Bülent Ecevit namı diğer Karaoğlan, Anadolu’nun yağız delikanlısı,
gazeteci,siyasetçi, devlet adamı, Kıbrıs Fatihi, sosyal demokrat, halk adamı,Türk
siyasi tarihinde unutulmaz izler bırakan,taraflı tarafsız, beğeneni beğenmeyeni,
seveni sevmeyeni herkesin saygı duyduğu, nezaketli, latif bir insandı. Barışın
Beyaz Güvercini idi.
Siyasi nezaketi, saygın devlet adamlığı ile hepimizin
hayırla yad ettiği Bülent Ecevit. 50 yıllık siyasi geçmişinde halkçı ve
devletçi sosyalist kimliğini ortaya koymuş, daima milli menfaatleri ön planda
tutan politikalara imza atmıştır. Mal varlığı konusunda gündem olmamış birilerinin
dediği gibi “Siyaset zenginleşme yeri değildir!” sözünün gereğini yerine
getirmiştir.
Siyasi rakiplerine karşı hep nezaketli bir üslup ve tavır
ile hitap etmiştir. Hele hele kendisine karşı yapılan ağır itham ve sözlere karşı
yine devlet adamlığının verdiği nezaketini bozmadan nazikçe cevaplamıştır.
Üzülerek söylemeliyim ki, günümüz siyasi hayatında
maalesef yaşanan bel altı vuruşların, ağır ithamların, edep sınırlarını
zorlayan, hatta aşan söylemlerin ve hakaretlerin fütursuzca sarf edildiği bir
dönemi yaşıyoruz.
Karaoğlan’sız geçen 13 yılda onu ne kadar da çok
özlüyoruz.
Gelin kısaca bir hayat
hikayesine bakalım: Mustafa Bülent Ecevit 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul'da
doğdu. Babası Ahmet Fahri Ecevit Ankara Hukuk Fakültesi'nde adli tıp
profesörüydü. Ecevit 1944 yılında Robert Kolej'den mezun olup ve çalışma
hayatına Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nde çevirmen olarak başladı. 1946 yılında
okul arkadaşı Rahşan (Aral) hanımlaevlendi.Ankara Hukuk Fakültesi ve Dil Tarih
Coğrafya Fakültesi'ne kayıt yaptırmasına rağmen yüksek öğrenimine devam etmedi.1950yılına
kadar Londra ElçiliğiBasın Ateşeliği'nde kâtiplik görevi yaptı.
1950 yılında CHP’nin yayın organı Ulus Gazetesi'nde çalışmaya başladı. Ulus
Gazetesi Demokrat Parti tarafından kapatılınca Yeni Ulus ve Halkçı
gazetelerinde yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1954 yılında CHP Çankaya
Ocağı'nda siyasete başladı ve 1957 seçimlerinde CHP'den milletvekili olarak
siyasete girdi. Siyasi hayatındabiri ABD'de Rumlar tarafından olmak üzere 6-7
kez suikaste uğradı.
1973 seçimlerinde CHP'nin seçim kampanyasında, yaşlı bir kadın "Karaoğlan
nirede ha evlatlar, Karaoğlan'ı görmek istiyom." diye seslenmesi üzerine
adıKaraoğlan olarak anılmaya başlandı.
1974 yılında Ecevit,
başbakan iken ABD’ye rağmen yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra
"Kıbrıs Fatihi", olarak anıldı.
12 Eylül 1980 darbesi
sonrası tutuklanıp yargılandı ve beraat etti. Fakatsiyasi yasaklı oldu. 1989
yılında siyasi yasağı referandumla kalktı. Siyasete dönen Ecevit Demokratik Sol
Parti’yikurdu. 1997 yılında DSPANAPhükümetinde başbakanlık yaptı. Öcalan'ın yakalanmasından
sonra "Kenya Fatihi" olarak daanıldı. 1999 yılı seçimi sonrasında DSP
MHP ANAP koalisyonunda yeniden başbakanlık yaptı.
İlerleyen yaşına bağlı olarak sağlığı bozuldu ve 2006Mayıs’ındabeyin kanaması
geçirdi. Uzun süre yoğun bakımda kaldı. Bu sırada sevenleri kendisi için
ziyaretçi defterine (Kaldırım Defteri) duygularını yazdılar.Ecevit5 Kasım 2006
günü saat 22:40'da Gülhane Askerî Tıp Akademisi'nde dolaşım ve solunum
yetmezliği sonucu vefat etti.
Ecevit'in devlet mezarlığına gömülebilmesi için9 Kasım'da yapılan bir kanun değişikliği
yapıldı. 11 Kasım 2006'da yapılan cenaze törenine yurdun dört bir yanından ve
başta KKTC olmak üzere pek çok ülkeden insanlar Ecevit'e son görevlerini yapmak
ve onu sonsuzluğa uğurlamak için başkente akın etti.
Cenaze törenine beş cumhurbaşkanı, siyasetçiler ve yüz binlerce seveni katıldı.
Kocatepe Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Devlet Mezarlığı'na defnedildi.
Siyasetçi kimliği yanında bir
çok şiir ve siyasetkitabı yazmıştır. Barışın Beyaz Güvercini’ni rahmet
anıyorum. Ruhu şad olsun. Mekânı cennet olsun.
Saygılarımla 06 11.2919
Doç. Dr. Şevket CİVELEK