Bir gün daha
istedi sakalları kıvır kıvır olmuş yaşlı adam. Yaşamak için bir gün daha, yarım
kalan bardağı için beş dakika daha. Peki ya sizce bir dakika’nın bedeli var mı?
Merhaba dostlar
şimdi biraz olsun yalnız kalmanızı ve bu yazıyı okurken kendinizi ve
geçmişinizi göz önünden ayırmamanızı istiyorum…
Sevgi, aşk,
sadakat ve birliktelik kavramlarının asla döviz kuru üzerinden değeri hesaplanamaz.
Peki, bu tarz kavramlar ile ilgili eylem ve yatırımlarımız için o özel günleri
beklemek ne kadar doğru?
Şimdi sabah
uyanıyorsun biraz düşün. Çocukların güzel bir kahvaltı hazırlamış hava çok
güzel ayrıca kuş sesleri ile uyanmışsın. Odanın bir ucunda hediye paketi var ve
senin için özenle seçilmiş. Ama bir tuhaflık var bugün senin ne doğum günün ne
de özel bir gün.
Ya da ansızın
kapın çalıyor ve sevdiğin insan ellerinde çiçekler ile beliriyor karşında.
Arkadaşların senin
için güzel iltifatlar ediyor ama sen çok da özenmedin bugün kıyafetlerine ve
herhangi bir başarı da elde etmiş değilsin. Her şey sen olduğun için yapılıyor,
sadece sen…
Ne kadar da mutlu
olurdun değil mi?
Bütün bunları
yaşadığında yaşayacağın hazzın ve yaşama sevincinin, gözlerinin önünde
beliriyor olduğunu görüyor gibiyim. Peki, tüm bunlardan keyif almayacak, mutlu
olmayacak insan var mı? Ayrıca bu kişi sen olmasan dahi bir başkası için
bunları yapmak yani şuan hissettiğin şeyi hissettirmek gerçekten huzur kaynağı
olmaz mıydı hayatında?
Peki, o zaman
güzel arkadaşlarım, sevgili büyüklerim neden 13 Şubat için bir planımız yok?
Neden 9 Mayıs için
herhangi bir organizasyon yapıp annenizi ya da çevrenizde ki anne olan
yakınlarımızı mutlu etmek için bir şeyler yapmıyor ve bunun için 10 Mayısı
bekliyoruz?
Ya da babalar günü,
öğretmenler günü ve adı her neyse tüm günlerin bize dayatıldığı fani dünyada bu
kapitalist günlerin gelmesini bekleyerek neden sevdiklerimizi bir güne
sıkıştırıp sonrasında koca bir yıl rutine bağlıyoruz ki?
Hatta ve hatta
Cumhuriyete sahip çıkmak için neden sadece birkaç günü bekliyoruz ki?
Bu günler bize bir
şeyleri hatırlatmak için var buna hiçbir lafım yok. Çok da güzeller.
Ama diğer günler onları unutmamız için var
olmadılar…
Şuan aldığın nefes
ile...
Şimdi aldığın
nefes arasında bir değer muhasebesi yapmadığımız gibi her günün değerini de
eşit tutmalı ve önümüzdeki yılları bırakın beş dakikaya bile garanti gözü ile
bakmamalıyız.
Ailemize,
sevdiklerimize, öğretmenlerimize, polisimize, askerimize, işçimize ve bu
Cumhuriyete her gün sahip çıkmalı ve bir gün dahi unutmamalıyız. Bizler
Kapitalizmin köleleri değil:
Birlik ile sevgi
ile ve her şeyden önce o sağlam yürekler ile kazanılmış Cumhuriyetin
çocuklarıyız…
Sevgiler ile…
Furkan Karaıslı