Emniyet Genel Müdürlüğü’nün genelgesiyle polisleri kaydeden
kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılmasına karar verildiğine
dikkat çeken Bülent Nuri Çavuşoğlu, "Bu kapsamda 1 Mayıs eylemlerini takip
eden gazetecilerin görüntü alması 'polislerin özel hayatlarına müdahale'
bahanesiyle engellenmeye çalışılmış, gazetecilerin zorla telefonlarına,
kameralarına el konulup görüntüler sildirilmiştir. Anayasal bir hak olan basın
özgürlüğü engellenmiştir. İktidarın özgürlükleri çoğaltacağı iddiasıyla
açıkladığı her reform paketiyle adaletsizlikler de büyümektedir. İktidarı,
iddia ettiği gibi demokratik bir ülkede yaşıyorsak cezaevindeki gazetecileri
özgür bırakmaya, gazetecilere yönelik fiziksel saldırıları engellemeye,
sorumlularını bulup cezalandırmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Son 19 yılda Türkiye’de basınının Cumhuriyet öncesi dönemi
hiç aratmayacak baskılara maruz kaldığını iddia eden Bülent Nuri Çavuşoğlu,
"AKP iktidarında basın özgürlüğü her gün daha geriye gidiyor. Paris
merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün açıklamasına göre;
Türkiye profesyonel gazeteciler için ‘en büyük hapishane. Dünya basın özgürlüğü
sıralamasında son sıralarda yer alıyoruz. 'Özgürüz' demekle özgür olunmuyor. Bu
utanç bizim mi yoksa son 19 yıldır baskıyla, cezalandırmayla basın ve ifade
özgürlüğüne müdahale ederek basını kontrol altına almaya çalışanların mı? Bu
utanç tamamen iktidara aittir” diye konuştu.
Basın ve ifade özgürlüğünün yanında demokratik anlamda da
Türkiye’nin ciddi bir gerileme dönemine girdiğini savunan Çavuşoğlu, “Bugün
gelinen noktada basının özgürlüğü; ‘hangi manşeti atalım’, ‘hangi gazetecileri
ekrana çıkaralım’, ‘ne yazalım, ne soralım’dan ibaret. Gazetecilik mesleğini
onuruyla, evrensel ilkelerle yapmaya devam eden tüm basın mensuplarımızı sevgi
ve saygıyla selamlıyoruz. Halka gerçekleri aktarmak gibi kutsal bir görevi
üstlenen, halkın haber alma hürriyetini savunan, Gerçekleri yazdıkları için
gözaltına alınan, tutuklanan gazetecilerin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü
kutlu olsun" dedi.