Geçtiğimiz hafta "Köyümüze Geri Dönmeyelim Mi?"diye sormuş, 442 Sayılı Köy Kanunu ile giriş yapmıştık, bu hafta aynı konuya 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası ile devam edeceğiz.6360Büyükşehir Yasası ile Türkiye'nin %50`inden fazlasında idari yapılanma değişikliği yaşanması ile 2014 öncesine kadar köylü olanlar bu tarihten sonra kentli kabul edildi. Hal böyle olunca;Köy'e ait olan mera, yaylak, motorlu taşıt... Hizmet binası gibi köylünün ortak kullanımına ait taşınır ve taşınmazlar büyükşehire devredildi.Köy muhtarı, ihtiyar heyeti,..köy sandığı ile il özel idaresinin görevi olan alt yapı, yol,mezar temizliği...ulaşım hizmetlerinin tamamı büyükşehire devredildi.…Bu devir teslim sonrası ise tüzel kişiliğini kaybeden köyler yeterli hizmetten yoksun bırakıldı ve kentli olmak şöyle dursun mezradan beter hale getirildi. Örneğin,Sağlık Ocağı, ilkokul..gibi temel ve zaruri hizmet binaları nüfusu az olan mahallelerde kapatıldı. Eğitim taşımalıya dönerken, sağlık hizmeti haftada bir gün üç-dört saat ile köylerde veya ilçe merkezinde aile hekimliğince verilir hale getirildi.Devlet hastanelerinde yaşanan kalabalığın ardın da ve pek tabi hasta garantili yapılmakta olan/yapılan şehir hastanelerinin temelinde var olan tam da budur....Ulaşım köylerde halen şahsi veya kooperatif adı altında çoklu ortaklıklarla yapılmakta, büyükşehrin mahallesi olmasına ve son düzenlemeler ile 50 km sınırı çoktan kalkmış olmasına karşın otobüs verilmemekte, sefer düzenlenmemektedir.Ve bu bayram gördük ki köyümüzde ki mezarlıklarımız temizlenmemişti.Oysa yerel seçim öncesi "şehir merkezinde ne varsa köylerde/mahallelerde de o var."diyerek gerçekler görmezden geliniyordu! Sahiden de öyle mi?
Sorunlar kırsalda elbette bu kadarla sınırlı değil.Büyükşehir hülyası b0yük köyler doğurdu..sorunlar ise bitecek gibi gözükmüyor.Devam edecek…
Sorunlar kırsalda elbette bu kadarla sınırlı değil.Büyükşehir hülyası b0yük köyler doğurdu..sorunlar ise bitecek gibi gözükmüyor.Devam edecek…