Zamlar…
Alıştık, kanıksadık.
Neden sonuç ilişkisi artık ezber konumuz.
Muhalefet eleştiriyor, iktidar inkar etmiyor,Dünaya da enflasyon var savunmasında.
Arada sadece rakam farklılıkları var, ama gerçek olan fiyatların uçtuğu.
Fiyatlar uçuyor,ancak daha büyük tehlike söz konusu…
Dünyanın ikinci büyük buğday üreticisi Hindistan'ın geçen hafta buğday ihracatına yasak getirmesi sonrası artışa geçen buğday fiyatları rekor kırdı. Avrupa Emtia ve Endeks Borsası Euronext'te bir ton buğday 435 euroya alıcı buldu.
*
Buğday fiyatları artacak.
Çünkü, Rusya-Ukrayna Savaşı, küresel piyasalarda buğday arzının azalmasına ve fiyatların artmasına yol açtı. Almanya Tarım Bakanlığı'nın verileri ürkütücü. Verilere göre, Ukrayna'daki depolarda bulunan 20 milyon ton tahıl tedarik yollarının ve limanların kapanması nedeniyle ihraç edilemiyor. Bu sene ise normal koşullarda 40 milyon ton buğdayın hasat edilebilecekken savaş nedeniyle birçok bölgede ekim yapılamadığına dikkat çekiliyor.
*
Ve ülkemiz…
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 2 milyon 589 bin çiftçinin toplamda 2,4 milyar lira olan banka borcu, çiftçi sayısı 2,1 milyona düştüğü halde, bugün 185 milyar liraya ulaştı.
CHP’li Orhan Sarıbal’a göre; Bütün dünya çiftçisini desteklerken AKP, çaresiz çiftçiyi, kredi kullandırarak, borçlandırarak krize sürüklüyor. Yine Sarıbal’a göre; Bu öngörüsüzlük nedeniyle üretmek yerine ithalata para aktarılıyor.
Yani, bu borç ödenemez!
Çözüm var mı?
Var.
Bu borçlar ödenecek şekilde yeniden yapılandırılmaz ise çiftçi yine haciz kıskacına girecek. Tarlasını, traktörünü, traktörünü hatta evini kaybedecek.
Bugün, Çiftçi örgütlü olmadığı için çığlığı duyulmuyor. Çiftçi üretmezse bu tablo daha da ağırlaşacak ve ülkemiz gıda krizi ile baş başa kalacak.
*
Yeni hasat yılı öncesi verilere göre; kuru tarım yapılan yerlerde rekolte düşecek.
Sulu tarımda bir dönümde 600 kilonun üstünde ürün alınırken kuru tarımda 270 kiloda alınıyor. Öyle olunca da çiftçi yaptığı masrafı ne yazık ki kurtarmıyor.
Gübre fiyatları bir yılda yüzde 342 artınca çiftçi eskisi kadar gübre atamadı. Ne taban gübre ne de üst gübre attı.
Durum vahim…
*
Çivril ovası bereketli topraklara sahip…
Sulu ve kuru tarım yapılıyor…
Artan girdi maliyetleri nedeniyle çiftçi umutsuz.
Bir de yüzlerce dekarlık alanda kurulu Armut Bahçeleri var ki, ,ddianın bini bir para…
Armut üreticisi, iddiaya göre, dolu vurmasın diye “dolusavar” kullanıyor ve bu kullanım yüzde 80-90 yağmur gösterirken,yağışı engelliyor.
Doğru mu?
İddia sahipleri, anlık değişime dikkat çekiyor ve gerçekten yağış alınamıyor.
Araştırılmaya ve takibe değer.
Ve Çivril’de bir fuar…
Tarım, Gıda,Hayvancılık üzerine bir ilk.
14 Mayıs, yani çiftçiler günü açılışı gerçekleşti.
Açılış vasat, katılım düşük, ziyaretçi açısından yoksul.
Yeni kurulan Yeşil Çivril Çevresi Tarımsal Üretim ve Pazarlama kooperatifi standında gözlemledim.
Ziyaretçi bakıyor, incelemiyor, fiyat sormuyor,bakıyor , geçiyor.
Belediye stantı ise en görünmeyen yer de, tarımla ilgisiz bir düzenleme formatında.
*
Kriz geliyor.
Rekolte düşük…
Fiyatlar uçuyor…
Alıştık, kanıksadık.
