Aylardan Ağustos-Eylül gelmiş ise Manisa-Denizli-Mersin..gibi illerin bağcılarının en hummalı hazırlığı başlar, bağ bozumu.
Bu yıl Denizli, önceki yıllara oranla bir farkla; Çal,Güney, Bekilli ve Baklan ilçe belediye başkanlarının fiyat müdahalesi ile bağ bozumuna başlayacak. Umut verici tabi kaygıda... İlk kez Ziraat Odaları da çiftçiyi uyarıyor; fiyat belirlemeden satış yapmayın!
Hatırlayanlar olacaktır, 20 Ağustos 2017 yılında ismi lazım değil yaş üzüm alımını keyfi yapan kurumsal iki ülke devine tek başıma isyan bayrağını açmış, çiftçileri uyarmaya ve de örgütlü hareket etmeye davet etmiştim. Alımları yapanların ahbap çavuş ilişkisini, güdülen siyasi görüş ayrılıklarını..tek tek dillendirmiş çiftçiyi nasıl zor durumda bıraktıklarını da yazmıştım. Öyle ki hızımı alamayıp BİMER'e şikayet etmiş,sayede de il tarım müdürlüğünde bağcıların sorunları ile ilgilenen birimin oluşmasını sağlamıştım. Tabi il müdürlüğü ziyaretimde sağlam bir de fırça yemiştim. Yetinmeyip tüm siyasi partilere de mail geçmiştim.
Elbette bu mücadelede destekçi olanların yeri bende ayrı. 20 Ağustos 2019'a geldiğimizde aldığım haber ise şu; köy köy dolaşan Çal ilçe belediye başkanı Fethi Akcan üretici ile buluşuyor, fiyat talebini soruyor. Kendisini bu samimiyeti ve ilgisi için tebrik ediyorum.
...
Bağ ve bağcılık ile ilgili ise biraz bilgi vermekte yarar olacağı kanaatindeyim. Dünya da ortalama 7.5 milyon hektar alanda 10 bin farklı cinste sofralık ve şaraplık üzüm yetiştirilmektedir. Rekolte yıllara göre 60-70 milyon ton civarında değişmektedir. Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkeler gerek üretim gerekse dikili alanda öncüdür.
Türkiye, üzümün anavatanı olup 1000-1200 sofralık ve şaraplık çeşidi ile dünya listesinde yerini; dikili olarak ortalama 450 bin hektar alan ile dünya 5.'si, üretimde ortalama 4 milyon ton ile dünya 6.'sı olarak yerini almaktadır. Üstelik geçtiğimizyıllar içinde yüzde 20'den daha fazla bir alanda bağcılık yapılmasından vazgeçilmiş,kaderine terk edilmiş..durumdadır.
Ülkede üzümlerin yüzde 70'e yakını çekirdekli çeşit olup, Çavuş,Razakı, Red Globe gibi sofralık, Şiraz, Öküzgözü, Boğazkere..gibi şaraplık çeşitleri içine alır.Sultani çekirdeksiz gibi kurutmalık veya sofralık üretilen üzümün yıllar içinde kurutmalık payı düşüş gösterirken şaraplık payı artış göstermektedir.
Türkiye'de Karadeniz dışında her yerde görebileceğimiz bağlardan ise ihracaat adına istenen verim ve kalite oluşturulamamıştır, ileri teknoloji, coğrafi işaretleme,marka..gibi konular boş verilmiştir. Bağ tesisleri dengesiz, doğru anaç ve çeşitten uzak, ..çok parçalı alanlar olup toprak işleme, bakım ve budama..gibi zaruri ihtiyaçlarda yüksek ekonomik girdiye sebep olmaktadır.
Bağcı hammadde sağlayıcı bir hammal olarak görülmekte gerekli eğitim ve desteklemeyi görmemekte, iklim ve hava şartlarına teslim edilmektedir. Emek yoğun üretimde küçük aile işletmelerinin büyük işletmeler ile rekabet etmesi ise imkansızdır...
Örgütlü hareket etmenin ilk kez meyvesini tadacak tüm çiftçilerimizin şimdiden bağbozumunun bereketli olmasını ve elbette kazasız belasız bitmesini temenni ediyorum.