TÜRK-İŞ’in çağrısıyla Türkiye genelinde eş zamanlı başlatılan eylemler kapsamında Denizli’de kamu işçileri AKP İl Başkanlığı önünden hükümete seslendi: “Artık sabrımız tükendi, sefalet ücretine boyun eğmeyeceğiz!”AKP’nin “çözüm değil, oyalama” olarak görülen zam teklifine karşı seslerini yükselten kamu işçileri, bu kez AK Parti’nin Denizli İl Başkanlığı binası önündeydi. Türk-İş’e bağlı Yol-İş, TES-İŞ, KOOP-İŞ, Sağlık-İş gibi sendikaların yanı sıra Emek Partisi (EMEP) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) temsilcilerinin de katıldığı eylemde, işçiler "İnsanca yaşamak istiyoruz" diyerek meydan okudu.
Basın açıklamasını Yol-İş Sendikası İzmir 1 No’lu Şube Yöneticisi Himmet Çetin okudu. Çetin’in sözleri, binayı çevreleyen işçilerin alkışları ve “Sadaka değil, hak istiyoruz” sloganlarıyla yankılandı:“Bu ülkenin emekçileri geçim savaşı verirken, hükümetin bize layık gördüğü zamlar alay konusu haline geldi. TÜİK eliyle gerçek yoksulluk gizleniyor, az kazanandan çok vergi alınarak adalet duvarı yerle bir ediliyor. Bıçak kemiği değil, ilikleri deldi geçti!”İşçinin emeğiyle dalga geçmeyin
Toplu iş sözleşmesi sürecinde hükümetin %17 zam teklifine karşı çıkan işçiler, bu teklifin halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikle bağdaşmadığını ifade etti. Çetin, “Bu teklifin adı toplu sözleşme değil, topluca yoksullaştırma protokolüdür” diyerek sert çıktı:“Toplu sözleşme masasına yaşamın içinden, pazar filesinden, kira makbuzundan konuşarak oturun. TÜİK’in çarpıtılmış rakamları değil, halkın boş buzdolabı konuşmalı! Bu halk artık oyalama değil, çözüm istiyor!”İşçinin talepleri net: Adalet, güvence, insanca yaşam
Basın açıklamasında işçilerin temel talepleri de tek tek sıralandı. Yüksek enflasyon karşısında maaşların eridiği, geçim krizinin derinleştiği, gelir vergisi sisteminin adaletsiz olduğu vurgulandı.İşçilerin öne çıkardığı başlıca talepler şöyle:TÜİK’in makyajlı verileri değil, çarşı-pazarın gerçeği esas alınmalı.Toplu sözleşme teklifleri emekçiyi kandırmaya yönelik değil, yaşam koşullarına uygun olmalı.Gelir vergisinde adalet sağlanmalı, az kazanandan az vergi alınmalı.Maaşlar eriyor, yaşam şartları ağırlaşıyor; acil ekonomik iyileştirme yapılmalı.Güvencesiz çalışmaya, taşeron sistemine son verilmeli; kamu işçisinin yarını garanti altına alınmalı.Emek ve alın teri yok sayılarak kalkınma mümkün değil; üretimin temel direği işçiye hak ettiği değer verilmeli."Bu sadece bir başlangıç"
İşçiler, açıklamanın sonunda “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” mesajı vererek eylemin bir uyarı niteliği taşıdığını, hükümetin talepleri karşılamaması durumunda daha kapsamlı eylemlerle sokakta olacaklarını ilan etti.81 ilde AKP binaları önünde gerçekleştirilen eş zamanlı açıklamalarla kamu işçileri Türkiye genelinde yek ses oldu:
“Ya insanca yaşamak ya da insanca direniş!”
Basın açıklamasını Yol-İş Sendikası İzmir 1 No’lu Şube Yöneticisi Himmet Çetin okudu. Çetin’in sözleri, binayı çevreleyen işçilerin alkışları ve “Sadaka değil, hak istiyoruz” sloganlarıyla yankılandı:“Bu ülkenin emekçileri geçim savaşı verirken, hükümetin bize layık gördüğü zamlar alay konusu haline geldi. TÜİK eliyle gerçek yoksulluk gizleniyor, az kazanandan çok vergi alınarak adalet duvarı yerle bir ediliyor. Bıçak kemiği değil, ilikleri deldi geçti!”İşçinin emeğiyle dalga geçmeyinToplu iş sözleşmesi sürecinde hükümetin %17 zam teklifine karşı çıkan işçiler, bu teklifin halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikle bağdaşmadığını ifade etti. Çetin, “Bu teklifin adı toplu sözleşme değil, topluca yoksullaştırma protokolüdür” diyerek sert çıktı:“Toplu sözleşme masasına yaşamın içinden, pazar filesinden, kira makbuzundan konuşarak oturun. TÜİK’in çarpıtılmış rakamları değil, halkın boş buzdolabı konuşmalı! Bu halk artık oyalama değil, çözüm istiyor!”İşçinin talepleri net: Adalet, güvence, insanca yaşam
Basın açıklamasında işçilerin temel talepleri de tek tek sıralandı. Yüksek enflasyon karşısında maaşların eridiği, geçim krizinin derinleştiği, gelir vergisi sisteminin adaletsiz olduğu vurgulandı.İşçilerin öne çıkardığı başlıca talepler şöyle:TÜİK’in makyajlı verileri değil, çarşı-pazarın gerçeği esas alınmalı.Toplu sözleşme teklifleri emekçiyi kandırmaya yönelik değil, yaşam koşullarına uygun olmalı.Gelir vergisinde adalet sağlanmalı, az kazanandan az vergi alınmalı.Maaşlar eriyor, yaşam şartları ağırlaşıyor; acil ekonomik iyileştirme yapılmalı.Güvencesiz çalışmaya, taşeron sistemine son verilmeli; kamu işçisinin yarını garanti altına alınmalı.Emek ve alın teri yok sayılarak kalkınma mümkün değil; üretimin temel direği işçiye hak ettiği değer verilmeli."Bu sadece bir başlangıç"
İşçiler, açıklamanın sonunda “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” mesajı vererek eylemin bir uyarı niteliği taşıdığını, hükümetin talepleri karşılamaması durumunda daha kapsamlı eylemlerle sokakta olacaklarını ilan etti.81 ilde AKP binaları önünde gerçekleştirilen eş zamanlı açıklamalarla kamu işçileri Türkiye genelinde yek ses oldu:
“Ya insanca yaşamak ya da insanca direniş!”