Neden sonuç ilişkisi artık ezber konumuz.
Muhalefet eleştiriyor, iktidar inkar etmiyor,Dünaya da enflasyon var savunmasında.
Arada sadece rakam farklılıkları var, ama gerçek olan fiyatların uçtuğu.
Fiyatlar uçuyor,ancak daha büyük tehlike söz konusu…
Dünyanın ikinci büyük buğday üreticisi Hindistan'ın geçen hafta buğday ihracatına yasak getirmesi sonrası artışa geçen buğday fiyatları rekor kırdı. Avrupa Emtia ve Endeks Borsası Euronext'te bir ton buğday 435 euroya alıcı buldu.
*
Buğday fiyatları artacak.
Çünkü, Rusya-Ukrayna Savaşı, küresel piyasalarda buğday arzının azalmasına ve fiyatların artmasına yol açtı. Almanya Tarım Bakanlığı'nın verileri ürkütücü. Verilere göre, Ukrayna'daki depolarda bulunan 20 milyon ton tahıl tedarik yollarının ve limanların kapanması nedeniyle ihraç edilemiyor. Bu sene ise normal koşullarda 40 milyon ton buğdayın hasat edilebilecekken savaş nedeniyle birçok bölgede ekim yapılamadığına dikkat çekiliyor.
*
Ve ülkemiz…
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 2 milyon 589 bin çiftçinin toplamda 2,4 milyar lira olan banka borcu, çiftçi sayısı 2,1 milyona düştüğü halde, bugün 185 milyar liraya ulaştı.
CHP’li Orhan Sarıbal’a göre; Bütün dünya çiftçisini desteklerken AKP, çaresiz çiftçiyi, kredi kullandırarak, borçlandırarak krize sürüklüyor. Yine Sarıbal’a göre; Bu öngörüsüzlük nedeniyle üretmek yerine ithalata para aktarılıyor.
Yani, bu borç ödenemez!
Çözüm var mı?
Var.
Bu borçlar ödenecek şekilde yeniden yapılandırılmaz ise çiftçi yine haciz kıskacına girecek. Tarlasını, traktörünü, traktörünü hatta evini kaybedecek.
Bugün, Çiftçi örgütlü olmadığı için çığlığı duyulmuyor. Çiftçi üretmezse bu tablo daha da ağırlaşacak ve ülkemiz gıda krizi ile baş başa kalacak.
*
Yeni hasat yılı öncesi verilere göre; kuru tarım yapılan yerlerde rekolte düşecek.
Sulu tarımda bir dönümde 600 kilonun üstünde ürün alınırken kuru tarımda 270 kiloda alınıyor. Öyle olunca da çiftçi yaptığı masrafı ne yazık ki kurtarmıyor.
Gübre fiyatları bir yılda yüzde 342 artınca çiftçi eskisi kadar gübre atamadı. Ne taban gübre ne de üst gübre attı.
Durum vahim…
*
Çivril ovası bereketli topraklara sahip…
Sulu ve kuru tarım yapılıyor…
Artan girdi maliyetleri nedeniyle çiftçi umutsuz.
Bir de yüzlerce dekarlık alanda kurulu Armut Bahçeleri var ki, ,ddianın bini bir para…
Armut üreticisi, iddiaya göre, dolu vurmasın diye “dolusavar” kullanıyor ve bu kullanım yüzde 80-90 yağmur gösterirken,yağışı engelliyor.
Doğru mu?
İddia sahipleri, anlık değişime dikkat çekiyor ve gerçekten yağış alınamıyor.
Araştırılmaya ve takibe değer.
Ve Çivril’de bir fuar…
Tarım, Gıda,Hayvancılık üzerine bir ilk.
14 Mayıs, yani çiftçiler günü açılışı gerçekleşti.
Açılış vasat, katılım düşük, ziyaretçi açısından yoksul.
Yeni kurulan Yeşil Çivril Çevresi Tarımsal Üretim ve Pazarlama kooperatifi standında gözlemledim.
Ziyaretçi bakıyor, incelemiyor, fiyat sormuyor,bakıyor , geçiyor.
Belediye stantı ise en görünmeyen yer de, tarımla ilgisiz bir düzenleme formatında.
*
Kriz geliyor.
Rekolte düşük…
Fiyatlar uçuyor…