Nelerle sınanıyorum, hiç bilmiyorum. Daha sabahı 06.30'da benim kızları çıkardığımda koşarak yanıma geldi Tarçın.Burnunu yüzünü sürte sürte sevdirdi... Şeker ile selamlaştı. İbrahim Öğretmenim ile sohbet ettik. Tüyleri uzamış falan diye. Üşüdü İbrahim Hocam üstüne bir şey giymeye gitti Sakız da peşinden eve gidince "hadi sen de git Tarçın" dedim gitti. Sonra mı? Bir yarım saat geçti geçmedi..."Nil" dedi kısık kısık bir ses. Baktım İbrahim Öğretmenim. Kucağında Tarçın, başı düşmüş kolundan.. Dağ gibi adam iki kelime etti"Öldü Tarçınım!"Bizim evin önüne yığıldı. İndim baktım şokta değil, ölmüş! ... Evet Tarçının sağ kafa tarafından vuran araç yine sağ boyun ve köprücük kemiği üzerinden o kadar hızlı geçmiş ki çocuğum hiç ses bile çıkaramamış.. Fren'e ne gerek var ki? .. Biz bir mezar eştik İbrahim Öğretmenim ile gözyaşları ile defnedeceğiz Tarçın'ı... O artık bir melek... Onu öldüren dilerim vicdanın hiç seni rahat bırakmaz!
Genel
13 Temmuz 2019 - 10:22
Güncelleme: 13 Temmuz 2019 - 10:37
BU PATİLERİ HİÇ UNUTMAYIN!
Nilüfer Fatma Aydemir'in yazısını okumak için tıklayın...
Genel
13 Temmuz 2019 - 10:22
Güncelleme: 13 Temmuz 2019 - 10:37