Denizli’de Gezi Davası’nın karar duruşmasıyla ilgili basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Türk Mimar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK),Denizli Barosu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Derneği, Emek Partisi, Büyük Menderes İnisiyatifi, 78’liler Girişimi, Sol Parti, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) katıldı. Basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Güçleri adına TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Sarıca yaptı.
Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde yapılan basın açıklamasında Sarıca “Talimatla işleyen yargı sürecinde Gezi davasının karar aşamasına gelindi. 26 kişinin yer aldığı Taksim Dayanışması davası 2015 yılında beraatla sonuçlanmıştı. Ancak siyasi iktidar Gezi ile hesaplaşmasını bitiremediği için şaibeli tanıklarla, temelsiz iddianamelerle yeniden açılan dava bir hukuk faciası olarak tarihe geçti.
Gezi bir halk hareketiydi ve iktidarın otoriter, antidemokratik uygulamalarına kuvvetli bir itirazdı. Ondan bir darbe senaryosu çıkarmaya çalışanlar Gezi’nin itibarını zedelemeyi, meşruiyetini ortadan kaldırmayı ve Gezi’yi kriminal bir olay haline getirmeyi öncelikli bir iş olarak gördüler” ifadelerine yer verdi.
GEZİ HAREKETİ BİR HALK HAREKETİDİR
Gezi’den 6 sene sonra açılan davanın, desteğini giderek kaybeden AKP iktidarının gecikmiş bir rövanşı olduğunu belirten TMMOB İl Sekreteri Sarıca “Öte yandan Ortadoğu’daki savaşçı tutumundan, iktisadi politikalarından rahatsızlık duyan halka karşı bir gözdağıdır. Ağırlaştırılmış müebbet cezaları istenen bu dava ile halk korkutulmaya çalışılmakta, olası Gezilerin önünün alınacağı sanılmaktadır.
Böylece çalışma ve yaşama koşulları gittikçe kötüleşen, açlık sınırının altında ücretlere mahkum edilen, işsizliğin ve yoksulluğun kıskacında kendisine bir gelecek göremeyen işçiye, emekçiye mücadeleye kalkıştığında, hak direnişine geçtiğinde başına ne geleceği hatırlatılmaktadır. Bu yargılama bir tehdit ama bir korkunun da ifadesidir” dedi.
Bu yöntemlerle bir toplumun hizaya çekilemeyeceğini söyleyen Sarıca “Tek adam rejiminin, AKP iktidarının sahip olduğu destek erimektedir ve ancak tehditle, baskıyla var olmaya çalışmaktadır.
Bir kez daha hatırlatırız; Gezi, hakkında hangi yalan söylenirse söylensin, hangi iddia ile karalanmaya çalışılırsa çalışılsın iktidarın zorbalıklarına karşı demokrasi talebinin ürünü, kendiliğinden gelişen, hiçbir kişi, örgüt veya kuruma mal edilemeyecek genişlikte ve zenginlikte bir halk hareketidir” ifadelerini kullandı.
DARBECİLER ARANACAKSA GEZİ DE DEĞİL, İKTİDARIN İÇİNDE ARANMALIDIR
Sarıca açıklamasında “Darbeciler aranacaksa o Gezi’de değildir, iktidar kendi içinde aramalıdır. Halkın demokrasi talebinden ve mücadelesinden bir darbe girişimi de lobi faaliyeti de çıkmaz. Gezi, ilk yargılamadaki Taksim Dayanışması’nın 26 mensubu olmadığı gibi mesnetsiz gerekçelerle bu davada yargılanan 16 kişiden de ibaret değildir, Gezi milyonlardır. 80 kentte ülkesinin, kentinin ve geleceğinin sahibi olduğunu hatırlatan; eşitlik, adalet, demokrasi, özgürlük talebiyle sokağa çıkan; iktidarın baskısına, hayat tarzına müdahalesine, kentleri ve doğayı hoyratça yağmalamasına itiraz eden milyonlardır” diyerek şu sözlerle açıklamasını sonlandırdı;
“Gezi’nin milyonları olarak tekrar ediyoruz; Gezi Yargılanamaz! Gezi biziz ve sahipleniyoruz. Bu haksız hukuksuz yargılamanın bir an önce sonlandırılması, davanın düşürülmesini istiyoruz. Ancak bu şekilde yargı adına tarihe geçecek bir utancın önüne geçecektir”
Açıklamaya katılan temsilciler son olarak “Bende Oradaydım” “ Gezi Gerçek, Mahkeme Kurgu” “Hepimiz Gezideydik” “Gezi Yargılanamaz” “Yargı yok, infaz var” yazılı dövizlerle poz verdi.