12 Mart 1921’de TBMM tarafından millî
marş olarak kabul edilen İstiklal Marşı, inancı, umudu, cesareti, amaçları, his
dünyası ile doğrudan milletin ruh, kimlik ve karakterini ifade etmekte; sancak,
ocak, millet, hilal, hak, hakka tapmak, hür yaşamak, iman, medeniyet, ata,
cennet vatan, şüheda, vatan, ruh, mabet, namahrem, ezan, şehadet, ebedî, vecd,
secde, arş, helal, izmihlal, istiklal gibi kelimelere yüklenen derin, aşkın
anlamlarla, adeta maddi manevi dayanakları ile varoluşumuzu ilmek ilmek, motif
motif dokumaktadır. Bu dokumayla ruh haritamızı, millet kimliğimizi, millî
duruş ve duygularımızı en yalın, en özet ifade eden bu marş, sadece bir dönemin
değil, dünden yarına milletimizin tarihî varoluş, öncül ilke ve iddialarını da
içermektedir.
Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Destanı
ve İstiklal Marşı başta olmak üzere, birçok şiirinde bu neslin ruh dünyasını
ateşli bir maneviyatla harekete geçirmiştir. Bu anlamda, İstiklal Marşı, en
imkânsız şartlarda bile ölümüne bir silkinmenin ve mücadele azmiyle canlanan tarihsel
ruh ve benliğin zulme, emperyalizme, esarete karşı koyma inancının,
kararlılığının ifadesidir. İstiklal Marşı, imanın, inanç kardeşliğinin
haksızlığa, esarete, tahakküme boyun eğmeyecek, teslim olmayacak birlik ve
direniş yemini, bir yeniden kıyamın, kurtuluşun, kuruluşun en geniş mutabakat
metni, destansı bir varoluş manifestosudur.
Akif’in, ‘Allah bir daha yazdırmasın’
dediği İstiklal Marşı, kâğıda kalemle değil, bütün dünya emperyalistlerine
karşı verilmiş istiklal mücadelesini diri, dirençli kılan ruhla, kanla
yazılmış, tarih tarafından tescil edilmiştir. Bu ölümüne var olma
kararlılığında olan ruhtur bizi canlı, diri tutan.
Akif’in ateşten kelimelerle maşeri
vicdanı kurtuluş mücadelesi için tutuşturmaya çalıştığı, bunun için ruhunu
millet ruhuyla bütünleştirerek canhıraş şekilde çırpınarak, ancak
‘korkma’ksızın haykırdığı bu marş, medeniyetimizin ana damarlarından ve ruh
kökünden beslenmiştir. Güncelliğini, canlılığını yitirmeyen ifadeler içimize
işleyerek, içimizi işleyerek millî fikir ve idealimizin asıl yönünü işaret
etmektedir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, iman ilkemizi,
hürriyet ülkümüzü hep canlı tutan, tutacak olan İstiklal Marşımızın, millî
mutabakat ve misakımızın öneminin farkındayız. İstiklal harbinde ne ölçüde
hayati olduğunu kavradığımız bu duygu, düşünce ve aidiyetin önemini, 15 Temmuz
darbe ve işgal girişimine karşı verilen millî direnişte bir kez daha idrak
ettik.
Asım’ın Nesli olarak, İstiklal
Marşı’nı ve Akif’i iyi anlamalı, istiklal meşalesini bilgiyle, ilimle,
eğitimle, erdem ve güzel ahlakla, başarıyla canlandırmalıyız.
İstiklal Marşı’nın Meclis’te millî
marş olarak kabul edilişinin 98. yılında, Millî Mücadele şehitlerimizi ve Millî
Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.