18 Aralık 2002’de Ankara’da evinin önünde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden N. Hablemitoğlu yıllar öncesi devlet içindeki FETÖ yapılanmasını dile getirmişti. 2010 yılında CHP FETÖ’nün araştırılmasını istemiş ancak AKP tarafından reddedilmişti. AKP 2010 Referandumu sonrası, yargıyı şekillendirmiştir. FETÖ’nün yerleşmesine zemin hazırlamıştır.
1988’lerde yargıya güven yüzde 80’lerde iken şimdi yüzde 40 seviyesine düşmüştür. Yargıtay Başkanı Adli yılın açılış konuşmasında güvenin yüzde 30’lara düştüğünü söylemiştir. Yargıya güvenin düşüşünün nedeni FETÖ’dür. Dört binin üzerinde hâkim ve savcı yargıdan uzaklaştırılmıştır. Ülkemizde ki Hukuk Fakültelerinin çokluğu, niteliksiz hukukçuların yetişmesine neden olmaktadır. FETÖ’nün yargıya yerleşmesi ve yargıyı tarumar etmesi nedeniyle, ayıklanma zorunluluğu, Adalette tecrübesiz hukukçuların yerleştirilmesi sonucunu doğurmuştur. Esasen tasfiye edilmiş nitelikli, tecrübeli, bilgi birikimli hukukçuların devlet kadrolarına yerleştirilmesi daha doğru olurdu.
Darbeyi Araştırma Komisyon Başkanı “FETÖ’nün siyasi ayağının tespit edilemediğini” söyledi. Adaletin tesisi için önce siyasi ayaktan başlanmalıydı. AKP ile Cemaat kol kola iken iktidar Cemaatin basın yayın organlarını koruyordu. Geçmişte siyasilerin (Ecevit, Demirel ve Özal) verdiği destek sınırlıydı. Son on yılda 2003-2013 arasında AKP’nin desteği kadroları yerleştirmek şeklinde oldu.
FETÖ liderinin iadesini bekleyenler yanılıyorlar. 1999’da BTÖ lideri Türkiye’ye teslim edilirken FETÖ liderinin ABD’ye götürülerek korunması tesadüf değildir. “Etnik temele dayalı teröristin yeteri kadar kullanılmasından sonra şimdi dinsel temele dayalı teröristin bir süre kullanılmasının” işaretiydi. FETÖ lideri henüz misyonunu tamamlamadı bir süre daha kullanılmaya devam edilecektir.