Değerli Dostlarım, Değerli Denizliekspres Okurları,
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından14 Mart günü Covid-19 Salgını ilan edildiği günden beri Türkiye’de Koronavirüs vakaları önlemleri tartışma konusu olmuştu:
Hatırlayın;
Maske takılsın takılmasın, sadece hastalar taksın (hasta olup semptomu olmayanların tespit edilememesi), sağlıklılar takmasın,
Maske takmak zorunlu, sadece eczaneler satacak, satılamayacak, devlet dağıtacak, geldi, gelmedi,
Test sayıları yeterli yetersiz,
Karantina günleri, ihlal cezaları,
Yurtdışından gelenlerin karantinaya alınması, kaçanları, kaçırılanları,
Tedbirleri artırmak azaltmak bilim kurulunun mu hükümetin mi yetkisinde? tartışmaları,
Yandaş! (bu kelimeyi yazmaktan utanıyorum)televizyonlarda boy gösteren bilim kurulu üyelerinin açıklamaları,
Buna karşın muhalif! televizyonlarda muhalif(hatta dilim varmıyor ....)ilan edilen Türk Tabipleri Birliği’ne(TTB) üye bilim insanlarının açıklamaları,
Hatta profesör Azap’ların biri bilim kurulu üyesi diğeri TTB üyesi olarak görüş ayrılığına düşmeleri,
Bir biriyle çelişen açıklamalar ile kafaları karışan ne yapacağını şaşıran yurdum insanı bugünlere geldi.
Pandeminin ilk günlerinde her gün televizyonlara çıkan Bilim Kurulu üyeleri son aylarda birden elini eteğini basından çeki verdi ne hikmetse!
TTB’nin Pandemi sürecinde yapmış olduğu açıklamalarından, uyarlarından ve eleştirilerinden rahatsızlıklarını dile getiren cumhur ittifakı ortağı sayın Devlet Bahçeli TBB’nin başındaki “Türk” ibaresinin çıkarılmasını ve kapatılması gerektiğini söyledi!
Tamam “Kaldıralım! Kapatalım!” da salgın döneminde 100 e yakın doktor ve sağlık emekçimizi feda etmişken, binlerce insanımızı kaybetmişken, kaybetmeye devam ederken bu kısır tartışmalarla Pandeminin sonlandırılması mümkün mü?
Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan test ve vaka sayıları ilk günden itibaren hep tartışma konusu oldu. Açıklanandan daha fazla vakaların olduğu hep iddia edildi.
Tâ ki, CHP milletvekili Murat Emir 10 Eylül 2020 tarihli test ve vaka sayılarına dair bir belge göstererek o güne ait gerçek vaka sayılarının 30 bin civarında olduğunu açıkladı. Tartışmalar alevlendi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya 1 Ekim gününe ait vakaları açıkladığı basın toplantısında bu konu soruldu. Sağlık Bakanı, o belgede tarih olmadığını ve gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Daha da kafaları karıştıran ise; testi pozitif olup da belirti göstermeyenlerin hasta olarak kabul edilmediğini ve tabloya yapılmadığını açıklaması oldu! Bu açıklama ile aslında belgedeki bilgileri zımni olarak doğrulamış olmaktaydı!
Bu açıklamalar üzerine; hasta olup da tespit edilemeyenlerin virüsü bulaştırmaya devam ettiğini belirten TBB;“Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, belirti göstermeyen ama testi pozitif çıkan vakaların günlük açıklanan tabloda yer almadığını açıkladı. 6 aydır bunu söylüyorduk. Süreci şeffaf yürütmediniz. Gerçekleri gizlediniz. Salgının yayılmasına engel olmadınız!” açıklamasının ardından tartışmalar daha da alevlendi. Sosyal medyada “sağlık bakanı istifa!” tt oldu.
İçeride bu tartışmalar yaşanırken, dış ülkelerin ülkemize bakışı da değişti. İngiltere, Türkiye’deki çelişkili vaka sayıları nedeniyle vatandaşlarının Türkiye’ye gitmemelerini ve gidenlere de 14 günlük karantina tedbirlerini uygulayacağını bildirdi. Yakın zamanda İngiltere’yi de diğer ülkelerin izleyeceğine kesin gözüyle bakabiliriz.
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa masası Türkiye’nin Ağustos ayından itibaren test sayılarını 3 katına çıkarılmasının sevindirici olduğunu ve üye ülkelerin Koronavirüs veri akışlarının hızlı ve doğru bir şekilde paylaşılması için yakında bir toplantı yapılacağını bildirdi.
Sağlık Bakanı Koca; Twitter’dan
yaptığı son paylaşımda; “Bilelim ki, salgınla mücadele sürecinde,
devletimiz, HALKIN SAĞLIĞIKADAR, ULUSAL ÇIKARLARINI DA korumaktadır. Çünkü
salgın hayatın bütün alanlarını etkilemektedir. Mesuliyeti olmayan bazı
kişilerin tenkitleri, fotoğrafın bir noktasına mercekle bakıp, leke aramaktan
farksızdır.” ifadesini kullanmasıyla da tartışmalar farklı boyutlara evrildi.
Değerli Dostlarım, Değerli Denizliekspres Okurları,
Çok üzgünüm ama yine söylemeden geçemeyeceğim; eleştirmek, farklı söylemde bulunmak, doğruları dile getirmek, birilerinin hoşuna gitmeyecek sözler söylemek...birileri tarafından sizlerin yaftalanmanıza ve bir kazana atılmanıza gerekçe sayılmaktadır!...
Maalesef canım ülkemde bağ bozumunda olgun ve ham üzümlerin aynı pekmez kazanında kaynadığı gibi her devrin muktedirleri tarafından kurulan kaynar kazana atılmak ve kaynatılmak bazılarımızın kaderi olmuştur!
Son yaşanan tartışmaları ile Covid Pandemisine sağlıklı bir çözüm bulamayacak gibiyiz! Bu ayrışma sürdüğü sürece Pandeminin etkilerini de ortadan kaldıramayacağımız kesin!
Aslında Ulusal çıkarlar! için çözüm çok basit: “Türk Tabipleri Birliği Kapatılsın!” bakın o zaman Pandemi nasıl bitiyor!
04.10.2020
Doç. Dr. Şevket CİVELEK