CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Gülizar Biçer Karaca, “anayasal haklarını kullanan vatandaşların doğa
mücadelesine set çekilmenin formülü Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yöntemiyle
karşımıza mı çıkarılacak? Türkiye’nin dört bir yanında büyüyen doğa hakları
mücadelesinden korkan iktidar “Doğa
Koruma”nın adına dahi tahammül edemiyor mu? Amaç ne: Doğal varlıkları sömürmek,
denetimsizliği getirmek, Türkiye’nin doğal varlıklarını yok edecek projeleri
hızlıca hayata geçirmek…” dedi. CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Biçer Karaca: “Kazdağları’ndan Salda’ya Hasankeyf’ten Munzur’a, yok
etme politikaları karşısında direnen ve doğasına sahip çıkma hassasiyetleri
artan toplumun hak arama kanallarını ortadan kaldırma gayreti başarısızlığa
mahkumdur” diyerek şu açıklamalarda bulundu:
DOĞA
KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAPATILMAK MI İSTENİYOR?
4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde yapılması
planlanan değişiklik hayata geçirilirse, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü (DKMP) kapatılacak, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları,
tabiatı koruma alanları ve sulak alanlar ilgili çalışmalar Orman Genel
Müdürlüğü’nce yürütülecek. Değişiklikler yapılırsa, Çölleşme ve Erozyonla
Mücadele Genel Müdürlüğü de kapatılacak, bu birimin görevleri de Orman Genel
Müdürlüğü’ne devredilecek.
KAMUOYUNU
YANILTAN OGM Mİ DOĞAL VARLIKLARI KORUYACAK?
Orman Genel Müdürlüğü’nün ormanlar konusundaki
yetersizliğinin açığa çıktığı ve kamuoyu tarafından sorgulandığı bugünlerde,
korunması gereken alanların da Orman Genel Müdürlüğü uhdesine dahil edilmesini
düşünmek dahi istemiyoruz. Genel Müdürlük düzeyinde çalışan kamu biriminin,
Orman Genel Müdürlüğü uhdesine dahil edilmesi demek; korunması gereken
alanlarla ilgili çalışma yapan birimlerin, bu alanlarla ilgili hürriyetlerinin
elinden alınması, başka bir birimin emir silsilesi içerisinde dar bir alana
hapsedilmesi anlamına gelir. İncirini,
zeytinini, suyunu, havasını, yaşadığı yeri savunmaktan başka gayesi olmayan
halkın uyanışı karşısında iktidarın tek adam anlayışının acz içinde olduğu ve
yeni formüllere sarıldığı ortadadır.
“Kazdağları’nda ÇED raporuna rağmen 195000 ağacın
kesilmesinde payı olan, sonrasında, kamuoyunu 13400 ağaç kesilmiştir” diyerek
yanıltmaya çalışan Orman Genel Müdürlüğü mü doğayı, Milli Parklarımızı
koruyacak? Yoksa Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü kapatılırsa,
Saray talimatlarına göre yaşam alanlarını rant alanlarına çevirecek işler için
gölge mi olacak?
DENETİMSİZLEŞTİRME
VE DOĞAYI TAHRİBATTAN VAZGEÇİN
Salda’da yapılmak istenen Millet Bahçesi projesinde
olduğu gibi, önemli tabiat alanlarını korumak anayasal görevi olan kamu
kurumları ne yazık ki inşaat projeleriyle vatandaşların karşısına çıkıyor.
Doğal varlıkları
sömürmek amacıyla, doğayı korumakla mükellef kamu kurumları, başka kamu
kurumlarının hiyerarşisi içerisinde eritilmek isteniyor. Yapılmak istenen
değişiklik, korunması gereken alanların daha fazla denetimsizleştirilmesinden
başka bir sonuç getirmeyecektir. Buradan ilgililere sesleniyoruz, bu taslağı
geri çekiniz. Devletin hangi kademesinde olursa olsun her bir kamu görevlisinin
anayasal görevlerini yerine getirme yükümlüğü olduğunu hatırlatıyor,
vicdanınızın sesine kulak verin diyoruz.