Hukuk;Birey,toplum ve devlet ilişkilerinin
Bir düzen ve sistem içinde düzenlenmesidir.
Hukuk sisteminİ,yasalarla teminat altına alınması,
Devletin işidir.
Hukuk,kendisine uyulmak ve uygulamak için vardır.
Hukuk insanlara,” Bana uy.beni gerçekleştir”
Diyerek seslenir.
Böyle olunca,hukuk,toplum içinde bireylerin nasıl
Davrandıkları değil,nasıl davranmalarını gösterir.
Hukuk,esasen Arapça,HAK sözünden gelir.
Bu sebeple,birey temel hak ve özgürlüklerini,hakkını
Toplumda var olan HUKUK SİSTEMİ içinde arar.
Hukuk’un tecellisi,öncelikle,Devlet adamlarının,
Siyasilerin,toplum içindeki üstünlerin,hukuku temsil eden
Hakim ve savcıların sadece yasaları-kişilere göre değil-
Uygulamaları,herkesin,her kesimin HUKUKA saygısı ile
Ancak hukukun üstünlüğü korunabilir ve sağlanabilir.
Siyasiler ve toplumda üstünlük kuran,kişi ya da cemiyet,
Kurum,şirket sahipleri hukuk içinde,adaletin tecellisini
Engel olurlarsa,Hakkı hak edene vermesinde tamamen
Bağımsız olan Hukuk adamları,kararlarında vicdan ve cüzdanı
Düşünür,siyaseten de etkilenirlerse,o toplumda hukukun sadece
İsmi vardır.Uygulamalar ise tamamen hukuk dışıdır.
Böyle olunca hukuksuzluk,toplum içinde seslerin yükselmesine
Sebep olur.Bu durum ise,bireylerin kendilerini HAKLI gördüğü
Haklarını alabilmenin başka yollarını arayacaklardır.
O zaman,böyle bir toplum,adaletsizliğe mahkum,gelecek
Her türlü post model ya da doğrudan devletin kurumlarına,
İdareye el koyan darbelere açık demektir.
Toplum içinde adaleti tesis edemezseniz,ya da adaletin
Sağlanamadığı fikri bireylerde yoğun olarak yer almaya
Başlayınca,Devletin geleceği şüpheye düşer.
Devlet olmazsa,milletin ikbal ve istiklali de olamaz.
Hukuk devletlerinde,hukukun tesisi için,yasaları
Türkiye Büyük Millet Meclisi yapar.
Uygulamasını da,bağımsız mahkemelerce sağlanır.
Bu sebepledir,Hukuk armasında terazi ile hak dağıtan
Adalet insanının gözleri kapalı ve cübbesinin de
Düğmeleri yoktur.
Göstermelik ve lafla HUKUK olmaz.
Hukukun normlarını uygulamazsanız,hukukun yerine
GUGUK alır.
O GUGUK da,üstünlerin sözel hukuku olur.
Her kim kendisini HUKUK ÜSTÜNDE görüyorsa,
Bilin ki,orada insanlara ne sevgi ne de saygı vardır.
Sadece “HEP BEN” düşünen egoizmin alçakça
Temsilcileri vardır.
1400 yıl evvel de Arabistan’da İslam öncesi
Mekke’deki üstünlerin hukuku vardı.
Hep onlar haklıydılar.Diğerleri ise,sadece kölelerdir.
Hakkı onlar verir ve onlar alır.
Birey adı bile olmaz.
Hiçbir kimse ebu Cehil,Ebu Lehep,Ebu Süfyan Olmayı
İstemez.
O zaman,Hukuka yani bireylerin ve toplumun HAKKINA
Saygılı olalım..
Sen bana saygılı olursan,ben sana daha çok saygılı olurum.
Şunu iyi bilirim ki;Senin hürriyetinin başladığı yerde benim
Hürriyetim biter.
Toplumun kurallarına,devletin hukuk sistemine her birey
Uymak zorundadır.
Hak,hukuk içinde,yasalar önünde aranır.
Hak ararken,haksızlığa uğramak ne kadar elem verici ise,
Hak ararken haksızlık yapmak da,o kadar esef verici
Bir durumdur.
Doğma ya da Nass’lar olarak kabul ettiğiniz İslam fıkhında,
HAK ile ilgili o kadar çok ayetler vardır ki,bu ayetlerin de,
Pek çoğu Müteşabih ayetlerdir.
Muhkem olan yani değiştirilemeyecek olanlar ayetler ise,
İbadete dair ayetlerdir.
Yasa yaparken,toplumun kültür ve medeniyetini,tarih ve
Toplum psikolojisini,sosyolojiyi iyi bilmek lazım.
İyi YASALAR yapmak değil,yasaları HUKUK içinde
Uygulamak önemli.
Toplum içinde,yasalar ve devletin hukuk düzeni tartışılır
Hale getiriliyorsa,bundan Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti
Devleti kazançlı çıkmaz.
Bu devlete bir şey olacaksa,hukuk içinde HUKUKSUZLUKLA
Olacaktır.
Aman DİKKAT!
Genel
12 Mayıs 2019 - 14:19
HUKUK MU? - GUGUK MU?
Ali Koçlu'nun yazısını okumak için tıklayın.
Genel
12 Mayıs 2019 - 14:19
İlginizi Çekebilir