CHP İl Başkanı Mahir Akbaba, CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar, Chp Acıpayam İlçe Başkan Yardımcısı Nuri Dede, Chp Acıpayam İlçe Bş. Yardımcısı Fatma Keysan, Chp Büyükşehir Meclis Üyesi Ertan Başkan, İyi Parti Acıpayam İlçe BaşkanYardımcısı, Süleyman Kurban, İyi Parti Büyükşehir Meclis Üyesi Zühal Demir Gazeteciler Cemiyeti İlyas Haytan toplantı Salonunda basın toplantısı yaptılar. Başkan Akbaba, Acıpayam Belediye Başkanı Hulisi Şevkan ve kardeşi Nazım Şevken'la ilgili çıkan rüşvet iddiaları hakkında açıklamalarda bulundu. Akbaba, "Geçtiğimiz aylarda Başkan Hulusi Şevkan ve kardeşi Nazım Şevkan hakkında ortaya atılan iddialar artık ayyuka çıktı, peki neydi bu iddialar : Başkan Hulusi Şevkan’a 18.000 Türk Lirası elden para verildiği. Kardeş Nazım Şevkan’ın; abisi; Başkan Hulusi Şevkan adına bir müteahhitten alınıp verildiği iddia edilen, rüşvet olarak adlandırılıp adlandırılamayacağının kamuoyu takdirine bırakacağımız para talebi" dedi.
Akbaba, "Müteahhit Şerif Ali Saraç ile Nazım Şevkan’ın arasında geçen ve rüşvete ilişkin konuşmaların yer aldığı görüşmeler. Görüşmeler diyoruz çünkü 1 değil, 2 değil; ilaçlama işinden reklam/tanıtım ve benzeri işlerle ilgili her hak edişten ¼ oranında istenilen para pazarlıkları mevcuttur. Aynı zamanda ilaç şirketi sahibi de olan müteahhit Şerif Ali Saraç’ın basında yer alan bir röportajı da, itirafname niteliğinde olup, bu itiraflar doğruysa; vaatlerle başlayıp, yalanlarla devam eden, tehditlere kadar uzanan bir rüşvet çarkı içindeki kirli belediyecilik düzenini de tüm yönleriyle ayan beyan ortaya çıkarmıştır" diye konuştu.
Akbaba, "Ortada bir suç var ise suçlularının da belirlenmesi, gerçeklerin açığa çıkartılması, suçluların cezalarını çekmesi gerektiği inancındayız. Hukuk sistemi ve kanunlarımız açıktır, bu basın açıklamamız bir suç duyurusudur; Rüşvet almak ve vermek, Görevi Kötüye Kullanmak, icbar Suretiyle İrtikap (TCK m.250/1’de icbar suretiyle irtikap suçu; “ Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden/ kişiyi istemediği bir şeyi yapmak zorunda bırakan kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir.” olarak tanımlanmıştır.) suçlarından yetkililerin kovuşturmayı bir an evvel başlatması ve kovuşturma esnasından başlayarak Başkan Şevkan’ın açığa alınması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Bir kere daha yineliyoruz; bu bir suç duyurusudur. Akbaba, "Savcılarımızın cesaretleri ile eksiksiz biçimde hukuku uygulaması ve ortadaki hukuk dışılığa çare olmaları gerekmektedir. Hain emeller besleyenlere karşı gerekli olan girişimi yapmak için bile “ acaba “ lara takılmak cesaretin, namuslu davranmanın ve hukuk insanı olarak görevini yapmanın önünde bir engeldir. Oysa ki: bu ülke namussuzlara bırakılmayacak kadar kıymetlidir: Sizler bugün de namuslu insanların cesur davranışlarına tanıklık ediyorsunuz, bundan sonra da etmeye devam edeceksiniz" dedi.
