Eğitimiş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, "Ayasofya'nın ibadete açılışında atatürk'e hakaret eden Diyanet İşleri Başkanı için derhal görevden alınsın" dedi.
Eğitimiş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan'nın Ayasofya'nın açılışında Atatürk'e hakaret eden Diyanet İşleri Başkanı ile ilgili yaptığı açıklama aynen söyle devam ediyor.
Türkiye'nin laik bir ülke, yönetim biçiminin de cumhuriyet olmasını içine
sindiremeyen siyasi iktidar, ne yazık ki artık tüm siyasi şovlarını din ve
Cumhuriyet karşıtlığı üzerinden yapmaya başlamıştır.
Bunun son ve en kabul edilemez örneği, Ayasofya'daki skandallar zinciri
olmuştur.
Bir insanlık mirası olduğu için müze olarak kalmasının ülkemizin medeni
duruşunun göstergesi sayılacağı Ayasofya'yı, ülkedeki kötü gidişatı perdelemek
için alelacele camiye çeviren AKP, orada kılınan ilk cuma namazında adeta
laiklik karşısında gövde gösterisi yapmıştır.
Bağımsızlık mücadelemizin resmi belgesi olan Lozan Antlaşması'nın yıldönümü
nedeniyle Anıtkabir'i ziyaret etmek isteyen yurttaşlar "ilaçlama
yapılıyor" denerek barikatların ardına itilirken, Ayasofya'daki cuma
namazı için pandemi yokmuşçasına yapılan organizasyon manidardır. Tarikatların
temsilci yollayarak boy gösterdiği organizasyon, ne yazık ki sadece AKP'nin
dini ranta çevirdiği bir siyasi şov olmakla kalmamış, laiklikle hesaplaşmaya
dönüşmüştür.
Sanki yıl 2020 değilmişçesine, bir devlet yöneticisi değil de TRT'nin
Osmanlı konulu dizilerinden birinde oynuyormuşçasına minbere elinde kılıçla
çıkan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhuriyet düşmanlarına rahmet,
kurucularına lanet okumuştur!
Sahibinin sesi olan Erbaş, "Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'yı cami
olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır. Vakfedenin
şartını çiğneyen lanete uğrar" diyerek isim vermeden Atatürk'e dil
uzatmıştır.
Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:
Atatürk'ün kurduğu devlette memur olan bir şahıs, Atatürk'e dil uzatamaz!
Atatürk ve silah arkadaşları olmasa belki bu coğrafyada bir daha namaz dahi
kılınamayacağını idrak edemeyen bir şahıs, bu aziz milletin şanlı tarihi
hakkında ileri geri konuşamaz. Aile içinde "üvey" olan kadınların
kimlere "helal" olduğu gibi sapkınlıkları fetva diye yayınlayan,
kendi devletin bütçesinden aslan payını alıp, lüks zırhlı aracına binerken
israfın ne kadar günah olduğundan dem vuran Diyanet İşleri Başkanı, bu son
konuşmasıyla bardağı taşırmamış, kırmıştır!
Haddini, kendini, yaşadığı ülkenin yakın tarihini bilmeyen Diyanet İşleri
Başkanı, derhal görevden alınmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş görevden alınmazsa, bu alçakça ithamlara
hükümetin de katıldığı, hatta bu ifadelerin AKP'nin iç sesi olduğu ayyuka
çıkacaktır. O zaman da Ata'sına her zaman vefalı olan bu millet, elbet sessiz
kalmayacaktır!