Denizli Tabip Odası tarafından Denizli Devlet Hastanesi acil
servisi önünde gerçekleştirilen eylemde konuşma yapan Başkan Meral Alten, kamu
idaresinin harekete geçmesi için kaçımızın ölmesi gerekiyor dedi.
Çalıştığı klinikte hastası tarafından acımasızca öldürülen
Dr. Fikret Hacıosman’ın cinayeti tüm ülkede ses getirdi. Sağlıkta şiddetin devam
ettiği her geçen gün daha da arttığına dikkat çeken Denizli Tabip Odası Başkanı
Meral Alten, eylemde yaptığı konuşmasında şu sözlere yer verdi;
“Bugün bir meslektaşımızı daha silahlı saldırı sonucu
kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Psikiyatri uzmanı Dr. Fikret
Hacıosman dün öğle saatlerinde İstanbul’da, çalıştığı özel hastanede, eski
hastası olduğu iddia edilen bir kişinin silahlı saldırısı sonucu başından ağır
yaralandı ve gece saatlerinde yoğun bakımda verdiği yaşama tutunma mücadelesini
kaybederek aramızdan ayrıldı. Meslektaşımızın yakınlarına ve bütün hekim
kitlesine baş sağlığı diliyoruz.
Ülkemizde sağlık çalışanları her gün onlarca kez şiddet
yaşamaktadır. Sağlıkta şiddet dalgası azalmak bir yana; hızlanmakta,
yaygınlaşmakta, meslektaşlarımızı silahla yaralamaya/öldürmeye varan infial
yaratıcı boyutlar kazanmaktadır.
Türk Tabipleri Birliği sağlıkta şiddetin nedenleri ve çözüm
yollarını kamuoyu ile paylaşmış, her şiddet vakasında yetkilileri bir kez daha
göreve çağırmış, şiddeti önlemede daha etkili olacak caydırıcı niteliğe sahip cezalar
öngören yasa tasarıları hazırlamış, bunların TBMM’de kabul edilmesi için çaba
sarfetmiştir. Yakın geçmişte meydana gelen başka şiddet vakalarının ardından
Sağlık Bakanı’ndan randevu talep edilmiş, sorunun çözümü için ortak çalışma
grubu kurulması önerilmiştir. Ne yazık ki, Bakanlık randevu taleplerine yanıt
verme nezaketinden bile uzak, duyarsız ve etkisiz tutumunu sürdüre gelmektedir.
Bir arkadaşımızın görevi başında kaldırım taşıyla
yaralanmasının ardından 28 Temmuz 2018’de 28 tabip odasının yöneticileri ile
birlikte Türk Tabipleri Birliği Şanlıurfa’da “Şiddete Karşı Bildirge”
açıklamış, eş zamanlı olarak bütün tabip odalarının katılımıyla bir gazete
ilanı verilerek soruna kamuoyunun ve siyasi iktidarın dikkati çekilmiştir.
Dün karşılaştığımız saldırı, örneğin birkaç ay önce
Eskişehir’de yaşadığımız daha önceki nice benzerleri gibi, sağlıkta şiddetin
çok sayıda nedeninden birini yalınlıkla gözler önüne sermektedir. Bir hekimin
hastane içerisinde ateşli silahla öldürülmesi sağlık kuruluşlarındaki güvenlik
önlemlerinin yetersizliğinin artık gözardı edilemeyecek ve ertelenemeyecek acil
bir sorun olduğunu apaçık göstermektedir. Hem hastane yöneticileri hem de kamu
idaresi bu sorunu ivedilikle çözmekle sorumludur. Sağlık çalışanları ve Türk
Tabipleri Birliği görece basit önlemlerle bile engellenebilecek olan şiddet
vakalarına karşı tahammüllerini çoktan kaybetmiştir.
Silahın sağlık kuruluşlarına bile kolayca sokulabilmesi
karşısında başta kamu otoritesi olmak üzere bütün toplum silahlanmanın normal
bir olgu gibi görülmesini sosyal bir sorun olarak ele almalı; bireysel
silahlanma zaman kaybetmeden kontrol altına alınmalıdır.
Tabip odalarının ve Türk Tabipleri Birliği’nin aklı ve
yüreği hekimlerle birliktedir. Sağlıkta şiddetin kanıksanmasını kabul
etmeyeceğiz ve onu durdurana kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Sorunu ve çözüm yollarını ele almak için TBMM Başkanı ve
Sağlık Bakanı ile acil görüşme talebimizi kamuoyu önünde kendilerine bir kez
daha iletiyoruz.
Şiddetin ve diğer sorunlarımızın çözümü için Sağlık
Bakanlığı ile birlikte bir çalışma grubu oluşturulmasını ortak akla inanmanın
ve meslek örgütlerini merkeze alan çağdaş demokrasi anlayışının bir gereği
olarak görüyor ve bu talebimizi de yineliyoruz.
Sağlıkta şiddetin engellenmesi için TBMM’ye sunduğumuz yasa
teklifinin yeni yasama döneminde ivedilikle yaşama geçirilmesini bekliyoruz.”