Öselmiş; Dökmen’in “Rehberlik Öğretmeni Başörtülü biri olamaz!”, “Meslek icra edilirken İnşallah, Maşallah, Hayırlısıyla gibi cümleler sarfedilmemelidir!” şeklindeki açıklamalarını hangi mantık ile hangi bilimsel dayanağa dayanarak yaptığını, başörtüsünün öğrenmeye ve öğretmeye ne gibi bir engeli olduğunu kendisi de bir bilim insanı olan Dökmen’e sormak isteriz.
İnsanların başörtüsü takması inancı gereği en doğal hakkı olup, kimsenin bu konuda hakkı ve haddi olmayan bir söyleme girmesini doğru bulmuyoruz. Her fırsatta 28 Şubat söylemlerini ağzına salya yapan bu zihniyet; inancını yaşamak isteyen insanımızı üzmekte, eylem ve söylemleri ile ciddi manada yaralamakta, kin ve nefret tohumlarını toplumsal barışı bozmak için fütursuzca saçmaktadırlar. Söz konusu söylemler bilim insanına yakışmayan, bozuk bir psikolojinin ürünü psikolojik bir vakanın göstergesidir. Bizler; inanca saygı ve insana hoşgörüyü merkeze alan bir medeniyetin devamı olarak; eğitimi ve eğitimcilerimizi ayrışmadan ve ötekileştirmeden uzak tutacak, insana ve inanca değer veren yaklaşımları söylemlerimizin merkezine almalıyız.” İfadelerinde bulundu.