Honaz Belediyesi, Türkiye’nin dört bir yanından özenle topladığı ata tohumlarını fideler haline getirerek vatandaşlarla buluşturuyor. Genetiğiyle oynanmamış, yerli ve sağlıklı gıdaya erişimi destekleyen bu anlamlı proje, hem geleceğe nefes oluyor hem de yerel üretimin can damarını oluşturuyor.
Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, 5 yıldır aralıksız sürdürülen fide üretim çalışmasına vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. Başkan Kepenek, “Sağlıklı gıdaya erişim en temel haklardan biri. Biz de Honaz Belediyesi olarak bu hakka katkı sunmak amacıyla milyonlarca fide üretiyor ve vatandaşlarımıza ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Ata tohumlarımızdan elde ettiğimiz bu fideler, geçmişin mirası ve geleceğin teminatı” dedi.
Fideler Seradan Sofraya Uzanan Bir Umut
Honaz Belediyesi Yerel Tohum Merkezi’nde, yaklaşık 5 bin metrekarelik alanda 16 farklı ata tohumu türüyle meyve ve sebze fidesi üretiliyor. Seralarda yetiştirilen bu fidelerden bir kısmı belediyeye ait organik bahçelere dikiliyor, olgunlaşan ürünlerden alınan yeni tohumlarla sürdürülebilir bir üretim zinciri kuruluyor.
Ziraat Mühendisi Aslı Gökçen, tohumların toprağa adeta birer bebek gibi özenle yerleştirildiğini vurguladı. “Torf ve perlit ile hazırladığımız toprağa, özel makinelerle açtığımız deliklere tek tek tohumları bırakıyoruz. Üzerini vermikülit ile örtüyor ve nemlendiriyoruz. Bu yöntemle daha sağlıklı ve hızlı bir çimlenme elde ediyoruz” dedi.
İlk Günden 300 Bini Aştı: Talep Patlaması Yaşanıyor
9 Nisan’da başlayan fide başvuruları büyük ilgi gördü. Henüz ilk günden 27 farklı kurumun 300 binden fazla fide talep ettiğini açıklayan Başkan Kepenek, vatandaşların da yoğun başvurusuyla bu sayının milyonlara ulaşmasının an meselesi olduğunu söyledi. “Bu ilgi, projemizin halkımız tarafından ne denli benimsendiğini gösteriyor. Bu da bizleri gururlandırıyor” diye konuştu.
2.500 Ata Tohumu Koruma Altında
Honaz Belediyesi’nin oluşturduğu Ata Tohum Bankası’nda yaklaşık 2 bin 500 çeşit tohum, özel ısı ve nem koşullarında saklanarak gelecek nesillere aktarılıyor. Başkan Kepenek, bu çalışmanın sadece tarımsal değil aynı zamanda kültürel bir miras olduğunu vurgulayarak, “Bu tohumlar sadece bitki değil; bir dedenin, bir ninenin hatırası, geçmişten gelen bir emanet. Eşarbının ucunda taşıdığı tohumu bize teslim eden yaşlı bir teyzemizi hiç unutamam. Bu topraklar bizim, bu tohumlar da bizim namusumuzdur” dedi.
"Toprağa Borcumuz Var"
Projeye emek veren 4 ziraat mühendisi ve 3 çalışanla birlikte büyük bir özveriyle çalıştıklarını söyleyen Kepenek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Pandemi bize gösterdi ki sağlıklı gıda, güçlü bir bağışıklık ve sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmezdir. Biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Ülkemizi, tohumda dışa bağımlılıktan kurtarmak bizim boynumuzun borcudur.”