Değerli Dostlarım, Değerli Denizliekspres Okurları,
17 Aralık 1999 gece 03:02 te 45 saniye süren Gölcük Depremi Marmara bölgesini yerle bir etti. Yaklaşık 20 bin insanımızı kaybettik, 50 bin de fazla insanımız yaralandı ve birçoğu sakat kaldı. Yıkılan binaları yeniden yapabiliriz, lâkin yiten canları asla geri getiremeyiz!
Gelin bugün 21 yıl sonra depremde yaşananları ve yapılması gerekenleri bir kez hatırlayalım. Hafızam yanıltmıyorsa depremden hemen sonra Japonya’dan deprem ve yapı uzmanlarından oluşan bir heyet geldi.
İncelemeler sonucunda yazdıkları raporda “İstanbul’da ve çevre illerde bulunan yapı stokunuzun yüzde sekeni riskli! Yıkılıp yeniden depreme dayanıklı olarak yapılması gerekiyor!” uyarısında bulundular.
Sadece Japon heyet mi? Ülkemizin birçok üniversitesinden birçok saygın ve sahasında uzman bilim insanları; jeofizikçileri, jeologları, inşaat mühendisleri deprem sahasında yıkılan ve hasarlı binalarda analizler yaparak tespitlerde bulundular. Yayınlanan bilimsel makaleler incelendiğinde çıkan önemli sonuçlar;
-Beton içine deniz kumu ve çakılı konulması sonucu beton içinde sülfatlanma nedeniyle betonun dayanımını kaybetmesi
-Yinedeniz kumundaki tuz ve sülfat yüzünden demir donatının oksitlendirerek dayanımını kaybetmesi
-Beton dayanım standardının düşük olması, demir donatının eksik veya hurda demirden olması
-Binaların zemin etütlerinin yapılmadan inşaat edilmesi, fay hatları üzerinde yapılması
Anlaşılan “Deprem değil, çürük binalar öldürüyor!”
17 Ağustos Depreminin ardından 21 yıl geçti. Geçti geçmesine de bugün tüm uzmanların uyardıkları muhtemel yıkıcı bir Marmara Depremi’ne de hazır mıyız? Gelin cevabı beraber bulalım.
iBB Afet Koordinasyon Müdürlüğünün bildirdiğine göre; bugün itibariyle İstanbul’da depreme dayanıklı olmayan yaklaşık 48 bin binanın olduğunu ve bu binalarda yaşayan yaklaşık 3 milyon insanımızın büyük risk halinde olduğunu anlıyoruz.
Buna çevre illerdeki dayanıksız binalar da eklenince yaklaşık yüz bin konutun kentsel dönüşüme daha doğrusu yeniden depreme dayanıklı olarak yapılmaya ihtiyacı var. Marmara bölgesinin nüfus yoğunluğu göz önüne alındığında yaklaşık on milyon insanımızın olası bir yıkıcı depreminde etkileneceği düşünüldüğünde içimiz ürperip, uykularımızın kaçması gerekmez mi? Amiri memuru hepimizin!...
Burada sorulacak soru:“Neden bu binalara kentsel dönüşüm uygulanmadı ya da uygulanamadı?”
-Kentsel dönüşümde bina sahipleri ile müteahhitlerin karşı karşıya bırakılarak anlaşma zemininin olmaması
-Rant getiren bölgelerdeki binaların kentsel dönüşümünün hemen yapıldığı, rantı düşük olan bölgelerin kaderine terk edildiği
-Hak sahiplerinin ekonomik olarak yeni bina yapımını karşılayamaz olması devlet desteğinin olmaması ya da yetersiz olması
-İnsan bu noktada yine sormadan edemiyor. “21 yıldır deprem vergileri toplanıyor. Bu vergilerden toplanan paralar kentsel dönüşümde dar gelirli ailelere destek olarak verilecekti. Lâkin verilmedi. Neden verilmedi? Bu fondaki paraları akıbeti ne oldu?”
Değerli Dostlarım, Değerli Denizliekspres okurları,
21 yıl önce yapılan bilimsel uyarı ve önerilerin hayata geçirilmediğini anlamak çok zor olmasa gerek! İstanbul ve çevre illerde kendi kendine göçen binalar bu gerçeği doğruluyor!
Ayrıca yakın zamanda 5.8 şiddetindeki Silivri depreminde ağır hasar alan kamu binaları ile konutlar da “Kral Çıplak” dese de sonrasında hepimiz gözümüzü yine kapatıp, görmezden geliyoruz! Nereye kadar? Sizce de 17 Ağustos Depremi ders oldu mu?
Ayrıca olası büyük Marmara Depremi bekleniyor da, ülkemizin başka bölgelerde olmayacak anlamına gelmez! Ülkemiz zaten doğusu batısı kuzeyi güneyi her yeri aktif fay hatları üzerinde. Şehirlerimizi fay hatlarının olmadığı yerlere taşıyamayacağımıza göre; depreme dayanıklı binaların yapılması için devlet millet acilen bir seferberlik başlatılması gerekiyor. Çok geçmeden!
Devletimi yönetenlerden iktidarından muhalefetine kadar herkesten istirhamım şudur ki; deprem gerçeğini hiç bir ranta ister siyasi olsun ister maddi olsun kurban etmeyelim!
“Sesimi duyan var mı?”
Bir daha 17 Ağustos’ların yaşanmaması dileğiyle.
17.08.1999
Doç. Dr. Şevket CİVELEK