Akbaba, "Şunun bilinmesi gerekir ki: Bizler susarsak vicdanlar susar, vicdanlar susarsa Kirli Belediyecilik Anlayışı hüküm sürer gider nitekim Acıpayam Belediysei’nin kötü yönetilmesi sonucunda 2014 yılında 6 milyon Türk Lirası borç, 2019 yılında yaklaşık 100 milyon Türk Lirasına ulaşmıştır.Tüm bunların sonucunda bıçağın kemiğe dayandığı, tuzun koktuğu Acıpayam’ın yaraları sarılamaz, kangren halini alır, Acıpayam’lı hemşehrilerimizin mağduriyetleri de giderilemez. Altını çize çize söyleyeceğimiz son söz şudur: Başkan tüm bu pislik ne?" diye sordu
Akbaba, "Müteahhit Şerif Ali Saraç ile Nazım Şevkan’ın arasında geçen ve rüşvete ilişkin konuşmaların yer aldığı görüşmeler. Görüşmeler diyoruz çünkü 1 değil, 2 değil; ilaçlama işinden reklam/tanıtım ve benzeri işlerle ilgili her hak edişten ¼ oranında istenilen para pazarlıkları mevcuttur. Aynı zamanda ilaç şirketi sahibi de olan müteahhit Şerif Ali Saraç’ın basında yer alan bir röportajı da, itirafname niteliğinde olup, bu itiraflar doğruysa; vaatlerle başlayıp, yalanlarla devam eden, tehditlere kadar uzanan bir rüşvet çarkı içindeki kirli belediyecilik düzenini de tüm yönleriyle ayan beyan ortaya çıkarmıştır" diye konuştu.
Akbaba, "Ortada bir suç var ise suçlularının da belirlenmesi, gerçeklerin açığa çıkartılması, suçluların cezalarını çekmesi gerektiği inancındayız. Hukuk sistemi ve kanunlarımız açıktır, bu basın açıklamamız bir suç duyurusudur; Rüşvet almak ve vermek, Görevi Kötüye Kullanmak, icbar Suretiyle İrtikap (TCK m.250/1’de icbar suretiyle irtikap suçu; “ Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden/ kişiyi istemediği bir şeyi yapmak zorunda bırakan kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir.” olarak tanımlanmıştır.) suçlarından yetkililerin kovuşturmayı bir an evvel başlatması ve kovuşturma esnasından başlayarak Başkan Şevkan’ın açığa alınması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Bir kere daha yineliyoruz; bu bir suç duyurusudur. Akbaba, "Savcılarımızın cesaretleri ile eksiksiz biçimde hukuku uygulaması ve ortadaki hukuk dışılığa çare olmaları gerekmektedir. Hain emeller besleyenlere karşı gerekli olan girişimi yapmak için bile “ acaba “ lara takılmak cesaretin, namuslu davranmanın ve hukuk insanı olarak görevini yapmanın önünde bir engeldir. Oysa ki: bu ülke namussuzlara bırakılmayacak kadar kıymetlidir: Sizler bugün de namuslu insanların cesur davranışlarına tanıklık ediyorsunuz, bundan sonra da etmeye devam edeceksiniz" dedi.
Akbaba, "Şunun bilinmesi gerekir ki: Bizler susarsak vicdanlar susar, vicdanlar susarsa Kirli Belediyecilik Anlayışı hüküm sürer gider nitekim Acıpayam Belediysei’nin kötü yönetilmesi sonucunda 2014 yılında 6 milyon Türk Lirası borç, 2019 yılında yaklaşık 100 milyon Türk Lirasına ulaşmıştır.Tüm bunların sonucunda bıçağın kemiğe dayandığı, tuzun koktuğu Acıpayam’ın yaraları sarılamaz, kangren halini alır, Acıpayam’lı hemşehrilerimizin mağduriyetleri de giderilemez. Altını çize çize söyleyeceğimiz son söz şudur: Başkan tüm bu pislik ne?" diye sordu