Denizli’de sağlık çalışanları, 2-6 Aralık tarihleri arasında iş bırakma eylemi başlatarak, özlük hakları ve yeni düzenlemelere karşı tepkilerini dile getirdi. Eyleme, CHP Denizli milletvekili Şeref Arpacı ve İl Başkanı Ali Osman Horzum’un da katıldığı, sağlıkçılar İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı ve basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını, Denizli Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç yaptı.
"Sağlık Sistemi Artık Dayanılmaz Hale Geldi"Basın açıklamasında kendilerini 1,5 milyonluk dev bir aile olarak tanımlayan Prof. Dr. Ardıç, sağlık sistemindeki sorunların hem çalışanlar hem de hizmet alanlar için dayanılmaz noktaya geldiğini vurguladı. Ardıç, “Nerede çalışırsanız çalışın, ne kadar kıdemli olursanız olun, hepimiz bu sıkıntıların ortasındayız. Masa başındaki yetkililer, her gün yeni düzenlemelerle özlük haklarımızla, çalışma hayatımızla ve hastalarımızla oyun oynuyorlar” dedi.
Hasta-Doktor İlişkisi Paraya BağlandıYeni yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme Yönetmeliği’ne de değinen Ardıç, bu düzenlemenin, aile hekimlerinin meslekî haklarını büyük ölçüde kısıtladığını belirtti. “Bu yönetmelik, alandaki hiçbir kurumun görüşü alınmadan, uyarılar göz ardı edilerek uygulamaya konuldu. Aile hekimliği sisteminde hasta-doktor ilişkisi tamamen paraya endeksli hale getirildi. Antibiyotik gibi temel ilaçlarda dahi doktorluk hakları ellerinden alındı. Kendi kurdukları sağlık sisteminin yarattığı sorunlar, bu yönetmelik ile aile hekimlerinin sırtına yükleniyor” diye konuştu.
"Şiddetle Yüzleşiyoruz, Belirsiz Koşullarda Çalışıyoruz"Eylemlerinin odağında, yeni düzenlemelerle birlikte gelen olumsuz çalışma koşullarına dikkat çeken Ardıç, “Her gün şiddet tehdidi altında çalışıyoruz, belirsiz gelirle, zor koşullarda görev yapıyoruz. Depreme dayanıksız binalarda, hastalarımızla birlikte ölümü bekliyoruz. Bizim için iş güvencesi neredeyse yok, emeklilik haklarımız dahi belirsiz” dedi.
Ayrıca, sağlıkçılar için getirilmesi planlanan yeni düzenlemelerin devlet ve üniversite hastanelerine de yansıyacağına dikkat çeken Ardıç, bu süreçte tüm sağlık çalışanlarının bir bütün olarak sıkıntı yaşadığını belirtti. Ardıç, “Biz sahada çalışanlar, bu sorunların çözülmesi için neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Fakat ne çözüm önerileri dinleniyor ne de bu sorunlara gözler açılıyor. Eğer bu sorunları çözebilecek insanlara yer verilmiyorsa, işinizi yapabilecek olanlara devredin” ifadelerini kullandı.Sağlık Çalışanlarının Meslekten Uzaklaşmasının TehlikesiSon olarak, birçok sağlık çalışanının mesleği bırakmayı ya da yurtdışında çalışmayı düşündüğünü belirten Ardıç, “Birçok meslektaşımız ya mesleği bırakıyor ya da yurtdışında gelecek arıyor. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yok. Sağlık Bakanlığı yöneticilerine sesleniyorum; Sizin yetersizliğinizin sorumlusu biz değiliz” diyerek, sağlık çalışanlarının taleplerine çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.Denizli'deki sağlık çalışanlarının, hakları için verdikleri bu mücadele, tüm Türkiye’deki sağlıkçıların yaşadığı benzer sıkıntılara dikkat çekiyor.
"Sağlık Sistemi Artık Dayanılmaz Hale Geldi"Basın açıklamasında kendilerini 1,5 milyonluk dev bir aile olarak tanımlayan Prof. Dr. Ardıç, sağlık sistemindeki sorunların hem çalışanlar hem de hizmet alanlar için dayanılmaz noktaya geldiğini vurguladı. Ardıç, “Nerede çalışırsanız çalışın, ne kadar kıdemli olursanız olun, hepimiz bu sıkıntıların ortasındayız. Masa başındaki yetkililer, her gün yeni düzenlemelerle özlük haklarımızla, çalışma hayatımızla ve hastalarımızla oyun oynuyorlar” dedi.Hasta-Doktor İlişkisi Paraya BağlandıYeni yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme Yönetmeliği’ne de değinen Ardıç, bu düzenlemenin, aile hekimlerinin meslekî haklarını büyük ölçüde kısıtladığını belirtti. “Bu yönetmelik, alandaki hiçbir kurumun görüşü alınmadan, uyarılar göz ardı edilerek uygulamaya konuldu. Aile hekimliği sisteminde hasta-doktor ilişkisi tamamen paraya endeksli hale getirildi. Antibiyotik gibi temel ilaçlarda dahi doktorluk hakları ellerinden alındı. Kendi kurdukları sağlık sisteminin yarattığı sorunlar, bu yönetmelik ile aile hekimlerinin sırtına yükleniyor” diye konuştu."Şiddetle Yüzleşiyoruz, Belirsiz Koşullarda Çalışıyoruz"Eylemlerinin odağında, yeni düzenlemelerle birlikte gelen olumsuz çalışma koşullarına dikkat çeken Ardıç, “Her gün şiddet tehdidi altında çalışıyoruz, belirsiz gelirle, zor koşullarda görev yapıyoruz. Depreme dayanıksız binalarda, hastalarımızla birlikte ölümü bekliyoruz. Bizim için iş güvencesi neredeyse yok, emeklilik haklarımız dahi belirsiz” dedi.Ayrıca, sağlıkçılar için getirilmesi planlanan yeni düzenlemelerin devlet ve üniversite hastanelerine de yansıyacağına dikkat çeken Ardıç, bu süreçte tüm sağlık çalışanlarının bir bütün olarak sıkıntı yaşadığını belirtti. Ardıç, “Biz sahada çalışanlar, bu sorunların çözülmesi için neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Fakat ne çözüm önerileri dinleniyor ne de bu sorunlara gözler açılıyor. Eğer bu sorunları çözebilecek insanlara yer verilmiyorsa, işinizi yapabilecek olanlara devredin” ifadelerini kullandı.Sağlık Çalışanlarının Meslekten Uzaklaşmasının TehlikesiSon olarak, birçok sağlık çalışanının mesleği bırakmayı ya da yurtdışında çalışmayı düşündüğünü belirten Ardıç, “Birçok meslektaşımız ya mesleği bırakıyor ya da yurtdışında gelecek arıyor. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yok. Sağlık Bakanlığı yöneticilerine sesleniyorum; Sizin yetersizliğinizin sorumlusu biz değiliz” diyerek, sağlık çalışanlarının taleplerine çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.Denizli'deki sağlık çalışanlarının, hakları için verdikleri bu mücadele, tüm Türkiye’deki sağlıkçıların yaşadığı benzer sıkıntılara dikkat çekiyor. 
