Değerli Dostlarım, gün geçmiyor ki, bir intihar haberi duymuş olmayalım. Emin olun ki, okuduğum, duyduğum ve izlediğim intihar haberleri beni derinden yaralıyor.
21. Yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti’nde ve dünyasında en önemli toplumsal ve sosyolojik problemlerinin başında intiharlar gelmektedir. Ayrıca intiharların adli bir boyutununda olması toplumun tüm katmanlarını etkilemektedir.
İntiharlar,gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir çokülkede ve ülkemizde de konunun uzmanlarının ve devlet kurumlarının yapmış olduğu bir çok araştırmalar var. İnsanları intihara sürükleyen nedenleri araştırmaktadırlar.Bu raporları ve sonuçları yıllarca yayınlanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyagenelindeintihar sayılarının son
50 yılda yüzde 60 civarında artmakta ve dünyada her 40 saniyede bir kişi
intihar etmektedir.Dünya genelinde en yüksek intihar oranı Avrupa’da, en düşük
oran ise Doğu Akdeniz’de gerçekleşmektedir. Ayrıca Türkiye intiharda,dünyada
yüzde 3.94 oranı ile 79'uncu sırada yer almaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre;
2014-2017 yılları arasında intihar eden kişi sayısının toplam 9 bin
479 kişi olduğu ve intihar eden erkek sayısının ise 7 bin 041 olduğunu
öğrenmekteyiz. Aynı yıllar arasında
intihar eden kadın sayısı ise 2 bin 438 kişidir. İntihar vakaları en fazla
20-24 yaşları arasında görülmektedir. 2016 yılında 20- 24 yaş arasındaki 341
kişi intihar ederken, 2015’te bu sayı 415, 2014’te ise 407 olmuştur. 15 ve 19
yaşındaki gençlerin 709’u hayatına son verirken, 15 yaş altı 284 çocuk da
intihar etmiştir. İntihar aralığının en düşük olduğu yaşlar ise 70-74 yaş üstü olmuştur.
Üç senede bu yaş aralığında 231 kişi hayatına son vermiştir. Verilere göre, kadınlar en fazla 15-19 yaş aralığında intihar
etmektedir. Erkeklerde ise intihar vakaları 20-29 yaş aralığında daha sık görülmektedir.
Lakin2018 yılına gelindiğinde,TÜİK verilerine göre, 2018 yılında Türkiye'de
3161 kişinin hayatına son verdiğini
görmekteyiz.
Geçmiş yıllara oranla bir karşılaştırma yapıldığında neredeyse
yüzde elli artış olduğunu görmekteyiz. 2019 verileri henüz yayınlanmadı. Bu
oranın düşmeyeceğini, son yıllardaki trende bakarak kolaylıkla ön görebiliriz.
TÜİK verilere göre;“ruhsal ve fiziksel hastalıklar, ekonomik zorluklar,
işsizlik ve aile içigeçimsizlikler, şiddete ve cinsel tacize maruz kalma,” en
önemli intihar nedenleri arasındayer tutmaktadır. Ayrıca intiharların genç ve
orta yaşlarda yoğunlaşması, bu konuda ülkemizin etkin bir stratejik planının uygulanamadığının
göstergesidir.
Bu intiharlar konusunda farklı çözümler üretilmesi gerekmektedir. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda (ACSHB) çalışan uzmanlarımız tarafından toplumun her katmanındaki intihara meyilli ve intihara götürecek sebeplere maruz kalankişilerin büyük bir kısmıtespit edilememektedir. Farklı algılanmasın! Belki Uzman sayısının yetersizliğibunda etkin olabilir.
Devlet büyüklerime bir çağrıda bulunuyorum!
Bir çok genç üniversite mezunu eğitimci ve sosyologlarımızın işsiz olduğu ve istihdam beklediği şu günlerde, kanayan yarahaline gelen intiharların kangren olmadan çözülmesi için istihdam edilmesini istirham ediyorum.
Yok, eğer bu istihdama şuan için imkan ve planlama yoksa, aşağıdaki hissiyatımın dikkate alınmasını istirham ediyorum!
Ben yıllarca devletime ve milletimeeğitimci bir akademisyen olarak hizmet ettim. Öğrencilerimin dertleriyle dertlendim. Onlara rehber olmaya çalıştım.
Şimdilerde bir kenara çekilmiş emekli bir eğitimci olarak ben ve benim gibi olan eğitimcilerden,intiharların ve aynı zamanda kadın cinayetlerininönlenmesikonusunda bir şeyler üretmesine imkan sağlanması gerekmektedir.
AÇSHBbünyesinde bulunan il ve ilçe müdürlüklerinde intiharlarve kadın cinayetleri konusunda bir birim oluşturulmalı ve sosyal sorumluluk projelerihayata geçirilmelidir!
Hiç bir beklenti olmadan, birilerini de minnet altında bırakmadan,intihara meyilli gençlere el uzatmakve problemli ailelerle ilgilenmek için emekli eğitimcilerve sosyologlarsosyal sorumluluk projelerinde görevlendirilmelidir.
Zira bu vatan bizim!Bugençler bizim! Birleri için vakit geçmiş olsa da diğerleri için vakit geçmedenelimizi çabuk tutalım! Yürekler yanmasın!
Saygılarımla 25.12.2019
Doç. Dr. Şevket CİVELEK