Refik Saydam sayesinde oldukça çok konuşulan “Hıfzıssıhha Nedir?” kanun üzerinden bu hafta bir bakalım istiyorum. Osmanlıcam çok iyi olmamakla beraber çeviride dilerim çok fazla hata yapmamışımdır.
1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 1930 yılının Nisan ayında çıkarılıp Mayıs ayında yürürlüğe girmiştir.
“Madde 1- Memleketin sağlık ile ilgili şartlarını daha iyi duruma getirme ve milletin sağlığına zarar veren bütün hastalıklar veya başka zarara yol açanlarla mücadele etmek gelecekteki neslin sağlıklı olarak yetişmesini sağlamak, halkı tıbbi ve toplumsal yardım erişimini sağlamak genel devlet hizmetidir.
Madde 3- Sıhhı ve İçtimai Muavenet Vekaleti/bakanlığı- bütçeleri ile kararlaştırılan sınırlar içinde aşağıda yazılı hizmetler doğrudan doğruya yapılır;
Doğumu kolaylaştırma ve çocuk ölümlerini azaltma
Anaların doğumdan önce ve sonra sağlıklarının gözetilmesi
Memlekette bulaşıcı salgın hastalıkların ve gizlice yayılışına engel olma.
…
11- Sağlık koruma kuruluş/kurum ve bakteriyoloji laboratuarları ve genel hayati muayene tahlillere özgü kuruluşlar açma ve idaresi
14- Göçmen sağlık işleri
16- Tıbbi istatistiklerin düzenlenmesi
Madde-4 Doğrudan doğruya şehir ve kasabalar, köyler sağlık koruma veya tıbbi ve toplumsal yardım ile ilgili işleri yerine getirmek kurum/kuruluşlar açmak ve idaresi.”
Bu kanuna göre bulundukları illerde Sağlık Koruma ve Toplumsal Yardım Müdürlükleri’nde hekim, veteriner hekim, eczacılar, diğer sağlık çalışanları ile idarecileri görev alır. Görevli müdür ilin sağlıkla ilgili işler ve davranışlarından vali ile birlikte sorumludur. Her ilçe ve gerekli olması halinde bucak merkezlerinde kaymakam ile ortak çalışmak üzere bu müdürlüğe bağlı olarak hekim ve diğer sağlık personeli istihdamı yapılmaktadır.
Belediyelerin genel sağlık koruma ve toplumsal yardımla bağlantılı çalışmaları yapmakla sorumlu oldukları görevleri;
1. İçilecek ve kullanılacak suların teknik denetimle su taşıyarak getirmek
2. Lağım ve akarsu yatağı tesisatı
3. Mezbaha inşaatı
4. Mezarlık yapımı, defin ve nakli
5. Meskenlerin sağlık hallerinin gözetilmesi
6. Her türlü atıkların yok edilmesi
7. Genel mahallelerde halk sağlığına zarar veren sebeplerin giderilmesi
8. Salgın hastalıklarla mücadele işlerine yardım
9. Sıcak-soğuk hamam yapmak
10. Şahsi eczane olmayan yerlerde eczane açmak
11. İlk tıbbi kurtarma ve yardım teşkilatı
12. Hastane, dispanser,…muayene ve tedavi evi yardıma muhtaçlar ve ihtiyar yurtları ile doğum evi tesis ve idaresi..
13. Ebe istihdam etmek
Her ilin merkezinde bir genel sağlık koruma/ umumi hıfzıssıhha meclisi toplanmak zorundadır. Kurumun müdürü, bayındırlık mühendisi, eğitim müdürü, baytar müdürü, (sahil sağlık tabibi müdürü), bir hükümet ve belediye hekimi, devlet hastanesi başhekimi, rütbece en yüksek garnizon(kıyı) tabibi, kendi adına çalışan bir hekim, bir eczacı ve belediye başkanından oluşan meclis ayda bir kez toplanır. İlçelerde ise kaymakam başkanlığında toplanır. Salgın bir hastalık, afet.. gibi durumlarda valinin daveti ile de toplanabilir.
Bulaşıcı ve salgın hastalıklar hakkında bilgi toplamak, korunma çareleri ve sağlıklı hayatın faydaları hakkında halkı bilgilendirmek, bir salgın hastalık görüldüğünde veya hastalıkla karşı karşıya kalındığında giderilmesi için tedbirlerin alınması gibi konularda çalışır.
Genel Sağlık Müdürlüğü uluslar arası taşımacılık ve ticaret sebepleriyle geçen beşeri ve salgın hastalıklara karşı milli sınırlar ve sahiller koruma göreviyle yükümlüdür.
Boğazlara gelen transit gemilerin, sağlık bildirir veya uğradıkları yabancı limanlardan aldıkları gümrük veya liman izin belgesi, o limanın sağlık durumu hakkında yetki sahibi makamlar tarafından sağlık açıklamaları yerine geçer. Bu izin belgeleri hareketten en fazla 48 saat önce alınmış ve ancak bu süre zarfında alınlar geçerli kabul edilmektedir. Hiçbir izin belgesi ile gelmeyen gemiler ise salgın veya bulaşıcı hastalık taşıyan gemiler ile aynı statüde sayılmaktadır. Kaza, fırtına..felaket nedeniyle Türk limanlarına sığınanlarda bulaşıcı veya salgın hastalık taşımadıklarına dair izin belgesi göstermekle mecburdurlar aksi halde var gibi işleme tabidirler. Bu amaçla madde 49’da
Gemilerin tıbbı muayenesi
Bulaşıcı hastalık taşıdığından şüphe dilen yolcuların tecrit edilmesi, hastanelere sevki..
Getirilen eşyaların teknik ve tıbbi muayenesi
Hastalık taşıyan hayvan..haşeratın itlafı.. gibi tedbirler alınabilir.
Tren, araba,…ile kara yolu ile sınırdan geçecek olan yolcuların sağlık muayenesinin yapılması bu amaçla tecrit ve tedavisi de yapılmaktadır.
Okullar, hastaneler, fabrikalar, imalathaneler…mağaza, otel, pansiyon…apartman kapıcıları, köylerde ihtiyar heyeti üyeleri, ölü yıkayanlar, ..hekimler, ebeler herhangi bir bulaşıcı hastalığı veya salgına sebebiyet verecek durumu ihbarla mecburdurlar.
Hastaların, hastalıktan şüpheli bulunanların karantinaya alınması/tecrit edilmesi, tedavisinin yapılması.. bu kanunla mümkündür. Zührevi hastalıklarla ilgili, evlilikle ilgili, göçmenler, turistler..ile ilgili, yiyecek-içecek,çocuk, ithalat..gibi hemen hemen her konuda maddeler içermektedir.
Özetle kanun oldukça kapsamlı ve geniş yetkiler içermektedir. Önümüzdeki süreçte Hıfzıssıhha Meclisinin kararlarını sıkça konuşmaya devam edeceğiz. Sokağa çıkma yasağı gelmeden kademeli geçiler yapan hükümetin tedbirleri dilerim sonuç verir.#evindekaltürkiye
n.aydemir
31.03.2020 Denizli [email protected]
Kaynak; https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.1593.pdf