Gün, hasret.
Gün, özlem.
Gün, Umut.
Gün, beklenen.
Gün, Yâr...
**********
"Herkesin
Bir umudu vardır;
Bir savaşı,
Bir kaybedişi,
Bir acısı,
Bir yalnızlığı,
Bir hüznü…
Çünkü herkesin bir gideni vardır…
İçinden bir türlü uğurlayamadığı…" diyen
Turgut UYAR mı,
Özlemiştir,
O Şiir'lere konu olan Özlenen'i,
Bir türlü vuslata eremediği Yâr'ini?
**********
Yoksa;
Behçet NECATİGİL mi?
''Birden hatırlarsın,
O da seni, birden bazen.
Nerede, ne yapar şimdi?
Parlar bir özlem anılar arasından.
Bu akşam ne garip sözcük;
Sanki ilk duydum, yadırgıyorum:
Akşam.
Bilmem bulur muyum,
Yollara baksam?
Söner yangın birazdan,
Yatışır özlem.
Bir gün karşılaşırız;
Bir gün,
Bir yarım akşam...'' diyerek:
Belki hiç gelmeyecek Özlenen'in;
Gelmeyecek günün,
Bu yarım akşamında...
**********
Peki;
Sessizliğin sesinin,
Sonuna kadar açıldığı seferi gecelerin:
''Bir gece,
Gecede bir uyku.
Uykunun içinde ben...
Uyuyorum,
Uykudayım.
Yanımda sen...
Uykumun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece.
Gecede ben...
Bir yere gidiyorum,
Delice!...
Aklımda sen..." diyen
Özdemir ASAF mı?
**********
Gün, Turgut UYAR...
Bu nasıl Özlenen?
Bu nasıl Özlem?
Bu nasıl zaman?
Bu nasıl diyar?
Bu nasıl Yâr?
Tüm sayfa dostlarıma,
İyi akşamlar!...