Tütünler gecenin son yarısında,
azotça fakir topraklarda,
kırılmak için fazlasıyla çetin.
Ciğerlerime hiç düşünmeden yolladığım kütle ise,
tüm annelerin alın terleri üzerine,
sadece yok hükmündedir.
Karaya yanaşmış sabahın ilk vapurunda,
limanı olmayan şehrimin güzel topraklarında,
seni anmamak fazlasıyla güç.
Bir demiryolunun vakur mücadelesi ise,
martılara atamayacağımız simitler üzerine,
Sadece yok hükmündedir.
Sükut etmek çocukların bahçesinde,
masumiyetin eksik olduğu topraklarda,
koparılmak için fazlasıyla zor.
Okul sıralarında beklerken yediğim tokatlar ise,
hazır ol vaziyetindeyken gelen ani gülme hissi üzerine,
sadece yok hükmündedir.
Hayat keşmekeş bir metropolün ortasında,
devasa beton yığınlarının egemen olduğu topraklarda,
yeminler etmek için fazlasıyla kısa.
Gözlerine bakarak tüm takım yıldızlara verdiğim sözler ise,
aynı yağmurun altında ıslanamayışımız üzerine,
sadece yok hükmündedir.