Dünkü kaldığımız yerden devam edersek,bu irtica ile mücadele eylem planını,
İlk önce,3.Ordu üzerinden uygulamaya başladılar.Bu özellikle iyi bilinmelidir.
“Erzincan olayları ile”,”İrtica ile mücadele eylem planı” ikisi de aynıdır.
İsmail Ağa cemaati üzerinden Atatürkçü,Milliyetçi,vatansever Türk Silahlı Kuvvetleri personelini etkisizleştirme ve tutuklama planını uygulamaya koydular.
Önce kur.Albay Dursun Çicek’i, ifadesi alınmak üzere Erzincan’a çağırıyorlar.
TSK’nın balyoz ve kafes olaylarında iddia edilen “1.ordu komutanı Çetin Doğan” Minareleri ve camileri bombalayacak “ diye düzmece eylem planında,ıslak veya kuru imzası olan Kur.albay Dursun Çiçek’i ifadeye çağırıyorlar.
21 eylül 2012 yılında başlayan “BALYOZ DAVASINDA” Yargılanan 250 si tutuklu,365 emekli ve muvazzaf subay ve astsubay bulunuyordu.
26 haziran 2009 da TBMM tarafından çıkarılan yasa,” Askerlerin işlediği suçların soruşturma ve mahkemesinin “ özel yetkili mahkemeler tarafından yapılmasına dair yasadır.
İşte bu yasayı teklif eden ve yasalaşmasını sağlayanlar,”FETÖNÜN SİYASİ AYAĞINI OLUŞTURAN” siyasilerdir.
Eğer,”FETÖNÜN İNİNE GİRİLİCEKSE” önce,bu siyasilerin ifadelerini almak lazım.
“Bunu yapacak namuslu,şerefli,vatansever kimseler kalmadı mı acaba?”
Halbuki bu yasa ,tam anlamıyla mevcut askeri hukuk yasalarına ve mevcut örflere göre “ANAYASAYA AYKIRI “ idi.
10 aralık 2010 da,3,ordu komutanı sayın Yalçın Ataman paşayı,Erzurum’a çağıranlar,
8 şubat 2010 da 3.ordu karargahında arama yapmak isteyen özel yetki savcı Osman Şanal’a, Genelkurmay başkanı sayın İlker Başbuğ tarafından izin verilmiyor.
Osman ŞANAL,bir tutanak hazırlıyor ve Genelkurmay başkanı,3.ordu içinde arama yaptırmamıştır diye ,not düşmüştür.
Bunun üzerine 22 şubat 2010 da “Balyoz” soruşturmaları başlıyor.
Balyoz tamamen Deniz Kuvvetlerimize karşı yapılan bir FETÖ harekatıdır.
Niçin,deniz kuvvetleri diye sorabilirsiniz.Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’nin denizlerini hakim olabilmesi için,Denim Kuvvetlerinin teknik,teknolojik ve teçhizat olarak donanımlı olması gerekiyordu.Bunu başarılı bir şekilde yapmaya çalışan Deniz Kuvvetlerinin önünü kesmek için,”BALYOZ” başlatıldı.
22 şubat da,Deniz Kuvvetlerinde göz altılar başlatıldı.4 gün sonra yani 26 şubatta göz altılar
“VAHİM” bir hal almaya başlıyor.
2008-2010 döneminde “Fetöcü hakim ve savcılar ile TSK içinde Fetöcü subay ve astsubaylar” çoğunlukta idi.Tutuklamalar başlayınca,İstanbul Baş savcısı sayın Aykut Cengiz Ergin,”böyle bir tutuklama olmaz” diye feryat ediyor.Tutuklanan 97 kişinin 78 muvazzaf subay ve 25 amiral idi.Bunu yapan savcıları,baş savcı sayın Ergin görevden alıyor.
Sayın Köksal Şengül ise ağır ceza reisi olarak,bu tutuklamaların tahliyesini istiyor.
Sayın Şengül,3 kişilik mahkeme heyetinde tek kalıyor.Zira,diğer ikisi ise fetöcü hakimler idi.
5 temmuz 2010 da “YAŞ” önemli bir karar alıyor.Bu karar ile TSK ve siyasi iktidarın arası açılıyor.Nasıl mı? Genelkurmay Orgeneral Hasan Issız paşayı KKK’na teklif ediyor.
Hükümet Issız paşayı istemiyor.Başbakan ve Cumhur başkanı,bunun terfi ettirilmeden,görev süresinin uzatılmasını istiyor.(genelkurmay bşk.İlker Başbuğ kitabından)
Atilla Işık paşa da istifa edince,Necdet Özer paşa,KKK’na teklif edilip,kabul ediliyor.Sonra ki gelişmelerde,Özer Paşa,Genel Kurmay başkanı oluyor.
Gerek Hasan Issız paşa ve İlker Başbuğ paşalar ifadeleri alınmak üzere,savcılığa çağrılıyorlar. Devlet terbiyesi ile ifade vermeye gidiyorlar.
7 haziran 2013 Genelkurmay Başkanı İlker paşa,”Silahlı terör örgütü” kurmaktan tutuklanıyor.Başbuğ paşa,ilk duruşmasında “savunma yapmayı” bile gerek görmemiştir.
6 ağustos 2013 sayılı Cumhuriyet gazetesi “ADALET ELİYLE SİYASİ İNTİKAM” diye başlık atarken,Sözcü gazetesi de,”Başbuğ’yu Terör örgütü mensubu diyenlere tarih af etmez.” Diye başlık atmıştır.
Şu işe bakın,Yargıtay 16.dairesi “ERGENEKON DİYE BİR TERÖR ÖTGÜTÜ YOKTUR” diye karar veriyor.
Peki,”28.şubat mağduru “ ve ”Selam Tevhit davası” ile “Ergenekon davasında” mağdur edilen,yıllarda tutuklu yargılananların mağduriyetine kimler karşılayacak?
Sadece “ÖZÜR DİLEMEK,BİZİ AF EDİN,HATA ETTİK,ALDANDIK” demekle bitecek mi?
Ergenekon,Balyoz,Selam tevhit ve 28.şubat davalarının hakim ve savcılarının başkaları içinde verdiği kararlarla ilgili davaların ne kadar adalet içinde tecelli ettiğine,mahşeri vicdan sahibi olanların itirazları olmayacak mı?
Bütün bu haksızlıklarla dolu “hukuka rağmen! yapılan hukuksuzluklar” ihtiva eden Türkiye hukuk sistemi sorgulanmayacak mı?
“Hukuk herkese lazım” diyerek sadece bu sözü dilimize pelesenk hak, yaparak,hukuk,adalet sloganlarla mi yerine getireceğiz?
Genel
06 Temmuz 2019 - 12:46
ERGENEKON, TERÖR ÖRGÜTÜ MÜ? -2
Ali Koçlu'nun yazısını okumak için tıklayın...
Genel
06 Temmuz 2019 - 12:46
İlginizi Çekebilir