Değerli Dostlarım,Yurdumun Güzel İnsanları,
Anadolu yarımadasında tarih boyunca yüzlerce krallıklar,beylikler,
devletler, imparatorluklar ve uygarlıklar kurulmuştur. Bu uygarlıkların
hepsinin temelini de oluşturan kadınlardır. Bir milletin devamı aslında kadın
gücüne dayanır.
Orta Asya’nın steplerinden bozkırlarından bin iki yüz yıl önce kopup
Anadolu’ya gelen Türk boyları burayı kendine vatan yapmıştır.Bunu başarırken dayandığı
yegâne güç“Kadın Gücü” olmuştur.
Anadolu Kadını; Alevisi-Sünnisi, Lazı-Çerkezi,Türkü-Kürdü hangi boydan soydan olursa olsun gücünü, fedakârlığını hayatının
her anında göstermiştir. Onlar geleceğin teminatı olan yavrularını yetiştiren hayata
hazırlayan ilk eğitimcileridir.
Türkler Kadınlarına büyük değer vermiş, törelerinde onlara saygı
ve hürmeti esas almış, hürmetsizlikleri ise en ağır şekilde cezalandırmış,önemli
kararların alındığı toylarda ve meclislerde onlara söz hakkı vererek
fikirlerine değer vermişlerdir.
1071 de Sultan Alparslan Anadolu’nun kapılarını Türklere açarken,
sırtını dayadı güç Türk kadınının gücüydü.Selçuklu Devletinin Anadolu’da
kök salması dallanıp budaklanmasındaki güç yine Türk kadınının gücüne dayanıyordu.
Bilecik Söğüt’te bir çınar olarak asırlarca Anadolu ve üç kıtada
hüküm sürecek Osmanlı Devleti’nin dayandığı yegâne güç yine Anadolu
Kadınının gücünden başkası değildi; Hayme Hatunlar, Nilüfer
Hatunlar,Gülçicek Hatunlar, Mal Hatunlar; Osmanları, Fatihleri,
Yavuzları, Kanunileri cihan sahnesinde zaferden zafere taşıyan güçkaynağı
olmuşlardır.
Kurtuluş Savaşındave Cumhuriyetin kuruluşunda dayine dayandığımız
tek güç Anadolu Kadınının gücü olmuştur!
İstiklal meşalesini Samsun’da yakan GaziMustafa Kemal Atatürk’ün
de dayandığı yegâne güç annesi Zübeyde Hanım ve Anadolu Kadınıidi.
Milli Mücadele’de Kuvayı Milliye ve Kahraman ordumuzun yanında
sırtında, kağnısında taşıdığı mermilerleve cephede göğüs göğüse çarpışmasıyla destanlar
yazmış, isimleri altın harflerle tarih sayfalarına yazılmıştır:
Aziziye Tabyaları’nda Nene Hatun,SakaryalıHasene Bacı,
İstanbullu Halide Onbaşı (Halide Edip Adıvar), Nezahat Onbaşı (Nezahat Baysel), Erzurumlu Kara Fatma(Fatma
Seher Erden), Ankaralı Şerife Bacı,Kastamonulu Halime Çavuş,
Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucularından Hafız Selmanİzbeli, Gördesli Makbule Hanım, Aydınlı Çete Emir Ayşe, Adanalı Tayyar
Rahmiye Hanım...
Hatırlayabildiğim binlerce Kahraman Anadolu kadınlarından sadece bir
kaç tanesidir.Her birinin kahramanlığı sayesinde Anadolu düşman işgalinden
kurtulmuş ve cumhuriyetin temeli atılmıştır. Hepsinin ruhları şad olsun.
Mekânları cennet olsun.
Anadolu Kadını fedakârlığı, azmi, çalışkanlığı
ve birçok meziyetiyle Dünya Kadınlarına örnek olmuştur.
Söz konusu vatan savunması olunca da Anadolu Kadını kuzusunun
elini saçını kınalayarak, canından aziz bildiği vatanına kurban verirken hiç
tereddüt etmemiştir.Günümüzde ve gelecekte de aynı olacağından da asla
tereddüdümüz yoktur.
Anadolu Kadını kara toprağın bağrına şehit kınalı
kuzusunu koyarken, her biri dimdik ayakta metanetini korumuş, düşmanları
sevindirmemiştir. Yalnız kalınca da gözyaşları ceyhun olmuş, ciğeri dağlanmış, yüreği
kavrulmuş, bağrına taş basmıştır.
Günümüzde kadınlarımız sosyal ve ekonomik hayatta kendilerini başarılı
kılabilmek için çaba sarf ederken,annelik vazifelerini de ihmal etmeden adeta
saçlarını süpürge etmektedir.
Anadolu Kadını bu fedakârlıklarıyla maalesef gündeme
gelmiyor, kadın cinayetleri kadar! Gün geçmiyor ki kadın cinayetine,tacizine, şiddetine
ve istismarına dair bir haber almış olmayalım!
21. Yüzyıl dünyasında Anadolu Kadınına yapılan bu zulmü kimse
tasvip etmiyor. Lakin önüne de geçilemiyor. Demek ki temelde yapılan bir
yanlışlık var. Sakın eğitimde olmasın!
Değerli Dostlarım, bu yazımı kaleme alırken farklı duygular
yaşadım. Geçmişimizdeki Anadolu Kadını ile övünürken, günümüzdeki Anadolu
Kadınının ve çocuklarının maruz kaldığı şiddet vaziyetler ile şehit Analarının
feryatları gözümün önüne gelince gözyaşlarımı tutamadım.
Bağrı yanık tüm şehit annesi Anadolu Analarının ellerinden
öpüyor, kadınlar gününü kutluyorum.
Ümit ederim ki, sadece yılda bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde
değil her gün Anadolu Kadınına ve tüm dünya kadınlarına hak ettiği değeri
verilir. Başlara taç edilir.
Tüm Dünya Kadınlarının gününü kutluyorum.
08.03.2020
Doç. Dr. Şevket CİVELEK