yi, dünyada yalnızlaştırmaya çalışıyorlar.
Sonra Saldıracaklar… 1914-1918 yıllarını yaşatan şeytanın
Çocukları şimdi de 2018 den,2023’e kadar, planları, projeli
Saldırılarına devam edeceklerdir.
Burada en önemli olanı ise; TÜRKİYENİN, ABD ve NATO’ya
Karşı taarruz planlarının olmamasıdır…
Devletlerin planları, projeleri, stratejileri, kendi yerli ve milli menfaatlerine
Göre şekil alır, tanzim edilir.
Devletlerin BEKÂSI işte bu projeler içinde saklıdır,
Kendisini bulur…
Ya bizler ne yapıyoruz?
Hiç! Havanda su dövmeye eş değer; ”SİYASİ ÇATIŞMALAR”
İçindeyiz. Böyle olunca da,hiçbir siyasi argüman üretemiyoruz.
Diyebilmeliyiz ki;”Hangi siyasi parti kazanırsa kazansın,
Sonunda Devlet ve Millet kazanır.”
Ama maalesef günümüz siyaset arenası, buna fırsat vermiyor..
Zira “Ya Genel Başkan ya da BEN merkezli” siyaset yapıyoruz.
Hep “A” planımız, kazanmaya endeksli…
Kaybedince, plan, proje, strateji yok…
Devrim ve mücadele, önce kendi evlatlarını
Yemeyle son bulur…
Devlet, kurmak kolay… Biz, 16 tane kurduk…
DEVLET OLMAK ve DEVLETİ YAŞATMAK KOLAY DEĞİL…
Türk ve Müslüman olarak, gurur duyalım, öğünelim, ama
Akıllı olup, akıllı projeler, stratejiler üretelim…